Cumartesi günü Cenevre’de yapılan ve birçok saat süren Suriye konulu bakanlar düzeyindeki görüşmeler sonuç bildirgesinin kabul edilmesiyle sona erdi. Bildirgede Suriye’de şiddetin durdurulmasına çağrılıyor ve çıkarları olan bütün tarafların katılacağı bir geçiş hükümetinin oluşturulması tavsiye ediliyor.
Suriye, insan haklarının tamamen yerine getirilmesini garanti eden demokratik bir devlet olmalı. Ulusal diyalog temelinde Suriye anayasasının gözden geçirilebilmesi öngörülüyor. Yeni anayasa düzeni oluşturulduktan sonra çok partili seçimlerin yapılması ve yeni kamu organlarının oluşturulması planlanıyor.
Sonuç bildirgesinde Suriye’deki siyasi reform sürecinin barışçıl ve hızlı bir şekilde sürdürülmesi gerektiği vurgulanıyor. BM ve Arap Birliği’nin temsilcisi Kofi Annan Suriye krizinin çözülmesini hedefleyen yeni planın gerçekleştirilmesi için bir yıl süre verdi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un konferansın ardından açıkladığı gibi Rusya için önemli olan bildirgede Suriye’deki taraflara geçiş sürecinin şeklini kabul ettirme teşebbüslerinin yapılmadığıdır.
Ancak Cenevre’de Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad’ın istifa etmek zorunda olup olmadığı kararlaştırılamadı. Bu konuda Rusya ve Batı ülkeleri arasında Suriye krizine ilişkin en ciddi fikir ayrılığı bulunmaktadır. ABD’nin görüşmelerdeki tutumu çok sertti.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Amerikanların Cenevre’deki sonuç bildirgesinin edilmesinde verdiği tavizlerin çok küçük olduğunu ve bildirgenin esasını etkilemediğini ifade etti. Clinton, cumartesi günü Cenevre’de kabul edilen bildirgenin Esad’ın geçiş hükümetine katılmasına izin vermeyeceğinin altını çizdi.