Hükümetlerarası Konferans ile 40 aylık bir süreden sonra AB ile müzakerelerde 22.faslı resmen açan Türkiye'nin önündeki engeller azalmış değil. İlişkilere yeni bir hava ve ivme kazandırıldığı duygusu oluşturulmaya çalışılsa da Brüksel kulislerinde konuşulanlar bunun, durgun bir dönemin ardından yapılan yeni bir başlangıç olmaktan ziyade bitmekte ve daralmakta olan bir alanda atılan son manevralar olduğu yönünde.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz faslın açılışından sonra düzenlenen basın toplantısında AB'ye başta insan hakları, yargı, adalet ve güvenlik alanlarını kapsayan 23 ve 24.fasılların da açılması için çağrıda bulundular. Ancak başta bu fasıllar olmak üzere 14 fasıl Kıbrıs meselesi nedeniyle bloke halde ve blokajın kalkması Birleşmiş Milletler'de devam eden Kıbrıs görüşmelerinin sonucuna bağlı.
Ban Ki-Moon Planı
Bu konuyla ilgili olarak gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Bağış umutlu olduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Atina ve Ankara'ya yapılacak karşılıklı ziyaretler sonrasında Kıbrıs sorununun çözümü için Annan Planı benzeri bir Ban Ki-Moon planı ortaya çıkmasını biz dileriz. Taraflar anlaştıkları yere kadar anlaşırlar anlaşamadıkları yerleri Sayın Annan'a güvendiğimiz gibi boşlukları doldurması için Sayın Moon'a bırakırız. Biz bu tür çağrıları hep yaptık yine yapıyoruz."
Girişimi başlamış, taslağı hazırlanan bir 'Ban Ki-Moon Planı' olup olmadığı sorusuna ise Bakan Bağış "Bu bir öngörü ama bilgilerle desteklenmiş bir öngörü ve biz her şeye hazırlıklıyız" cevabını verdi.
Açılan 22. Faslın konusuna giren bölgesel politikalar ve yapısal araçlar, AB bütçesinden en çok pay alan alanlardan biri. Bu fasıl ile yerel yönetimlerin güçlendirilmesine, bölgesel farklılıkların giderilmesine, vatandaşların AB fonlarından bizzat faydalanabilmesine, kadınların çalışma hayatına daha çok katılması, kız çocuklarının okuma yazma ile mesleki ve teknik eğitim öğrenmeleri için imkânlarını sunulması gibi çok sayıda yerel projenin hayata geçirilmesine olanak sağlanacak.