ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'den çekilme kararı ile birlikte Amerika'da bu karar çerçevesinde tartışmaların oluşmasına sebep oldu. Bu tartışmalar aynı zamanda Trump'ın seçim kampanyası sırasında ortaya koyduğu yaklaşıma karşı, daha çok Amerikan müesses nizamı olarak isimlendirilen yapının itirazlarının daha üst perdeden yapılmasına sebep oldu. Bu aynı zamandaAmerika'daki yapı içerisindeki bölünmenin büyümesini, oluşan yarığın derinleşmesini ortaya çıkardı.
Trump'ın çekilme kararına yapılan bu itirazlar aynı zamanda Amerika'nın Suriye'de hangi emperyal hesapları yaptığına dair de ip uçları sunuyor. MeselaAmerika'nın Suriye'de iddia edildiği gibi terör ile mücadeleden ziyade çok daha geniş ve karmaşık çıkarlarını temin etmek için bulunduğunu bu tartışmalar asli kaynağından ortaya koyuyor. Yine bu tartışmalardan asker çekilme kararı ile birlikte Esad'ın ayakta kalmasına dair endişelerin varlığını, Esad, İran ve Rusya'nın önünün açılacağına dair endişelerin de Amerikalı yetkililerde tavan yaptığını öğreniyoruz.
Amerika'daki bu iç tartışmalar böylece aslında Suriye meselesinde kimin kalbinin Amerikalılar ile birlikte attığını da bize göstermiş oluyor. Kimin kalbi Amerikalılar ile birlikte atıyor ve kimler bütün bölgeden Amerika ve İsrail'in varlığını silmek istiyor bu tartışmalar üzerinden tespit etmek mümkün gözüküyor. Aşağıdaki yazıyı bu çerçevede ilginize sunuyoruz...
IŞİD Gerçekten Yenildi mi?
Trump ABD Birliklerini Suriye'den Çekiyor
Başkan Trump, İslami Devleti (IŞİD) büyük ölçüde yenilgiye uğratan, fakat stratejik açıdan çok önemli bir ülkeyi Rusya ve İran'a bırakan askeri mücadeleyi sonlandırarak, Suriye'de bulunan 2.000 Amerikan askerinin geri çekilmesi emrini vermiştir.
Generalleri ve sivil danışmanlarını dinlemeyen Bay Trump, böylece sık sık dile getirdiği, Amerikan askerlerini karmakarışık bir dış badireden evlerine döndürme arzusunu gerçekleştirmiştir. Fakat Çarşamba gecesi bir Twitter mesajıyla duyurduğu kararı, yönetimin Orta Doğu stratejisini tam bir çıkmaza sokmuş, İngiltere ve İsrail gibi müttefikleri öfkelendirmiş ve İslami Devlet (IŞİD) terör örgütüne karşı yürütülen savaşta güvenilir bir ortak olan Suriye'nin etnik Kürtlerini yüzüstü bırakmıştır.
Trump'ın hamlesinin beklenmedik ve karmaşık doğası ve Capitol Hill ile çok daha ötelerde ortaya çıkardığı muhalefet, Bay Trump'ın Suriye topraklarından tam çekilmeyi nasıl gerçekleştireceği sorularına neden olmuştur. Yetkililerin bildirdiğine göre; Başkanın yaptığı açıklamadan sonra dahi Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı onu kararından vaz geçirmeye çalışmaktadır.
Bay Trump, Çarşamba gecesi Twitter hesabına yüklediği video konuşmasında: ‘‘IŞİD terör örgütüne karşı savaşı kazandık. Çocuklarımız, genç kadınlarımız ve adamlarımız, hepsi geri dönüyorlar ve onlar şimdi geri geliyorlar'' açıklamasını yapmıştır.
‘‘Kazandık ve istediğimiz buydu ve onların istedikleri de buydu'' diyen Trump bu sözleri ifade ederken, işaret parmağını gökyüzüne doğru uzatarak savaşta hayatlarını kaybeden Amerikan askerlerine atıfta bulunmuştur.
Beyaz Ev (Beyaz Saray), askerlerin geri çekilmesiyle ilgili bir takvim veya diğer ayrıntılar hakkında bir açıklama yapmamıştır. Beyaz Ev (Beyaz Saray) basın sekreteri Sarah Huckabee Sanders yaptığı açıklamada; ‘‘Bu mücadelenin bir sonraki aşamasına geçerken, Birleşik Devletler askerlerinin eve geri dönüşünü başlattık'' ifadelerini kullanmıştır. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri de yaptıkları açıklamada; Bay Trump'ın, askerlerin 30 gün içinde tamamen çekilmesi emrini verdiğini ifade etmiştir.
Karar, Kongrede, şaşırdığını ifade eden South Carolina Senatörü Lindsey Graham gibi Bay Trump'ın Cumhuriyetçi müttefikleri arasında dahi bir protesto dalgasına neden olmuştur. California Temsilcisi Nancy Pelosi, başkanın ulusal güvenlik çıkarlarından ziyade kişisel ve politik hedefleri doğrultusunda hareket ettiğini ileri sürmüştür.
Bay Trump'ın birçok rahatsız edici hamlesi gibi karar sarsıcı olsa da yine de önceden kestirilebilirdir. Bir yıldan daha fazla bir süreden ve özellikle İslami Devlet (IŞİD) terör örgütü Suriye'de ele geçirdiği toprakların çoğundan sökülüp atıldığından beri danışmanlarına Suriye'den birlikleri çekmek istediğini söylemektedir.
Savunma Bakanı Jim Mattis ve diğer üst düzeyli ulusal güvenlik yetkilileri, bir çekilmenin esas olarak Suriye'deki Batı nüfuzunun Rusya ve İran'a teslim edilmesi anlamına geldiğini ileri sürmektedirler. Trump yönetiminin ulusal güvenlik politikası, Suriye Devlet Başkanı Beşşar el-Esad'ın başta gelen yardımcıları olan ve ona yıllarca finansal ve askeri destek sağlayan her iki ülkeye de karşı çıkılmasını gerektirmektedir.
Kürt müttefiklerin terk edilmesi yetkililerin ileri sürdüklerine göre; gelecekte, Afganistan, Yemen ve Somali dâhil ülkelerde teröre karşı yürütülecek mücadelede Amerika'nın yerel savaşçıların güvenlerini kazanma gayretlerini de sekteye uğratacaktır.
TASS haber ajansının haberine göre Rusya, çekilmeyi; Suriye iç savaşına politik bir çözüm bulunması umudunu yarattığını ifade ederek memnuniyetle karşılamıştır. Yapılan açıklamada; Amerikan birlikleri gittikten sonra, bir Suriye anayasal komitesi oluşturma girişiminin parlak bir geleceği olduğu da belirtilmiştir.
Bay Trump, Suriye'deki Amerikan askeri müdahalesini çoktandır dar bir biçimde sadece İslami Devlet (IŞİD) terör örgütünün yenilmesine odaklıyor olsa da general ve diplomatları; Birleşik Devletlerin orada çok daha geniş ve karmaşık çıkarları olduğunu savunmaktadırlar.
İdari yetkililer tarafından bildirildiğine göre; Birleşik Devletler Merkez Komutanlığı komutanı General Joseph Votel ve İslami Devlet (IŞİD) ile savaşan koalisyonun Amerikalı elçisi Brett H. McGurk, askeri geri çekilmeyi sert bir dille protesto etmişlerdir. Her ikisi de General Votel'in ifadesine göre büyük acılar çeken ve verdikleri sözleri daima tutan Kürt savaşçılar olmadan İslami Devlet (IŞİD) terör örgütünün asla yenilemeyeceğini ileri sürmüştür.
Yetkililer, General Votel'in Amerikan birliklerinin çekilmesinin, Kürtleri, yakında bir taarruz başlatacağını ilan eden Türkiye'den gelen saldırılara karşı savunmasız bırakacağını ileri sürdüğünü ifade etmiştir. Geri çekilme, iktidardan uzaklaştırılması uzun zamandan beri Washington'un kesin şartı olan Bay Esad'ın hayatta kalmasını da garanti altına alacaktır.
Pentagon tarafından yapılan bir açıklamada, faaliyet gösterdiği her yerde İslami Devlet (IŞİD) terör örgütünün yenilgiye uğratılması için ortaklar ve müttefiklerle çalışmanın sürdürüleceği ifade edilmiştir.
Bay Trump'ın kararı, diğer üst düzeydeki ulusal güvenlik yetkililerinin geçtiğimiz haftalar içinde söyledikleri ile çelişmektedir.
İki ay önce ulusal güvenlik danışmanı John R. Bolton, İran kendi birlikleri veya İran destekli milisler ile orada nüfuzunu sürdürdüğü sürece, Birleşik Devletlerin Suriye'den çekilmeyeceğini dile getirmiştir.
Geçen hafta Bay McGurk Suriye'deki görevi, İslami Devlet (IŞİD) terör örgütünün kalıcı yenilgisini hedefleyen bir misyon olarak nitelendirmiştir. Habercilere yaptığı açıklamada; ‘‘Fiziksel olarak alan ele geçirildiğinde toplanıp gidemezsiniz. Biz orada kalmak ve o bölgelerde istikrarın sürmesini garanti altına almak istiyoruz'' ifadelerini kullanmıştır.
Askeri komutanlar da acele bir geri çekilmenin, tıpkı Bay Trump'ın selefi olan Başkan Barack Obama'nın, 2011 yılında birlikleri Irak'tan çektiğinde olduğu gibi, Birleşik Devletler ve koalisyon ortakları tarafından İslami Devlet (IŞİD) terör örgütünden ele geçirilen alanları tehlikeye sokmasından korkmaktadır.
Bay Graham, Başkan Yardımcısı Mike Pence ve diğer Cumhuriyetçi senatörler ile katıldığı bir yemekten çıkarken yaptığı açıklamada ‘‘Irak gibi, her şey yeniden başlıyor'' ifadesini kullanmış ve Kongrenin neden Bay Trump'ın kararı hakkında bilgilendirilmediğini öğrenmek istediğini söylemiştir.
Bay Graham açıklamalarını; ‘‘Bunu Obama yapsaydı öfkeden deliye dönerdik: ne kadar zayıf ve tehlikeli'' ifadeleri ile sürdürmüştür.
Yetkililer, toplantı esnasında Bay Pence'in, görünüşe göre tartışmak üzere bulunduğu Capitol Hill'de, Suriye konusunda kanun yapıcılardan böylesine güçlü bir geri adım atılması nedeniyle, eli kulağında olan federal hizmetlerin durdurulması (Yazının yayınlandıktan sonraki günlerde bu gerçekleşti -İntizar-) hakkında hemen hemen hiç konuşmadığını açıklamıştır.
Bay Trump'a yazdıkları bir mektupta Bay Graham ve her iki partiden beş diğer senatör, Suriye'den çekilmenin İslami Devlet (IŞİD) terör örgütü kalıntılarının yanı sıra Esad yönetimi, İran ve Rusya'yı da cesaretlendireceği uyarısında bulunarak kararını gözden geçirmesini talep etmişlerdir.
Amerika'nın müttefikleri tepkilerinde dikkat çekici bir şekilde sessizliklerini korumaktadır. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu yaptığı açıklamada: ‘‘Tabi ki bir Amerikan kararı'' ifadesini kullanmış ve hükümetinin bu kararın sonuçları üzerinde çalışacağı açıklamasında bulunmuştur. Fakat analizciler çekilmenin, İsrail'in Suriye topraklarındaki İran etkisini frenleme çabalarına bir darbe olacağını ifade etmektedir.
Gazetecilerle yaptığı konferans görüşmesinde üst düzey bir Beyaz Ev (Beyaz Saray) yetkilisi, Bay Trump, başkan olarak ne istiyorsa onu yapabileceğinden, Bay Bolton ve diğer üst düzey yetkililer tarafından Birleşik Devletlerin Suriye'de kalacağına yönelik geçmişte yapılan açıklamaların önemli olmadığını dile getirmiştir.
Beyaz Ev'den adının açıklanmaması şartıyla bilgi veren bir yetkili ‘‘Bunu yapacak. Bu başkanının ayrıcalığı'' ifadelerini kullanmıştır.
Yetkili, Suriye'den çekilmeyle ilgili bütün soruların Pentagon tarafından yanıtlanması gerektiğini ifade etmiştir. Pentagon'da yetkililerden ayrıntılı açıklama talep eden gazeteciler ayrıntıların henüz belirlenmediği cevabını almışlardır.
Bütün olanlar, giderek kontrolden çıkan ve kendi komutanı tarafından sürpriz bir saldırıya maruz kalan bir ordunun görüntüsüne çok benzemektedir.
Savunma Bakanlığından bir yetkili Bay Trump'ın; Rusya soruşturması, başkanla cinsel ilişkiye girdiklerini söyleyen iki kadına verilen sus parası skandalı nedeniyle eski avukatı Michael D. Cohen'in ceza alması ve soruşturmacılara yalan söylemesi nedeniyle federal bir yargıç tarafından sert bir şekilde eleştirilen eski ulusal güvenlik danışmanı Michael T. Flynn yasal meseleleri üzerindeki dikkatleri dağıtmak istediğini ileri sürmüştür.
Bayan Pelosi de yaptığı açıklamada; ‘‘Acele bir açıklama'' olarak nitelendirdiği kararla dalga geçmiş ve Trump tarafından verilen kararın, Bay Flynn'in Suriye çatışmasında aleni çıkarları olan bir ülke için kayıtlı dış ajanlık yaptığını kabul etmesi nedeniyle cezalandırılmasının hemen ertesi gününe denk gelmesine dikkat çekmiştir.
Bayan Pelosi'nin bahsettiği olay; Bay Flynn'in, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2016 başarısız askeri darbesini planlamakla suçlanan Pennsylvania'da yaşayan Türk imamın sınır dışı edilmesiyle ilgili lobicilik faaliyetleridir.
Bayan Pelosi, bütün Amerikalıların endişelenmesi gerektiğini söylemektedir.
Tennessee eyaletinin Cumhuriyetçi Milletvekili ve Senato Dış İlişkiler Komitesi başkanlığı görevinden ayrılmak üzere olan Bob Corker, Bay Trump ile yapacağı veda ziyaretinin iptal edildiği Beyaz Ev'den ayrılırken yaptığı açıklamada; başkanın geri çekilmeyle ilgili emrini geri alması için onu ikna edecek bir yol olduğuna inanmadığını dile getirmiştir.
Bay Corker açıklamasında, Trump'ın hamlesinin kesinlikle politik bir karar olduğunu dile getirmiştir.
Başkanın hamlesinin hatalı olmadığını düşünenler de bulunmaktadır.
Amerika'nın son Suriye büyükelçisi Robert S. Ford, Birleşik Devletler'in terör hedeflerini havadan vurmaya devam edebileceğini ifade etmektedir. Ford, sınırlı Amerikan kara birliklerinin, ne İran'ı ülkeden çıkarmak ne de Bay Esad ile isyancıların kalıntıları arasındaki savaşın seyrini değiştirmek için yeterli olmadığını dile getirmektedir.
Halen Yale Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalışan ve Orta Doğu Enstitüsünde araştırmacılık yapan Bay Ford; Suriye çatışmasının bütününün, Suriyelilerin diğer Suriyelilerle ilişkileriyle ilgili olduğunu ve 2,000 asker ile bir veya iki düzine Amerikalı diplomatın bu sorunu çözmek için yeterli olmadığının altını çizmektedir.
Yazarlar: Mark Landler, Helene Cooper ve Eric Schmitt, The New York Times, 19 Aralık 2018
Katkı Sağlayanlar: Thomas Gibbons-Neff, Edward Wong, Emily Cochrane ve Julian E. Barres (Washington), Isabel Kershner (Jerusalem), Vivian Yee (Beirut)
Çeviren: Ercan Caner