Bugün bir şey anladıysam, oda bu ülkede iktidar olmak istiyorsan ilk önce okyanus ötesinden icazet alacaksın, oraya ihanet etmeyeceksin ve bu ülkenin şakşakçılarına hitap edeceksin.
Ne dediğinin, ne yaptığının ve fikirlerinin fazla bir önemi yok. Sadece bir takım kavramları iyi kullanacaksın, ama sakın ha uygulamaya geçmeyeceksin.
Hangi kavramları mı? Mesela Din-İman; Allah-Peygamber-Kitap; Vatan-Millet-Sakarya, Namus, Ahlak, Adalet, Eşitlik gibi. Uygulamaya kalktığın an bu kitleyi kaybedersin. Bu kavramlar şakşakçılar için araçtan başka bir şey değildir.
Seccadeleri Amerikan bayrağı, kıbleleri Amerikan Merkez Bankasıdır ve oradan çıkan 'Yeşiller' her şeye bedeldir. Bu kavramları kullandığın zamanda dikkat etmen gereken önemli hususlar vardır.
Mesela dinimi kullanacaksın, asla Rebezeden söz etmeyeceksin. Hz. Ebuzeri Rebezeye sürgün gönderen dini anlatacaksın ve uygulayacaksan da onu uygulayacaksın. Şakşakçılar o dönemin adamlarıdır. O dönemde yaşayamasalar bile, o dönemin hayaline dalsınlar.
Ama sırf ninni ve uyutmayla olmaz bu iş. Biraz karnını doyuracaksın ve kişisel çıkarlarını tatmin edeceksin. O zaman karşında takla-göbek atmayı bırak daha neler yaparlar.
Tabi bunların hepsini doyuramazsın ve hepsinin kişisel hesaplarını gözetemezsin. Bunun çaresi de öcü masalları. Bir zamanlar 'sonbaharda komünizm geliyordu' şimdi ise 'Şia-Alevi tehdidi' var. Nede olsa bu kitlenin ezici çoğunluğu muhafazakârdır.
Bakın Açık Toplum Vakfı ve Boğaziçi Üniversitesi'nin desteği ile yapılan 'Türkiye'de Muhafazakârlık' araştırmasında ne gibi bir sonuç çıkmış: Eşcinselliğe, alkole, bara-gece kulübüne ve nikâhsız beraberliğe hoşgörü artmış.
Ama artan başka bir şey daha var, oda bir parti liderinin inancına verilen önem. Yani meydanlarda Aleviliği yuhalayanlar artmış. Ülkem şakşakçıları ne kadar kaypak olurlarsa olsunlar, bir yerde zerre taviz vermeden dururlar, Nerde mi? Kufe mescidindeki o hançerin arkasında.
Ama bu kitleyi arkasına alanlar bir şeyi asla unutmasınlar. Ben bunlara boşuna şakşakçı demiyorum. Gelene ağam gidene paşam; haindirler; başka bir el biraz daha fazlasını versin, anında satarlar adamı. Tökezledin mi hiç düşünmeden basarlar tekmeyi. Ve korkaktırlar, hiç bekleme elini taşın altına koymazlar.
Nerden mi çıkartıyorum bunları?
Menderes iktidara gelir bunlar alkışlar. 60 İhtilali olur, Menderes yargılanıp idam edilir, ilk bunlar selama durur.
12 Eylül darbesini ilk alkışlayan bunlar. 12 Eylül den hesap sorulacak derler, 'Yetmez ama Evet' diye haykırıp alkışlayan yine bunlar.
Zamanında Demireli 'Baba' diye alkışlarlardı, bugün Demirel’e söverek alkışlarlar.
28 Şubatı alkışladılar, bugün hepsi 28 Şubat'tan alkış kıyamet hesap soruyor.
Bugün Ergenekon Davasını alkışlarlar, dün bazı sanıkları alkışladıkları gibi.
Öğle vakti sözde 'Alevi Açılımı'nı alkışlarlar, ikindiye Aleviliği yuhalarlar.
Bunlar 'Türkiye'ye kedi bile vermem' diyen Barzani’ye haddini bildireceğiz derler. İki gün sonra 'Türkiye seninle gurur duyuyor' diye tempo tutarlar.
Bunlar 'Kardeşim Esad'ı, 'Suriye ile birleşiyoruz' diye alkışladılar. Esad oldu Esed. Şimdi de mehter niyetine bunların alkışları eşliğinde içinden çıkamayacağımız bir savaş bataklığına doğru gidiyoruz.
Onlar ‘Durmak yok yola devam’ diye alkışlamaya devem etsin, biz küçük bir dua ile bu bahsi kapatalım:
‘Allah’ım sen ülkemizi, bölgemizi, İslam ümmetini ve tüm mazlumları şakşakçıların şerrinden koru.’