Türk basın-yayın organları BM Uluslararası Ticaret Örgütü U.N. Comtrade Internet kayıtlarına dayanarak Türkiye’nin sadece haziran 2013’den bu yana Suriye’li isyancılara yaptığı silah sevkiyatının 47 tonu bulduğunu yazıyorlar. Ankara resmen yaptığı açıklamada Suriye’ye savaşta kullanılamayacak av tüfekleri gönderildiğini ifade ediyordu.
Türkiye’nin Konya şehrinde geçtiğimiz günlerde üç kişi yakalandı. Bu üç kişi ile patlayıcı üretiminde kullanılan 250 kilogram patlayıcı malzemesi ele geçirildi. Yakalananlar terörizm ile ilgilerinin olmadığını ve bu maddeleri çamaşır yıkamak için kullandıklarını iddia ettiler. Daha sonra, sorgulama sırasında bu maddelerin Suriye’ye gönderilmek üzere hazırlandığı anlaşıldı. Bu yıl içinde Türkiye’de 25 kişi Suriye’ye silah gönderme suçlaması ile yakalandı.
Türkiye şimdiye kadar, radikal islamcı güçlerin kendi toprakları üzerinden Suriye’ye geçmesine göz yummaktaydı. Uluslararası Yeni Devletler Enstitüsü Yakın Doğu ve Kafkasya Merkezi Müdürü Stanislav Tarasov, Suriye’nin Dostları şeklinde anılan görüşme formatının başarısızlığa uğramasından sonra Türkiye’nin sınırları yakınında askeri çatışmalar ile başbaşa kaldığına dikkat çekiyor. Tarasov sözlerine şöyle devam etti.
Türkiye sürecin akışına kapılmış bulunuyor. Ülke demokrasi havarisi gibi, Suriye’deki otoriter rejimin yıkılmasını talep ederek en önde giderken, birden en arkaya kalıverdi, sonuçta ise tamamen politik sürecin dışına itildi.
Diğer yandan çatışma ortamının artması Türkiye içinde de durumun bozulması tehdidini getiriyor.
Silahlı çatışmalar Türkiye sınırına yakın bölgelerden meydana geliyor, üstelik bazen sınır bölgeleri top atışlarına hedef oluyor. Ankara eskiden Şam’ı suçlarken şimdi meselenin radikal islamcı grupların savaş cephesini genişletmek ve Türkiye’yi silahlı çatışma ortamına çekme çabaları olduğu anlaşılıyor. Amaç Türk ordusunun Suriye topraklarına girmesini sağlamak.
Rusya Bilimler Akademisi IMEMO profesörü Viktor Nadein-Rayevskiy isyancılara, özellikle de islami yanı ağır basanlara yardım etmenin sponsorlara hiçbir fayda getirmeyeceğine inanıyor. Nadein-Rayevskiy bu konuda şunları söyledi:
Sevkiyat konusuna gelince sadece aysbergin tepesini görüyoruz. Kayıtsız şartsız bu tür sevkiyatlar çok daha büyük ölçekli olarak yapılmıştır. Türkiye’nin sevkettiği av tüfekleri masalsı bir olay. Çünkü Suriye’de avı yapılan sadece politik açıdan farklı görüşte olanlardır. Ancak Suriye içi krize Türkiye’nin karışması daha önce kendilerini belli etmeyen kesimlerin, örneği Türk alevilerin itirazına neden oldu.
Nadein-Rayevskiy’e göre Ankara’nın Suriye’li isyancılara yardım etmeye devam etmesi Türkiye için çok ciddi bir tehlike oluşturuyor. Nadein-Rayevskiy sözlerine şöyle devam etti.
Silahlı Suriye muhalefeti, bunun islami kesimi Türkiye topraklarında son derece küstah davranışlarda bulunuyor. Sınır bölgelerinde zorbalık ve soygun artık normal olaylar haline gelmiştir. Benzeri olayların Türkiye’nin iç bölgelerinde de rastlamak mümkün. Esad karşıtlarına hükümet tarafından yapılacak her türlü yardımın Türkiye’nin iç huzurunu bozduğu bir ortam ortaya çıkmıştır ve bu çok ciddi bir tehlikedir.
Böylece Ankara, Suriye’deki radikal güçlere yardım ederken kendi topraklarında da saatli bombalar yerleştirmektedir. Bunların etkisiz hale getirilmesi ancak Suriye sorununun politik açıdan çözülmesi ile mümkün olacaktır. Ancak Suriye’nin radikal kesimleri bunu duymak dahi istemiyorlar.