İnsanlar genelde her konuda konuşmayı çok severler ve konuşmak için bilgili olmaya da gerek görmezler. Ancak konuşmak sanıldığı gibi o kadar da basit değil. Konuştuğumuz bir söz, bazen öldürücü bir zehir bazen de bir bal olabilir. Bazen yıkıcı bazen de yapıcı olabilir. Bazen onur ve haysiyetleri kurtarır bazen de onurları ayaklar altına alabilir. Bazen belaları savar bazen de belaları davet edebilir. Bazen dostlukları perçinleştirir bazen de düşmanlıkları körükleyebilir.
Pir Sultan Abdal bir beytinde ne de güzel demiştir; “Âlem çiçek olsa, arı ben olsam. Dost dilinden tatlı bal bulamadım.” Hz. Ali aleyhisselam; "Tanınmak için konuşunuz zira kişi dilinin altında saklıdır." buyurarak sözün, kişinin kimliği olduğunu vurgulamıştır. Ağızdan çıkan cümleler insanın kimliğinin tercümanıdır ve dilin meyvesidir. Bu meyvenin tadının acı mı, tatlı mı oluşunu insan belirler. Hz. Ali“Söz ağızdan çıkana kadar senin esirindir. Ağızdan çıktıktan sonra sen onun esiri olursun” buyurarak konuşmanın ve dilin önemine vurdu yapmıştır.
İnsanın dili birçok şeye kabildir. Müslümanlar arasında sosyal sürtüşmelerin genelinde niyet ve dil bozukluğunu görmek mümkündür. Sosyal tefrikaların, nefretlerin çoğalmasının temel sebebi sözün kıymetini yitirmesi olsa gerek.
Her insanın yazdıkları, konuştukları, sözleri kimyasını, yapısını, karakterini, kişiliğini, kültürünü, eğitim seviyesini, ahlakını, görgüsünü ve iman durumunu ortaya koyar.
Bazı insanlar her konuda fikir sahibi olduklarını zannederler, her konuda görüş bildirirler ve fikirleri doğrultusunda kitlelere yön vermek isterler. Ancak unutmamak gerekir ki, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz. Fikir sahibi olmayıp her konuda parazit olanlara ise cahil derler.
İmam Ali (aleyhisselam): “Şüphesiz cahil bilmedikleri hususunda kendisini âlim sayan ve görüşüyle yetinen kimsedir. Sürekli âlimlerden uzak durur, onları kötüler. Muhalifini hatalı bilir, anlamadığını saptırıcı sayar.” (Tuhef’ul-Ukul, 73)
Mevlana, “Cahil bir kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol” diyerek boş sözlere/lafazanlara karşı bizleri uyarmıştır.
İmam Cafer Sadık (aleyhisselam) şöyle buyurmuştur: “Duymadan önce, anlamadan önce karşı çıkmak ve bilmediği hususlarda hüküm vermek cahilin ahlakındandır.” (A’lam’ud-Din, 303)
Dil küçük bir et parçasıdır. Ancak kontrol altına alındığı zaman her bir kelamı ilim, Hikmet, güzellik ve gülistanlık olur ama kontrol altına alınmadı mı keskin bir kılıç, zehirli bir yılan, tehlikeli bir akrep, kuduz bir köpek halini alabilir.
Hz. İmam Ali aleyhisselam şöyle buyurmuştur; "Düşüncelerine dikkat et, sözlerin olur. Sözlerine dikkat et, davranışın olur. Davranışına dikkat et, alışkanlığın olur. Alışkanlıklarına dikkat et, şahsiyetin (karakterin) olur. Şahsiyetine (karakterine) dikkat et, alın yazın olur.”
Dil ile alay edilebilir! Dil ile moral verilebilir! Dil ile itiraz edilebilir! Dil ile övgü yapılabilir! Dil ile kalp kırılabilir! Dil ile teselli yapılabilir! Dil ile haysiyetle oynanabilir! Dil ile haysiyet korunabilir! Dil ile ayrılık yapılabilir! Dile ile barıştırılabilir! Dil ile fitne ateşi yakılabilir! Dil ile fitne ateşi söndürülebilir! Dil ile düşmanlıklar yapılabilir! Dil ile düşmanlıklar bitirilebilir! Dil ile ibadetler yapılabilir! Dil ile günahlar yapılabilir! Dil ile hayırlar yapılabilir! Dil ile şerler yapılabilir!
Adamın biri Allah Resulünün yanına gelerek nasihat istedi. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi; "Dilini kontrol et" diye buyurdular. Adam tekrar, bana nasihat et dedi. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihivesellem aynı cevabı verdiler. Adam üçüncü kez nasihat istedi. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve yine ona "dilini kontrol et" diye buyurdular. Adam, bu mesele o kadar mı önemlidir ki her üç defasında bana aynı şeyi nasihat ettiniz dedi. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve alihivesellem şöyle buyurdular; "Vay olsun sana! İnsanı dilden başka bir şey mi yüz üstü cehennem ateşine atar." (Keşkül-ü Behtaş, s.10)
Dili kirli olanların dillerinden yalan, gıybet, eziyet, küfür, alçaltma, haysiyet ile oynama, alay, iftira, fitne, nefret, hakaret çıkar.
Dilin hem hayır ve hem de şer tarafında keskin bir kılıç olması mümkündür. Kalbi, dolayısıyla dili doğru olanların ağızlarından çıkan delile dayalı etkili ve güzel sözleri her zamanda hakkı batıldan ayıran keskin bir kılıç olmuştur.
Hz. Peygamber efendimizin şöyle buyurmuştur; “Ahir zamanda kişi, çok küçük bir sözden dolayı, okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkacak ama haberi olmayacak. Kendini hala Müslüman zannedecek.”Bu hadisi şerif Müslümanlar için çok önemli bir uyarıdır.
Onun için“Dilimize dikkat edelim, onu kirletmeyelim ve onu batıl tarafta değil hak tarafında keskin bir kılıç yapalım.”
Selam ve dua ile…