“Erdoğan’ın ters tepen hırsı” başlığıyla yayımlanan analizde, Başbakan Erdoğan’ın ‘Türkiye’nin yeni cumhurbaşkanı olmaya fazla odakladığı’ ve ‘giderek daha çok otoriterleştiği’ yazıyor.
Dergi, Erdoğan için “Türkiye’nin Atatürk’ün ölümünden sonraki en etkileyici lideri” yorumun yaparken Erdoğan’ın liderliği döneminde Türkiye’nin ekonomik durgunluk ve siyasi tıkanıklıktan çıktığını, bölge için de ‘esin kaynağı’ olduğunu ifade ediyor.
Ekonomik büyüme yavaşlasa da Türkiye’nin diğer Akdeniz ülkeleri gibi krize sürüklenmediği vurgulanırken kadın hakları ile Kürt haklarında da gelişmeler kaydedildiğine dikkat çekiliyor.
Dergi, Erdoğan’ın 2011 seçimlerinde üçüncü defa seçilmesinin şaşırtıcı olmadığını belirtse de son döneminde, ‘kanser olduğu iddiaları, Gülen cemaati ile anlaşmazlıklar, tırmanan Kürt sorunu ve Suriye’deki savaş’ nedeniyle zorlandığını yazıyor.
Erdoğan için “Giderek daha çok otoriterleşti” ifadesini kullanan dergiye göre bu, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı döneminin sona ereceği 2014 yılında cumhurbaşkanı seçilme hırsından kaynaklanıyor olabilir.
'Gazeteciler, öğrenciler cezaevinde'
Medya ve hükümet ilişkisine de değinen Economist dergisi, medya patronlarının hükümetle ilişkilerini kaybetmek korkusuyla muhalif gazetecilerin işine son verdiğini yazıyor.
Çoğu PKK üyesi olmakla suçlanan Kürtlerden oluşan en az 80 gazetecinin cezaevinde olduğu belirtiliyor. Dergi, yine aynı suçlamayla binlerce öğrencinin de demir parmaklıklar ardında olduğuna dikkat çekiyor.
Dergiye göre laik kesim de Erdoğan’ı ‘İslamcı köklerine dönmekle suçluyor. Yazıda, Erdoğan’ın ‘din odaklı milliyetçiliğinin aşırı sağcı ve muhafazakâr seçmenleri’ çekme amacında olduğu yorumu yapılıyor.
Türkiye’nin Suriyeli muhaliflere desteğinin eleştirildiği belirtilen analizde birçok generalin cezaevinde olduğu hatırlatılırken ‘ordunun sessiz kaldığı, Erdoğan’ın destekçilerinin bile Suriye kumarını sorgulamaya başladığı’ yazıyor.
'Önceliği kendi evini düzene sokmak olmalı'
Dergi analizi şu sözlerle sonlandırıyor:
“Son anketlere göre Türklerin yalnızca yüzde 17’si Avrupa Birliği üyesi olabileceklerine inanıyor. Birçokları ülkelerinin bölgesel bir savaşa saplanmasından korkuyor. Erdoğan, kamuoyunun havasını koklamakta ustadır, fakat popülaritesi giderek azalıyor. Önceliğinin, cumhurbaşkanı olma hırsından çok, tüm Türk vatandaşlarını destekleyecek bir anayasa ile evini düzene sokmak olmalıdır.”