Dünya kamuoyunda ve basında Alternatif Nobel olarak adlandırılan Right Livelihood – Doğru Yaşam Onur Ödülü Türkiye’de Erozyon Dede diye anılan Hayrettin Karaca’ya verildi.
2012 yılı Alternatif Nobel Onur Ödülü’nün Hayrettin Karaca’ya veriliş gerekçesi şöyle açıklandı: ‘‘başarılı girişimciliğini etkin çevrecilikle kaynaştırarak doğal yaşamın korunmasını ve doğru yönetimini yaşamı boyunca bitmez tükenmez bir enerji ile desteklediğinden ve savunduğundan dolayı 2012 Onur Ödülüne lâyık görüldü.’’
Uluslararası Right Livelihood Vakfı Müdürü Ole von Uexkull, Hayrettin Karaca için ayrıca, ‘’O Türkiye çevre hareketinin dedesi sayılıyor. Başarılı bir işadamıyken, çevreyi korumak amacıyla bugün oldukça etkin duruma gelen bir hareket başlattı. Kuruluşuna öncülük ettiği Tema Vakfı bugün yüzbinlerin desteğiyle ülke çapında toprak ve doğal yaşam ortamlarını korumak için mücadele ediyor. 12 yıl sonra bütün dünya çevrecilerine örnek olacak bir Türkiyeli çevreciyi daha ödüllendirmekten mutluyuz’’ diye konuştu. Alternatif Nobel Ödülü 2000 yılında da siyanürlü altın madenciliğine karşı mücadele eden çevreci Birsel Lemke’ye verilmişti.
90. yaşında Alternatif Nobel Ödülü’nü kazanan Hayrettin Karaca, daha önce de birçok ödüle lâyık görülmüştü. Beş Türk üniversitesinden fahri doktorluk ünvanı bulunan Karaca BM Çevre Programı’nın "Global 500 Roll of Honor" adlı ödülünü, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin ‘’Çevre Ödülü’’nü, Lions Club’ün "Melvin Jones Ödülü"nü, Çevre Bakanlığı’nın "En Büyük Hizmet Ödülü"nü ve Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülü’nü kazanmıştı. Pekçok bilimsel topluluğun üyesi olan Hayrettin Karaca, Uluslararası Dendroloji Topluluğu'nun da başkan yardımcılığını yaptı. Hayrettin Karaca için 90. yaş armağanı olarak değerlendirilebilecek olan Alternatif Nobel Ödülü Tema Vakfı’nın da 20. kuruluş yılına rastladı.
Toplam 150 bin Euro para ödülü Afganistan, Büyük Britanya ve ABD’ye gitti. Vakıf direktörü Ole von Uexkull, ödüllerin günümüzde karşı karşıya olduğumuz en acil sorunlara uygulanabilir ve örnek oluşturacak çözümleri sunanları onurlandırmak ve desteklemek için verildiğini hatırlatırken, küresel barış ve güvenlik için temel sayılacak önkoşulları tanımlamalarını, bu yıl ödül kazananların ortak yanları olarak gösterdi. Çevre, insan hakları, silahsızlanma ve adalet için mücadele eden, sürdürülebilir yaşamı savunanlar arasından seçilen ödül sahiplerinin temel ortak özellikleri hümanist oluşları. Bu yıl 52 ülkeden ve 122 aday arasından ödüle lâyık görülen Afganistan’dan Sima Samar, ABD’den Gene Sharp ve Büyük Britanya’dan CAAT hareketi, insan hakları, pasif direniş ve silahsızlanma için mücadeleleriyle tanınıyor. Ödül kazananların seçiliş gerekçeleri ve çalışmaları vakıf direktörü Ole von Uexkull ve eşbaşkan Alman çevreci Monica Griefahn tarafından düzenlenen basın toplantısında açıklandı.
Hümanistler
Afganistan’dan Sima Samar ‘‘dünyanın en karışık ve tehlikeli bölgelerinden birinde insan hakları ve özellikle kadın hakları için kararlı ve cesur mücadelesi nedeniyle’’ ödüllendirildi. Ülkesindeki bağımsız insan hakları komisyonunun başkanı olan Sima Samar 2001-2003 arasında kadın bakanı olarak görev yaptı. 2005’ten beri Sudan’da insan haklarıyle ilgili olarak BM özel ropörtörlüğünü de yürütmekte olan Sima Samar 2011’de kurulan Afganistan Gerçek ve Adalet Partisi üyesi. DW