Türkiye'nin Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile başlattığı Fırat kalkanı harekâtında 2 hafta doldu. Operasyonda Cerablus'tan sonra Çobanbey’de ikinci cephe açıldı. Operasyonlar sürdüğü bölgenin büyük ölçüde IŞİD terör örgütünden temizlendiği ifade ediliyor.
Harekata ilişkin son bilgiler şu şekilde; TSK destekli ÖSO, Çobanbey bölgesinde Tuveyran, Haliliye, Bab Lemon, Hac Veli ve Öküzöldüren köylerini DAEŞ'ten aldı. Harekatın Cerablus ayağında da Türkiye sınırından güneye 24 kilometre derinliğe inen ÖSO, Fırat Nehri’nin batıya uzanan kolu Sucu Çayı’na ulaşmıştı.
ÖSO, Cerablus'un batısında DAEŞ'ten Ganime ve Süveyda köylerini de alarak, Çobanbey yönünden gelenlerle aynı anda, teröristlerin sınır hattında elinde kalan son köy olan Kadıköy'ü (El-Kadi) kurtardı. Böylece ÖSO güçleri, TSK'nın desteğiyle Çobanbey ve Cerablus arasındaki Suriye-Türkiye sınırında, terörist unsurlardan arındırılmış bir kuşak meydana getirdi.
Türkiye sınırından Suriye içine doğru 3 ila 5 kilometre derinliğe sahip güvenli kuşak, DAEŞ'in Türkiye sınırı ile doğrudan fiziki temasını ortadan kaldırdı. Böylece ÖSO'nun terör örgütleri DAEŞ ve PYD'den aldığı alan 600 kilometrekareye yaklaştı. Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklamada ise son olarak kontrol altına alınan 6 köy dışında, Es Suveydah, Mintakat Carablus, Hacı Veli, Zilfe, Al Baş, Kandurah, Liyavah, El Kadı, Mizab, Ez Zehra, Vardah, Taflı, El Vira ve Boranlı köylerinin de ÖSO güçleri tarafından ele geçirildiği belirtildi.
Açıklamada, Azez - Cerablus hattının birleştiği kaydedilirken gün içerisinde alınan Tuvayran, An Nahdah, Bab Es Sallum, Ganamiyah ve Kubat Turkuman ve El Mutminah köyleriyle beraber toplam 20 köy terör örgütü DAEŞ'ten kurtarılmış oldu.
Operasyon ne kadar sürecek?
Sınırdan IŞİD'in atılmasına neden olan operasyonda yeni hedef ne olacak sorusu soruluyor. Şimdi gözler Münbiç'te. Fırat'ın batısında yer alan Münbiç halen terör örgütü YPG-PYD'nin işgali altında.
Bu durum Türkiye'nin "Fırat'ın batısında YPG-PYD olmayacak" şeklinde ilan ettiği kırmızı çizgisinin halen askıda olduğunu gösteriyor. Operasyonun Münbiç'e uzayıp uzamayacağı konusunda henüz resmi bir açıklama yapılmış değil.
Başbakan Binali Yıldırım hafta sonu Diyarbakır'a yaptığı ziyarette "DAEŞ, YPG, PYD terör örgütü ülkemize zarar vermeyecek hale gelirse o zaman tekrar geri döneriz. Aksi halde ülkemizin güvenliğini korumak, vatandaşımızın can ve mal emniyetini sağlamak bizim en önemli işlerimizden bir tanesidir. Bunun için gereken her türlü çalışmayı yapacağız. Uluslararası terör tacirlerine hizmet edecek bir projeye, Suriye'nin kuzeyinde yapay bir devlet kurulmasına asla ve asla geçit verilmeyecek" açıklaması yapmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da G-20 zirvesi için gittiği Çin'de özellikle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Barack Obama ile yaptığı görüşmelerde bu konuyu da ele almıştı. Erdoğan Obama ile yaptığı görüşmenin basına açık kısmında, "Dünyadaki tüm terör olaylarına karşı bir NATO ülkesi olarak ortak tavrımız vardır bundan başkası mümkün değildir. Tüm terör olaylarına karşı durmak zorundayız, terörün her türlüsü kötüdür. İyi kötü terörist diye bir şey olamaz. Bölgemizde Suriye ve Irak'ta devam etmekte olan DAEŞ terör örgütüyle mücadelemiz ve bunun yanında PKK gibi, YPG gibi PYD gibi örgütlerle de mücadele etmektedir. Temennimiz Türkiye'nin güneyinde bir terör koridoru oluşmasın. Bunun için de mücadelemize devam ediyoruz " açıklamasında bulunmuştu.
IŞİD'den temizlenen yerler kimin olacak?
Türkiye'nin ÖSO ile yaptığı Fırat Kalkanı Harekâtı’na ilişkin en kritik sorulardan biri de IŞİD'den temizlenen bölgelerinin ne olacağı. TSK'nın bölgede uzun süre kalması Suriye batağına saplanılması ve 5 yıldır devam eden krizde tüm yükün Türkiye'nin sırtına kalması sonucunu doğurabilir.
Yapılan değerlendirmelere göre Türkiye bölgede uzun süre kalmayacak. ÖSO ise güvenilir değil. Daha önce ellerindeki silahları IŞİD'e sattıkları dahi ortaya çıkan ÖSO, TSK desteği olmadan bir varlık gösteremiyor. Bu durumun son örneği El Bab bölgesinde yaşandı. IŞİD'den alınarak ÖSO'ya teslim edilen bu bölgedeki TSK unsurları, başka bir bölgedeki operasyona desteğe gidince IŞİD geri geldi ve 4 köyü ÖSO'dan aldı.
Fırat'ın batısında IŞİD'den temizlenen bölgelerin YPG-PYD'nin kontrolüne geçmesinden de endişe edilirken bu konuda Türkiye'nin atacağı en akıllıca adımın Esad ile işbirliği yapmak olduğu ifade ediliyor.
Yapılan değerlendirmelere göre Türkiye gerçekten sınırından terör örgütlerini uzak tutmak ve Suriye'nin kuzeyinde bir terör koridoru açılmasını engellemek istiyorsa Suriye yönetimi ile birlikte hareket etmek zorunda. IŞİD'den temizlenen bölgelerin Suriye'ye bırakılması bölgedeki tek çözüm olduğu ifade ediliyor.
Tek seçenek Esad ile diyalog
Türkiye'nin Esad ile yeniden diyaloga girmesi yönünde de adımlar atılıyor. Binali Yıldırım'ın Başbakanlığa gelişi ile birlikte Suriye ile yakınlaşma sinyalleri veren Ankara bu çabalarını hızlandırdı.
Yerli ve yabancı basında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye lideri Esad ile görüşeceği yönünde iddialar ortaya atılmaya başlandı. İddiaya göre Erdoğan ve Esad 10- 15 Eylül arasında bir günde Rusya'nın başkenti Moskova'da görüşecek.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın da Şam'a giderek görüşmeler yapacağı yine iddialar arasında. Ancak bu dikkat çekici iddialar henüz taraflar tarafından doğrulanmadı. Bu konunun Erdoğan ile Putin’in Çin’de gerçekleştirdikleri görüşmede de gündeme geldiği iddia edildi.
İddialara göre Türkiye bu teklife hayır demedi. Kremlin'den yapılan açıklamada da Rusya Devlet Başkanı Putin'in, Erdoğan ve Suriye lideri Esad'ı bir araya getireceği şeklindeki haberlerin doğru olmadığı belirtildi.
Yenimesaj
