Kılıçdaroğlu, CNN TÜRK televizyonunda canlı yayınlanan, ''Aykırı Sorular'' programında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Türkiye'nin 2012'de büyük sorunlar yaşadığını savunan Kılıçdaroğlu, yeni yılda Türkiye'nin sorunlarını aşmasını diledi.
Kılıçdaroğlu, Suriye ile ilgili bir soruyu yanıtlarken, ''Suriye'nin içişlerine niye müdahale ediyoruz? Hangi gerekçe ile?'' diye sordu.
Türkiye'nin Suriye'deki bir kanadın eline silah verdiğini öne süren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''İlk kez Orta Doğu'ya mezhep gözüyle bakıyoruz. Yanlıştır bu. Oradaki insanları birbirine kırdırıyoruz, bundan da zevk duyuyoruz, iktidar olarak. İnsanın ölümünden zevk alan bir iktidar olmaz. Kardeşi kardeşe kırdıran bir iktidar payidar olamaz. Suriye'de sorunlar var mı? Var tabi. Suriye'deki yönetimin şu veya bu şekilde demokratikleşmesi, özgürleşmesi, ülkeye güzel bir yönetim gelmesi arzumuz mudur? Türkiye'de yaşayan 70 milyonun da ortak arzusu bu. Ama bunu daha demokratik yöntemlerle insanı ilişkilerle telkinlerle ortak toplantılarla geliştirirsiniz. Orta Doğu'nun halkları Türkiye gibi olmak istiyor ama Türkiye'nin yöneticileri Orta Doğu yöneticileri gibi olmak istiyor. Temel paradoks bu.''
Kılıçdaroğlu, bir başka soru üzerine, ''Hangi Arap kalkmış da Türkiye Cumhuriyeti'nden birini kendi lideri olarak görmüş. İnsan biraz gerçekçi olur. Hayallerle devlet yönetimi olmaz. Biz oradaki çatışmaların bir parçası olmamalıyız'' dedi.
Bir soruya karşılık Kılıçdaroğlu, CHP'nin Orta Doğu ve dünyayla güçlü ilişkileri olduğunu söyledi.
Dünyayı yakından takip ettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, ''Ayakları yere basan, sağlıklı dış politika üretilmesinden yana olduklarını'' ifade etti.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'yi Orta Doğu bataklığına sürüklediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Eğer siz dış politikalarınızı başka ülkelerin çıkarları üzerine inşa ederseniz, bu hale gelirsiniz. O rejim, bu rejim bizi ilgilendirmez, bizi Suriye halkının barış içinde yaşaması ilgilendirir. Otoriter rejimleri benimsemiyoruz, kendi ülkemizde de var. Bizim ülkemizden ne farkı var. Hangi demokratik kurum kaldı, üniversiteler mi yargı mı sendikalar mı? Tabii kuşkusuz biz Suriye'den öndeyiz ama demokratik ülkelerden gerideyiz. Her gün geriye doğru bir gidiş var. Demokrasi gelişsin diye mücadele ediyoruz biz. Biz tek partili süreçten 1950'lerden itibaren çok partili sürece geçtik. Şimdi geldiğimiz nokta nedir? AKP çok partili süreci bitirip, tek partili sürece girmek istiyor. Kimseye tahammül edemiyor. 21. yüzyılın Türkiye'sinde Başbakan kalkıyor, demokrasiden şikayet ediyor, 'güçler ayrılığı ilkesi önümüze engel olarak çıkıyor' diyor. Parlamentoda CHP'den, ayak bağı olarak da yargıdan şikayet ediyor.'' diye konuştu.
|