Suriye’de yaşanan krizi barışçı yolla çözüme bağlama imkânları hala var mı? Yoksa artık buna imkân kalmadı mı? Arap Birliğinin Dışişleri bakanları düzeyindeki Doha toplantısının sonuçları bu tartışmaları yeniden gündeme getiriyor.
Arap Birliği genel sekreteri Nabil el Arabî Teşkilatın toplantısından sonra “Al-Hayat” gazetesine verdiği demeçte, Yemen’deki geçiş dönemi senaryosunun Suriye’de uygulanması olasılığını dile getirdi.
Sözlerine göre, politik reformların uygulanması şu anda söz konusu değil. İktidarın barışçı yolla devredilmesi şimdi en önemli bir şeydir. Nabil el-Arabî, Arap Birliğinin cumhurbaşkanı Beşar Esad’ı istifa etme çağırısının son derecede ciddi olduğunu kaydetti.
Peki, Yemen’de uygulanan senaryonun Suriye’de uygulanmasına imkân var mı?
Gözlemciler bunun mümkün olduğundan şüpheleniyor. Yemen’de zamanın cumhurbaşkanı Ali Abdullah Saleh’in iktidarı cumhurbaşkanı yardımcısı Abdurabbi Hadi’ye devretmesi Körfez Arap ülkeleri İşbirliği Konseyinin teklif ettiği plana göre gerçekleştirildi.
Önemli olan şudur ki, cumhurbaşkanı Saleh bu teşkilatın arabuluculuk yapmasına ve teklif ettiği planın uygulanmasına razı oldu. Suriye’ye gelince durum başkadır. Arap Birliği üyesi birkaç ülke Suriye’deki krizi çözüme bağlamada arabuluculuk yapmayı bizzat kendileri kararlaştırdı. Şam Üniversitesi öğretim görevlisi Muhammed Heyr el-Akkam bu konudaki fikirlerini açıklayarak şunları söyledi:
Arap Birliğinin kararlarını Suriye’ye dayatmaya hakkı yok. Arap Birliği Dışişleri Bakanları toplantısının sonucu olan kararların kapsadığı talepler, Suriye’nin iç işlerine yabancı ülkelerin karışmasıdır.
Ülkemizde reformların yapılması gerektiği, ortadadır. Yönetimin hatalar yaptığı da inkâr edilmez bir gerçektir. Ancak biz kaosu istemeyiz. Fakat başka amaçlar peşinde olan Arap birliğinin ülkemizde reformların yapılmasında çıkarları yok.
Muhammed Heyr el-Akkam’la hemfikir olan Libyalı politolog Feysal Abdülsater şunları söyledi:
Arap ülkeleri Suriye’de yaşanan krize son verilmesini isterse, her şeyden önce, Beşar Esad tarafından görüşmelere başlamaya çağırılan güçlere baskı yapmaları lazım. Bu, krizi yenmek için izlenecek herhalde tek bir yoldur.
Arap Birliği tarafından Esad’a yapılan çağırılara gelince, eğemen bir devletin başkanı görevinden ayrılmaya ülke dışından çağırılırsa, bu çağırılara uyacağını tahmin etmek zor.
Yemen’de uygulanan senaryoya gelince, Suriye’deuygulanması imkânsız. Yemen’de krizin çözüme bağlanmış olduğu sayılıyorsa halk elde edilen sonuçlardan pekte memnun değil.
Yemen’de olduğundan farklı olarak Suriye’de sorunların yaşanmasına sebep olan somut bir kişi değil. İç ve dış faktörler dâhil bir takım faktörler bu ülkede etkisini yapıyor. Başlıcalar olan dış faktörler, bağımsız bir ülkeyi Batının elindeki bir kukla haline getirmek amacıyla oluşturuldu.
Dikkate alınması gereken başka bir nokta şudur: Ali Abdullah Saleh iktidardan ayrılmadan önce ülke yetkilileri ve muhalefet Körfez Arap Ülkeleri işbirliği Konseyinin planı uyarınca birkaç defa bir araya gelerek uzlaşmaya varmak çabalarında bulundu.
Kimi gözlemcilerin fikrince sürüncemeler taktiği uygulayan Saleh Sana’daki cumhurbaşkanlığı sarayının bombalanması sonucunda ağır yaralandıktan sonra iktidardan ayrılmaya razı oldu. Yemen eski lideri, Suudi Arabistan’a tedavi görmeye gitmek zorunda kaldı. İktidardan feragat edince yine tedavi görmek için Birleşik Amerika’ya gitti. Bunun için Yemen liderinin iktidardan ayrılması, karşıt tarafların politik konsensüse varmasının bir sonucu olmaktan çok, onun fiziksel halinin bir sonucu olduğu söylenebilir.
Şunu da kaydetmek gerek ki, Saleh görevinden ayrılınca iktidar aynı rejimin temsilcisi olan cumhurbaşkanı yardımcısının eline geçti. Suriye’deki muhalefet ülkede buna imkân olmadığını belirtti. Suriye Ulusal Konseyi resmi sözcüsü Basma Kodmani, şimdiki iktidar temsilcilerinin de dahil olacakları bir koalisyon hükümetini kurmak önerisini yorumlayarak, bu tür önerilerin hiç bir zaman görüşmelerin konusu olmadığını söyledi.
Suriye Özgür Ordusu komutanı Riyad el-Esad krizin çözümü konusundaki fikirlerini açıklayarak, politik yolla çözülmesi için imkânların artık olmadığını savundu. Sözlerine göre, Suriye Özgür ordusunun silahlı eylemleri Esad rejimi devrilinceye kadar sürdürülecek.
Yani silahlı eylemler ya Esad rejimi devrilinceye ya da muhalefet yenilgiye uğrayıncaya kadar devam edecek. Ne de olsa Suriye’deki karşıt tarafları görüşmelere başlamaya ikna etmek perspektifleri giderek azalıyor. Suriye’deki muhalefetin en radikal uzlaşmaz temsilcilerine destek gösteren hükümetlerin tavrı bunun sebebi olan başlıca faktördür.