Selam olsun Hüseyin’e (as), Selam olsun Hüseyin (as) ashabına ve Selam olsun Hüseyin(as) evladına.
Yine bir Muharrem ayındayız. Allah bize yine Hüseyin’e (as) yas tutmayı nasip etti. Camilerde, Hüseyniyelerde ve Cemevlerinde matem meclisleri düzenleyip, o büyük İmam a (as) ve yoldaşlarına mersiyeler okuyup gözyaşları döküyoruz. Duygularımız Aşura gününde zirveye ulaşacak. 'Lebbeyk ya Hüseyin' diye haykırıp, Hüseyin (as)’e bağlılık yemini edeceğiz...
Peki ya sonra?
Allah gözyaşlarımızı, Kufeliler'in gözyaşlarına benzetmesin. Bizi de Kufelilerden eylemesin.
Meydanlardan ve matem meclislerinden ayrılırken Şehitler Şahını (as) o meydanlara ve meclislere terk etmeyelim. Unutmayalım ki Peygamber evladının, ne 1373 yıl önce bize ihtiyacı vardı ne de bugün.
Muhtaç olan biziz. Bilhassa günümüzde etrafımızı zalimler sarmışken ve biz kendimizi bu zalimlerin ideolojilerine, bize dayattığı sapkın hayat tarzlarına ve çıkar ilişkilerine hapsetmişken, Hüseyin’e (as) her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Çağın bize dayattığı gibi, yalancı ve sanal bir özgürlük değil, gerçek manada hür olmak istiyorsak İmam Hüseyin (as) ve Hz. Zeynep’e ihtiyacımız var.
Eğer Hüseyin (as) e biat etmek istiyorsak, kendimizi hapsettiğimiz ideolojik zindanlardan kurtarmamız gerek. Hüseyin (as) gibi, zalime karşı galip gelmek istiyorsak veya en azından Hüseyin (as) ve Ceddinin rızasını kazanmak istiyorsak; önce kendi zalimliklerimizi ve kendi zalimlerimizi görüp onlara karşı durmamız gerekir. Haytamıza yön veren Emevi zihniyetli ideolojiler ve yaşam tarzları (Kemalizm; Marksizm; Türkçülük; Kürtçülük; siyasal İslamcılık, batıcılık (vb.) değil, Muhammedi-İslam ve Hüseyni duruş olmalıdır.
Bu sene Aşura ya kadar, zalimlere karşı olan biatlerimizi bozalım. Onları ilk önce zihnimizin çöplüğüne atalım. Hüseyin’e gerçek manada biat etmemizi engellemelerine izin vermeyelim. Ve Aşura gününde, 'Lebbeyk ya Hüseyin' diye haykırarak, şehitler şahına gerçek manada bağlanıp biat edelim. İmam (as) ı meydanda terk etmeyelim. Onunla birlikte dönelim evimize ve O’nu hayatımızın her alanında rehber edinelim. Evde, okulda, işte, dernekte, partide sokakta, savaşta ve barışta.
Ozaman kendi çağımızın Yezidilerini de (ölü veya diri) tarihin çöplüğüne atarız.
Aşkı; Vefayı; Sadakati; Özgürlüğü; Ahlakı; İbadeti; Tövbeyi; Onurlu ve İlkeli duruşu görmek isteyen, İmam Hüseyin’e (as), evladına, ashabına, Hz. Abbasa, Hz. Zeynebe ve Aşura’ya baksın...
Gözyaşlarınız bol, Mateminiz kabul, Rehberiniz İmam Hüseyin (as) olsun...
Lebbeyk ya Hüseyin...