-Uluslararası Af Örgütü bir bildiri yayımlayarak; Bahreyn yönetimi tarafından muhaliflere uygulanan baskıyı ve muhalif hareketin lideri Şeyh Ali Selman’ın tutuklanmasını kınadı.

 

Uluslararası Af Örgütü’nün Bahreyn’den sorumlu üyesi Ariel Blutkeyn’in imzasını taşıyan bildiride şu ifadeler yer almakta:

 

“Hiç kimsenin Bahreyn’de özgürlük söylemleri ile yapılacak yeni ve korkunç bir darbenin fayda sağlayacağına dair inancı yoktur. Bahreyn Yargıtay’ı geçtiğimiz hafta, El-Vifak Cemiyeti Başkanı ve Bahreyn’deki zulmün en büyük muhaliflerinden olan Şeyh Ali Selman’ın, hükümete yönelik barışçıl eleştirilerinden ötürü daha önce verilmiş olan 4 yıllık hapis cezasını 9 yıla çıkardı. Aslında Bahreynli yetkililer bu adımla, insan hakları özgürlüğünü ortadan kaldırmış oldular. 

 

Şeyh Ali Selman muhaliflerin önde gelen lideridir ve Şialardan oluşan bir kitle tarafından büyük bir desteğe sahiptir. Şeyh Ali Selman’a yönelik alınan karar Bahreyn yönetiminin her barışçıl hareketi reddeden bir siyaset izlediğini açıkça göstermektedir. Bu durum Bahreyli yetkililerin, insan hakları kuruluşlarının insan hakları hususundaki uyarılarını dikkate almadıklarının açık bir göstergesidir. 

 

 Bahreyn yönetiminin Şeyh Ali Selman’a yönelik hükmü, Amerika ve Birleşmiş Milletler uzmanlarından bir grubun da mahkûmiyetini de beraberinde getirmiştir. Hatırlanacağı üzere; Amerika ve BM de Şeyh Selman’ın serbest bırakılmasını istedi. Nitekim her iki tarafın Şeyh Salman’ın serbest bırakılmasını istemesi İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond’un açıklamaları ile çakışmaktadır. Hammond , “Yargılamada yeni bir aşama vardır” demişti. Bu konu İngiliz hükümetinin sürekli olarak Bahreyn konusunda yaptığı ikiyüzlülükten kaynaklanmaktadır. Bahreyn’de büyük bir deniz üssüne sahip olan Birleşik Arap Emirlikleri de tekrar tekrar bu asılsız iddiaları dile getirmektedir.

 

Daha ne zamana kadar dünya Bahreyn’e değişim için fırsat vermelidir? Bu ülkedeki baskıdan zarar görmüş birçok kişinin artık böyle bir rahatlığa kavuşacakları konusunda ümidi yok. Aslında milli görüşmelerin bitmesinden bu yana, muhalefet Bahreynli yetkililerin asıl hedefi haline geldi. Şeyh Ali Selman’ın tutuklanması da siyasi bir kararla yapılmıştır. 

 

Bahreyn, 2011 yılından bu yana milli görüşmelerden bahsetmektedir ancak önde gelen siyasi lider demir parmaklıkların ardında iken, Bahreynli yetkililer kiminle görüşmeyi düşünüyorlar?  Barışçıl bir şekilde eleştirilerde bulunan  ve bir gün dahi hapiste kalmaması gereken Şeyh Ali Selman’a verilen 9 yıllık hapis cezası, insan hakları konusunda Bahreyn’in ne durumda olduğunu açıkça göstermektedir.

 

Bahreynli yetkililerin hedefinde sadece siyasi şahsiyetler bulunmamaktadır. Aslında barışçıl muhalefete verilen ceza; hapis, seyahat yasağı ve vatandaşlığın iptal edilmesidir. Son zamanlarda ülkeden sürgün de bu cezalara eklenmiştir. 2013 yılından bu yana da Manama’da her türlü protesto düzenlenmesi yasaklanmıştır ve bu şehrin dışında da yapılan protestolara da göz yaşartıcı gazla cevap verilmiştir. 

 

 Bahreynli aktivistler kendi düşüncelerini açıklayabilmek adına sosyal mecralara yöneldiler. Ancak Twitter’da herhangi bir paylaşımda bulunmak ve hatta başka birinin konuşmasını yayınlamak dahi, hapse girmenize neden olabilmekte. Bahreyn halkı şu anda kendi görüşlerini ifade edebilecekleri herhangi bir mecraya sahip değil. 

 

 Ne yazık ki Bahreyn’deki mevcut baskı birçok aktivisti, ülkesinden göç edip Avrupa’ya sığınmaya mecbur bıraktı. Nitekim Bahreyn hapishanelerinde bulunan kişilerin sizin hakkınızdaki herhangi bir söylemi yetkililer tarafından sorgulanmanız için yeterli.

 

 Şu anda Şeyh Ali Selman’ın hapis konusu belirsizdir. Ancak Bahreynli yetkililer bu baskıları azaltmadığı sürece büyük ihtimalle gelecek günler daha da karanlık olacak ve Onlarca lider ve aktivist Selman gibi mahkûm muhaliflerin giderlerini karşılayacaktır.”