Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Türkiye bölgesel müttefiklerini yitirdi
Çözüm ortağı almaktan çıktı
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
08-10-2013 18:43 - 865 Okunma

Suriye’de Mart 2011’de başlayan ve 100 binden fazla insanın yaşamına mal olan iç savaş, Eylül ayında yaşanan önemli gelişmeler sonucunda yeni bir döneme girdi.

Türkiye, geçen sene başlatılan ve ABD ile Rusya’yı aynı platformda buluşturan Cenevre sürecine tam bir kararlılıkla yaklaşmadı.

Cenevre sürecinin Beşir Esad’ı makamında tutacak bir anlayış olarak gören Türkiye, bunun yerine "askeri seçeneklerin kullanılması gerektiği" tezini işledi. Benzer şekilde, Suriye’nin elindeki kimyasal silahların ortadan kaldırılmasını öngören anlaşmayı da “kozmetik” olarak niteleyerek diplomatik sürece mesafesini ortaya koydu.

Suriye'nin Dostları toplantısı

Ancak, bu anlaşmanın uygulanması için en önemli araç olan Güvenlik Konseyi kararını, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ifadesiyle “Tünelin ucu görünmeye başladı” şeklinde değerlendiren Türkiye, Suriye politikasındaki bir çelişkiyi de gündeme getirdi.

Bu kapsamda, tehdidi en yakından taşıyan bir ülke olarak Türkiye’nin, Suriye rejiminin kullanmakta sakınca görmediği kimyasal silah stokunun ortadan kaldırılması sürecine duyduğu memnuniyeti yeterince güçlü ifade etmemesi de, bir çelişki olarak değerlendirildi.

 Türkiye bölgesel müttefiklerini yitirdi

Türkiye’nin bölgesel ağırlığına en önemli darbe, 3 Temmuz’da, Mısır'da ordunun yönetime el koymasıyla birlikte geldi.

Mavi Marmara bunalımı nedeniyle İsrail’le, ülkedeki iç savaş yüzünden Suriye’yle, birçok temel anlaşmazlık dolayısıyla Irak'la "konuşmayan" Türkiye, bölgenin ortak sorunlarına ortaklaşa çözüm getirecek bir diyalog ortamından uzak kaldı.

Davutoğlu’nun, “Savaş ortamında bile diplomatlar konuşur” açıklamasını sık sık kullanmasına karşın, Türkiye, Eylül 2011’de Şam’la köprüleri attı ve tüm diyaloğunu kesti.

Türkiye’nin bölge ülkeleriyle tüm diplomatik araçları ve yolları tüketmeden kapıları kapatması, sorunların çözümü için gerekli bölgesel mekanizmaların kurulmasını da engelledi.

Böylece yaratılan “diyalogtan kopuk ortam”, Türkiye’yi çözümün ortağı olmaktan uzaklaştırıp, sorunların bir parçası konumuna itti.

BBC

Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
08-10-2013 18:43 - 865 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
28-11-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım