Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Tekfirci Gruplar ve İsrail ile Organik Bağları
Siyonist medya, Yadlin’in şu sözlerine yer verdi: “İsrail’in çıkarları, Suriye’deki Şii ekseninin yıkılması ve İran ile Hizbullah’ın zayıflatılmasını gerektiriyor. Çünkü bunun dışındaki ihtimal, bizim en kötü düşmanımızın Golan sınırında 1500 km mesafeden sıfır mesafeye ilerlediği anlamına gelir.”
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
25-09-2016 10:30 - 483 Okunma
 
Dünyanın iki süper gücü Rusya ile Amerika’nın Suriye’ye dayattığı ateşkes tüm dünya tarafından nefesler tutularak takip edilirken, ülkede savaşan taraflar sıkı bir gözlem altına girmeyi kabul etti. Bu arada İsrail savaş uçakları, aniden Kuneytra kırsalında Suriye ordusuna karşı pozisyon aldı. Bahanesi ise, işgal altındaki Golan yakınlarına nereden geldiği belli olmayan bir füzenin düşmesi oldu.
 
Kaynağı belli olmayan füzeye karşı İsrail ordusunun tutumu, İsrail rejiminin dünyanın tüm ülkeleri ve rejimlerine aykırı düştüğü, kendisini tüm uluslararası yasaların üzerinde tuttuğu ve hiçbir uluslararası norm ile değerlendirilemeyeceğini ortaya koyuyor. Buna göre ne sarı ne kırmızı çizgiler İsrail’i caydırabilir. Ne zaman isterse Birleşmiş Milletlerin, Güvenlik Konseyinin ve tüm kendisine muhalif ülkelerin duvarına toslar. İnsani ve ahlaki değerlerin hiçbiri bu gasıp rejimin lugatında yer almaz. Bu konuda söylenecek çok şey var, ancak biz bu yazıda İsrail’i Suriye’deki etkin tüm taraflardan farklı kılan kural tanımaz tavrını ve arkasındaki sebepleri konu alacağız.
 
Gözlemciler, İsrail ordusunun Suriye’ye saldırısını, ne ilk ne de son olarak değerlendiriyor. Suriye’ye dayatılan savaşta güç dengesi olduğu sürece, bu denge Direniş Ekseni ve Suriye Ordusunun lehine ilerlemektedir. Ancak Suriye ordusu ve müttefik güçler, ülkede savaşan tekfirci gruplara her ağır darbe vurduğunda, İsrail ordusu acilen askeri müdahalede bulunmuş ve tekfirci güçlerin motivasyonunu yükseltmiştir. Son yaşanan gelişmelere bakıldığında, Suriye Ordusu ile müttefiklerinin  kazandığı zaferler, tekfirci grupların aldığı yenilgiler ve ülkede savaşan tarafların kabul ettiği ateşkes, başta Golan olmak üzere Suriye’nin güneyinde bu tekfirci grupların sponsorluğunu üstlenen  İsrail’i öfkelendirmiş gibi görünüyor.
 
Ateşkesin ardından, Suriye’de suları bulandırmak isteyen İsrail’in saldırıları, tekfirci grupların çöken motivasyonlarını yükseltmeyi hedefliyor. Öte yandan, Körfez ülkelerine ait uydu kanalları, İsrail’in Suriye’ye saldırı haberlerini büyük bir coşkuyla gündemine aldı. Suriye’deki muhalif liderlerin, İsrail’in saldırılarının Suriye muhalefetinin çıkarları ile örtüştüğüne dair açıklamaları, ekranlara yansıdı.
 
İsrail’in Suriye’de işgal ettiği topraklara düşen belirsiz füzenin, Suriye Ordusu mu yoksa tekfirci gruplar tarafından mı fırlatıldığı belli değilken, tekfirci guruplara tek bir saldırı bile düzenlemeyen İsrail, çarpıcı bir şekilde Suriye ordusunu bombaladı. İşte bu çelişkili durum, İsrail’in Suriye savaşına bulaşmasının boyutunu gözler önüne seriyor.
 
Coğrafi konumu bakımından Siyonist İsrail ile bitişik olan tekfirci grupların mevkileri, son beş yıl zarfında henüz bir kez bile İsrail tarafından bombalanmadı. Buna göre, İsrail’in bu gruplar ile arasında stratejik bir rabıta bulunduğunu söylemek mümkün. İsrail uçakları, Kuneytra bölgesini bombaladığında, Siyonist medya İsrailli liderlerin konu hakkındaki bazı demeçlerine yer verdi. Siyonist liderlerin,  Suriye’de yaralanan Selefi tekfirci grupların İsrail’de tedavi edilmesine karar verdiği bildirildi. Açıklamalarda, tedavi edilen tekfirci teröristlerin sınırdan otobüsler ile tekrar savaşmaya geri gönderildiği bilgisine yer verildi.
 
Diğer yandan, İsrailli basın organları, Suriye’de tekfirci grupların yenilgiye uğramasından dolayı İsrail’in kapıldığı endişenin boyutunu ortaya döktü. Eski istihbarat şefi Amos Yadlin’in bir konuşmasını aktaran Siyonist medya, Yadlin’in şu sözlerine yer verdi: “İsrail’in çıkarları, Suriye’deki Şii ekseninin yıkılması ve İran ile Hizbullah’ın zayıflatılmasını gerektiriyor. Biz Suriye’nin Sünni laik bir ülke olmasını diliyoruz. Çünkü bunun dışındaki ihtimal, bizim en kötü düşmanımızın Golan sınırında 1500 km mesafeden sıfır mesafeye ilerlediği anlamına gelir.” İsrail’in doğrudan Suriye’ye saldırması ve bu açıklamalar birlikte okunduğunda, İsrail ile tekfirci gruplar arasındaki organik ilişki gün yüzüne çıkıyor.
 
Suriye Ordusunun İsrail saldırılarına verdiği güçlü cevap ve 3 “Sam 200” füzesinin İsrail uçaklarına fırlatılarak 2 uçağının düşürülmesi, İsrail’in tüm planlarını başarısızlığa uğratarak, tekfirci grupların çökmüş vaziyette olan motivasyonlarını yükseltme atışlarını fiyaskoya uğrattı. Suriye’nin cevabı aynı zamanda, Suriye Liderinin Direniş Ekseninden İsrail’e doğrudan karşı koyabilmek için güçlü bir destek aldığını da gösterdi.
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
25-09-2016 10:30 - 483 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
29-09-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım