Mukaddek Kum ilim havzasının büyük şahsiyetlerinden Ayetullah Cevad Amuli'den dikkat çekici yorumlar geldi.
Amuli Saffat suresinin 92 - 101 ayetlerini tefsir ederken şu tesbitlerde bulunuyor:
Saffat suresinde dinin temel inanç prensipleri akli delillerle ispat edilmiştir. Bunu güçlendirmek açısından da peygamberler ve onların ümmetlerinden bazı kıssalar sunulmuştur. Böylece toplumun saadet veya bedbahtlığının, bu temel prensiplere gösterdikleri olumlu ya da olumsuz tepkilere göre şekillendiği ortaya konulmuştur. Bu temel inanç değerlerini kabul edip yaşayanlara dünya ve ahretin güzelliğinin nasip olduğuna dikkat çekilmiş, kasten tövbe kapılarını kendi yüzlerine kapatanların ise ilahi azaba duçar oldukları vurgulanmıştır.
Hz. Nuh’un kıssası ve tufan meselesine dikkat çekilmiş. Hz. İbrahim’in ateşe atılması konusuna temas edilmiş ve bir yerde de gök ve yeryüzüne Allah’a boyun eğme emrinin verilmesi karşısında onların cevabı nakledilmiştir. Yüce Allah göğe ve yere: “İsteyerek veya istemeyerek (itaate) gelin!” buyurunca onlar şu cevabı verdiler: “İsteyerek geldik.” Onlar cevap verirken çoğul kalıbında cevap vermişlerdir. Bu da şu anlama geliyor: Yani, sadece biz değil tüm varlık âlemi sana isteyerek boyun eğmiştir. Gerek bu ayet, gerekse Nuh tufanı ve İbrahim’in ateşe atılma hadisesi şu gerçeği ortaya koymaktadır ki varlık âlemi sadece vücuda gelişinde değil aynı zamanda devamı için de Allah’a muhtaçtır. Yani Allah onları vücuda getirdiğinde olduğu gibi devamlılığında da yönetendir, evirip çevirendir.
Hz. İbrahim’in kavmi onun bunca akli delilleri karşısında uyanmadılar. Yunanlılar çabuk uyandı. Yunan’daki tevhid düşüncesi Hz. İbrahim’in işinin sonucudur. Yoksa Yunan da eski İran gibi ya mulhid veya müşrik idi.
Bu tevhid düşüncesi ortadoğuya ulaştığında Yunan diğerlerinden daha çabuk ve daha fazla bu düşünceyi dikkate aldı. Bu yolda şehitler verdi. Sokrat insanları tevhide çağırdı ve tevhid yolunda şehadet şerbetini içti. Sonra Eflatun’u yetiştirdi. Sonra Aristo yetişti. Daha sonra bu tevhid düşüncesi oradan diğer bölgelere ulaştı. Ebu Reyhan Biruni şöyle der: Aristolar, Eflatunlar ve Sokratlar Hz. İbrahim’in dolaylı yoldan öğrencileriydi. Dolayısıyla orta doğuda tevhid düşüncesini Hz. İbrahim yaydı.