Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Zirvenin sonucu kimin işine yardı?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında yaklaşık 6 saat süren görüşmeler, İdlib'de Türkiye ve Suriye ordularını karşı karşıya getiren gerginliğin azaltılması açısından önemli sonuçlar ortaya çıkardı.
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
07-03-2020 09:45 - 1316 Okunma
Taraflar, 2018 Soçi Mutabakatı'na ek protokol olarak sundukları 3 maddelik bir metni kamuoyuna açıkladılar ve uzun süredir beklenen ateşkesi de ilan ettiler.
 
Erdoğan ve Putin'in açılış konuşmalarının ardından iki dışişleri bakanı, Sergey Lavrov ve Mevlüt Çavuşoğlu tarafından Rusça ve Türkçe okunan uzlaşma metninin tam başlığı "İdlib gerginliği azaltma bölgesindeki durumun istikrarlaştırılmasına ilişkin muhtıraya ek protokol" olarak açıklandı.
 
Erdoğan-Putin görüşmesinden İdlib için ateşkes, ortak devriye ve güvenli koridor kararı çıktı
 
Protokolde üzerinde uzlaşılan 3 maddenin son derece kısa ve hemen hiçbir ayrıntı içermeden yazılmış olması dikkat çekti. Yapılan değerlendirmelerde, tarafların ateşkes ve M4 karayoluna ilişkin konularda genel hatlarıyla bir uzlaşıya vardıkları, uygulamaya ilişkin esasların görüşülmesi sürecinde ayrıntılar üzerinde uzlaşı aranacağı öngörülüyor.
 
Bu protokolde yer alan ve yer almayan unsurlar tarafların İdlib bölgesinde gelişen yeni statü kapsamındaki pozisyonlarını da belirleyecek.
 
Kalıcı ateşkes yok, faaliyetlerin durması var
 
Ateşkes: Ek protokolde, "İdlib gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00:01'den itibaren durdurulacaktır," ifadelerine yer verildi. Türkiye, İdlib ile ilgili olarak "kalıcı ateşkes" beklentisini ifade ediyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da açılış konuşmasında kalıcı ateşkes için hızla çalışmalara devam edilmesi gerektiği ifade ederek Türkiye'nin beklentisinin askeri faaliyetlerin durdurulmasından daha öte olduğunu ortaya koydu. Metinde, askeri faaliyetlerin durdurulmaması durumunda nasıl önlemler alınacağı ya da mevcut gözlem noktaları aracılığıyla ihlallerin rapor edilmesi faaliyetlerinin devam edip etmeyeceği gibi unsurlara yer verilmedi.
 
Her ne kadar askeri faaliyetler durdurulacak olsa da protokolün girişinde yer verilen "terörle mücadele"nin Rusya ve Suriye ordularınca devam ettirilmesi bekleniyor. Böylece, Soçi Mutabakatı'nda da yer alan BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak ilan edilen Hayat Tahrir el-Şam ve Nusra Cephesi gibi örgütlerle mücadelenin devam ettirileceği Rusya tarafından bir kez daha vurgulanmış oldu. Putin konuşmasında bu konuda taviz verilmeyeceğini bir kez daha kayda geçirmiş oldu. Ancak bu durum, ilan edilen ateşkesi kırılgan bir hale sokuyor.
 
Türkiye, M5 karayolunun Suriye'ye geçmesine sessiz kaldı
 
M4 karayoluna güvenli koridor: Protokol, Halep'i Lazkiye'ye bağlayan M4 Karayolu'nun kuzeyinde 6 kilometre ve güneyinde 6 kilometre derinliğinde güvenli koridor tesis edilmesini içeriyor ve ayrıca karayolun belli bölgelerinde ortak devriye uygulamasını getiriyor.
 
Rus askeri polisi M4 karayolunda devriye geziyor
 
Rusya ve Suriye'nin özellikle Ocak ayından bu yana gerçekleştirdikleri operasyonun bir amacı da M4 Karayolu'nu tamamen kontrol altına almaktı. Bu amacını Halep'i Şam'a bağlayan M5 Karayolu'nda gerçekleştirmiş ancak M4'te tam olarak bu noktaya varamamıştı. Bu protokolle Rusya, M4 Karayolu'nun denetimini Türkiye ile paylaşmış oluyor. Protokolde M5 Karayolu'ndan hiç bahsedilmemesi, bu stratejik karayolunda oluşan Suriye kontrolünün tescil edilmesi olarak görülüyor.
 
Tampon ya da güvenli bölge metne girmedi
 
Protokolün bu maddesi "güvenli koridor" oluşturulmasını içeriyor. Türkiye'nin amacı Türkiye-Suriye sınırında 30 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge oluşturulmasıydı. Ancak protokolün bu maddesiyle ilgili yapılan değerlendirmeler, güvenlik altına alınan unsurun M4 Karayolu'nun trafiğe açılması olduğunu yani sivillerin korunmasını içeren bir adım olmaktan uzak olduğunu ortaya koyuyor.
 
Stratejik Serakib kenti Rusya-Suriye kontrolünde
 
Ortak devriye: Protokolde ayrı bir madde, Türk-Rus ortak devriyelerinin 15 Mart 2020'de karayolunun Trumba kentinden Ain-Al-Havr'a kadar olan kısmını içereceğini kayda geçiriyor. Trumba kentinin, M4 ve M5 karayollarının kesiştiği stratejik önemdeki Serakib kentinin 2 kilometre batısında olduğu metinde de yer alıyor. Pazartesi günü Serakib'e giren ve askeri polisini yerleştiren Rusya, bu kentin kendi denetiminde kalacağını kayda geçirmiş oldu.
 
Türkiye ve Suriye orduları geri çekilmiyor
 
Protokolde yer almayan önemli bir unsur, İdlib gerginliği azaltma bölgesinde yer alan Suriye ve Türkiye ordularının pozisyonları. Türkiye, Suriye ordusunun bölge dışına çekilmesini istiyordu ancak bu yönde bir karar metne yansımadı. Aynı şekilde Rusya da Türkiye'nin Soçi Mutabakatı ile oluşturduğu gözlem noktalarının birçoğunun işlevsiz kaldığını belirterek İdlib'in kuzeyine çekilmelerini istiyordu. Bu protokolde bu unsurların yer almaması, her iki ordunun mevcut askeri mevzilerini koruyacaklarını gösteriyor.
 
Yeni harita yok
 
Rusya'nın bir diğer önemli talebi sahadaki yeni gerçeklik ışığında İdlib gerginliği azaltma bölgesinin sınırlarını daraltan yeni bir harita konusunda uzlaşı sağlanmasıydı. Daha önce yapılan müzakerelerde bu alanı yüzde 60 oranında daraltan bir harita önerisi getirmiş ancak Türkiye kabul etmemişti. Moskova görüşmeleri sonucunda açıklanan metnin Soçi Mutabakatı'na ek protokol olarak tanımlanması, mevcut harita ve mevcut haritaya göre konuşlandırılmış gözlem noktalarıyla ilgili Rus taleplerinin olumsuz bir yanıt olarak görüldü. (BBC)
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
07-03-2020 09:45 - 1316 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
23-11-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım