Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Saud Al Faisal Bin Abdulaziz Al Saud, Irak’taki olayların tüm Orta Doğu bölgesi için öngörülemez sonuçlar doğuracak büyük iç savaşa yol açabileceğini açıkladı.
Uzmanlar, Riyad’ın Irak’taki gelişmeler ile ilgili son açıklamalarının ölçülü olduğunu kaydederek Suudi Arabistan ile Nuri El Maliki hükümeti arasındaki ilişkilerin pek iyi olmadığı koşullarında bunun dikkat çekici olduğunu ifade ediyorlar. Peki bu, Riyad ve Bağdat tutumlarının İŞİD örgütünden gelen tehdit karşısında yakınlaşabileceği anlamına mı geliyor?
Ürdün’lü siyaset uzmanı Dirgam Halas’a göre bu mümkün değil:
‘Suudi Arabistan’ın temsilcileri Irak’taki olayları yorumlarken militanlar için ‘devrimciler’ sözcüğünü kullandılar. Bu, krallığın Irak’ta yaşananlara yönelik yaklaşımını çok açık şekilde gösteriyor. Riyad’ın radikaller tarafından ele geçirilen toprakları kendi etki alanı olarak gördüğü ortadadır. Bu yüzden Saud Al Faisal’ın Irak’ta iç savaş ihtimali ve bunun olası sonuçları ile ilgili açıklamalarının pek önemi yok. Dahası, Suudiler bölgenin bir sürü ülkesinde bu arada Suriye, Sudan, Libya, Irak’ta durumu istikrarsızlaştırmaya devam ediyorlar’.
Yine de Riyad’ın Bağdat ile ilgili söylemi Şam’ın söylemlerinden çok farklı. Elbette Irak Suriye’den farklı olarak Suudi Arabistan’a daha yakın bulunmaktadır. Sınırda istikrarsızlıkla karşı karşıya gelmek kim ister ki? Bununla birlikte uzmanlar, Suudi Arabistan’ın bölgede izlediği siyasi rotanın önemli değişime uğradığını kaydediyorlar. Krallık, Müslüman Kardeşler’i terör örgütleri listesine dahil etmiş, yurtdışında savaşan vatandaşlarını yurduna dönmeye çağırmış, Kral şahsen siyasi İslam’a karşı çıktığını ilan etmiştir. Bütün bunların şimdiye kadar Suudi Arabistan’ın baş müttefiki sayılan ABD’nin politikasına aykırı olduğu bellidir.
Krallığın bu davranışı şaşırtıcı. Ama Washington’un buna hemen hiç tepki göstermemiş olması çok daha şaşırtıcı gelmiştir. Rus doğu bilimcisi Leonid İsayev, militanların Irak’ta başlattığı büyük ölçekli taarruzun Suudi Arabistan’ın durumu değerlendirmesini değiştirdiğini belirterek şunu söyledi:
‘Riyad tabii ki Irak’taki olaylardan dolayı büyük endişe duyuyordur. Krallık yetkilileri çok iyi anlıyorlar ki ülkesindeki durumu da istikrarsızlaştırmak oldukça kolay olacak. Sadece Irak’ta değil, komşu Bahreyn, Suriye, Yemen’de de gerginliğin mevcut olması durumu daha da zorlaştırıyor. Bu ülkelerdeki çatışmalar bir gün Suudi Arabistan’a da sıçrayabilir’.
Şu an Amerika’nın aktif şekilde İran ile ilişkileri kurmaya çalıştığını umutmayalım. Tabii ki bu süreç hızla ilerlemeyecek, başarıyla sonuçlanıp sonuçlanmayacağı da belli değildir. Ama yine de böyle ihtimal var. Bu durumda Suudi Arabistan’ın rolü ne olacak? Ya da olacak mı hiç?
Krallığın yetkilileri bu soruları şu an kendisine de soruyor olabilirler. Çünkü onlar ABD’nin durum değişince müttefiklerini kolay kolay kurban ettiğini çok iyi biliyorlar.(RS)
|