Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Muaviye oğlu Yezid'in Harre katliamı
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
01-11-2013 10:27 - 5024 Okunma

Yezîd ki yirmi bir yıl Peygambere karşı savaşan Ebu Sufyan’ın torunudur.
 Yezîd Peygamber’in amcası Hamza Seyyid’üş-Şüheda’nın ciğerini yiyen Hinde’nin torunudur. İmam Ali’ye sövmeği ibadet haline getiren, İmam Hasan’ı zehirleterek öldüren Muaviye’nin oğlu Yezîd’ten de ancak bu beklenirdi.

Allah ve Resûlü’nün lanetlediği ailenin oğlu Yezîd peygamber evladı, cennet gençlerinin efendisi Hz. İmam Hüseyin ve 71 yarenini Kerbela çölünde hunharca katletmesinin üzerinden daha iki sene geçmeden Peygamber şehri Medine’ye bir ordu göndererek, ashabın kanı ve ırzı da dâhil her şeyini askerlerine mubah kıldı. Ravza-i Mutahhara’yı atlarına ahır yaptı. Peygamber’in mescid ve mezarını, oraya sığınan ashabın kanına boyadı.

Bilânço: Bu şehirde kafesteki kuşlara varıncaya kadar, müdhiş bir yağma, namusu kirletilmiş binlerce sahabî kızı-gelini, bunun sonucunda doğmuş gayr-i meşru çocuklar, on binlerle ifade edilen ölü sayısı.

Bu katliamdan ancak Yezîd’e (vatandaşlık ta değil, tebaalık da) kul ve köle olmak üzere bîat edenler, kısmen canını kurtarabildi. Bu facia, tarihe meşum “Harre Vaka’sı”  olarak geçti.

Bu facianın hemen peşinden de Mekke-i Muazzama’ya yönelerek Mescid-i Haram’ı mancınıkla taş yağmuruna tutup Müslümanların kıblesi Kabe’yi ateşe verdi. Oradaki mukaddes emanetleri yakıp kül etti.

İşte tam burada “İmam Huseyn’in Yezîd’e bîati ne anlama gelecekti ve hangi rezillikleri onaylayıp desteklemiş olacaktı?” sorusunun cevabı daha iyi anlaşılıyor.

Hiçbir mukaddese saygısı olmayan zalim Yezîd’in, Bedir’de ölen müşrik dedelerinin intikamını Hz. Peygamber’den almak için bütün bunları yaptığını açıkça kendisinin söylemesine rağmen, hala Yezîd’in bütün bu cinayet ve rezilliklerine mazeret uydurup, Yezîd’i korumaya çalışanların günümüzde dahi var olduğunu hayret ve ibretle müşahede etmekteyiz.

Asıl hayret veren bu korumayı din adına, İslam adına yapmış olmalarıdır. Yezîd’i mazur görüp koruma ihtiyacı hissedenler, o dönemde yaşasalardı onun askeri olup bütün bu mezalime ortak olacaklardı. Zaten ortak sayılırlar. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.) “Kim bir kavmin yaptıklarına rıza gösterirse o da onlardandır” buyurmuştur. Akl-ı selim de bunu hükmeder.

Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
01-11-2013 10:27 - 5024 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
21-11-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım