Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Suriye Politikasında AKP ve CHP Taban Tabana Zıt
Mektupta, Türkiye'nin Suriye politikasına ilişkin dikkat çeken ifadeler yer aldı
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
28-08-2012 12:31 - 1149 Okunma

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’a mektup yazdı.

Mektubun içeriği, iki partinin taban tabana ayrıldığı, Türkiye’nin Suriye politikasına ilişkin.

Uluslararası toplumla birlikte gerçekleştirilecek çözüm önerilerinin yer aldığı mektupta, Türkiye'nin Suriye politikasına ilişkin dikkat çeken ifadeler yer aldı.

İşte o mektup:

 

CUMHURİYET HALK PARTİSİ GENEL BAŞKANLIK 
24 Ağustos 2012 
Sayın Recep Tayyip Erdoğan 
Başbakan 
T.C. Başbakanlık 
Ankara

Komşu Suriye'deki gelişmeler, ülkemizin başta güvenliği olmak üzere, ekonomisi, sosyal huzuru, turizm ve taşımacılık alanları dâhil, çok geniş kapsamda artarak olumsuz etki yapmaya devam etmektedir. Öte yandan, Suriye'deki şiddet ve çatışmaların durdurulamaması halinde ülkenin parçalanması, iç savaş boyutlarının genişleyerek bölgesel ve uluslararası bir ihtilafa dönüşmesi de dışlanamayacak bir olasılıktır.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Suriye'nin bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüğünün korunmasından yanayız. Türkiye, barış ve uzlaşıdan yana bir politika izleyerek, öncelikle şiddete son verilmesini sağlamalıdır. Kardeş Suriye halkının insan onuru ve haklarına saygılı, hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik bir rejim çerçevesinde güven ve huzura kavuşmasını istiyoruz.

 

Uluslararası toplumun çözüm gayretleri maalesef şu ana kadar istenilen sonuçları verememiştir. Mevcut koşulları ve daha önce CHP olarak gündeme getirdiğimiz önerileri de dikkate alarak, bu sefer hazırladığımız Suriye için kapsamlı çözüm önerimizi ekte takdim ediyorum. İnancımız odur ki, Hükümetinizin bu öneriye sahip çıkması halinde, uluslararası toplumun çabaları yön ve etkinlik kazanabilecektir. Zira, Suriye konusunda Türkiye'nin, başka hiçbir ülkeyle kıyaslanamayacak kadar ağırlık ve etkisi vardır.

Saygılarımla, 
Kemal Kılıçdaroğlu
Genel Başkan

CUMHURİYET HALK PARTİSİ 
SURİYE ÇÖZÜM ÖNERİSİ 

I. GEREKÇE 
Kan kaybetmeye devam eden Suriye olası bir parçalanma sürecine girmiştir. BM Genel Sekreteri ve Arap Ligi'nin Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın şiddetin yaygınlaşmasını ve durumdan tarafları ve uluslararası toplumu sorumlu tutarak istifa etmesiyle kriz yeni bir evreye girmiştir. BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin izlenecek yol ve yöntem hakkında hala işlevsel bir görüş birliği sağlayamamaları sorunu derinleştirmektedir. Bunalımın çözümü için etkili ağırlık koyabilecek bir güç olan Türkiye ise bunu yapamamıştır.

Türkiye; Suriye'nin çökmesine, şiddetin sürmesine, halkının daha fazla acı çekmesine ve bunalımın ülke dışına taşmasına izin vermemelidir. Bu nedenle, Türkiye'nin, yeni bir başlangıç yaparak ağırlığını Suriye'de barış, uzlaşma, istikrar ve güvenden yana koyması gerekmektedir.

II. SORUN 
Suriye meselesi; halkın demokrasi, özgürlük ve onurlu yaşam beklentilerinin dış güçler tarafından yönlendirilmeye ve ülkenin geleceğinin Suriyelilerce değil, dışarıdan dayatılan hedefler doğrultusunda belirlenmesine çalışılmasından kaynaklanmaktadır. Bugün yaşanan çatışmalı süreç; Suriye'nin parçalanmasına ve diğer bölge ülkelerinin toprak bütünlüklerini de etkileyecek şekilde gelişmesine yol açabilecektir. Bu güçlü bir olasılıktır.

III. ÇÖZÜMÜN HEDEFİ 
Çözümün Suriye için getirmesi gereken sonuçları şunlar olmalıdır: 
1. Şiddetin sona ermesi, 
2. Ülkenin egemenlik, bağımsızlık ve toprak bütünlüğünün korunması, 
3. Ülkedeki bütün din, mezhep ve etnik grupların varlık ve haklarının anayasal ve uluslararası hukuk zemininde güvence altına alınması, 
4. Demokratik, hukukun üstünlüğüne dayalı, insan haklarına ve özgürlüklere saygılı bir düzenin kurulması.

IV. ÇÖZÜM YÖNTEMİ 
1. TBMM Suriye konusunda olağanüstü toplanarak bir deklarasyonla 2. maddede belirtilen uluslararası konferansın düzenlenmesi çağrısında bulunmalıdır. 
2. BM Genel Sekreteri'nin himayesinde BM Güvenlik Konseyi'nin Daimi üyeleri, Arap Ligi, AB, İran, Suriye'nin Arap komşuları ve Türkiye'nin katılacağı bir uluslararası konferans düzenlenmelidir. 
3. Konferansa Suriye rejimi ve muhalefet temsilcileri de davet edilmeli ve bu temsilcilerin tam yetkili olmaları sağlanmalıdır. 
4. Konferans üç bölümden oluşmalıdır:

Birinci bölüm - Açılış: Bu bölümünde katılımcılar görüş ve beklentilerini açıklayacaklardır.

İkinci bölüm - Konferans: Bu bölümde konferansa verilecek 15 günlük bir arada Suriye yönetimi ile muhalefetin BM Genel Sekreteri'nin gözetiminde müzakerelere başlayacakları ve tamamlayacakları bir aşama olacaktır. Diğer bir deyişle, ikinci bölüm, Suriyelilerin kendi kaderlerini kendilerinin belirleyeceği kilit aşamayı oluşturacaktır. 

Üçüncü ve son bölümde ise; verilen aradan sonra tekrar toplanacak olan Konferansta, BM Genel Sekreteri tarafından hazırlanacak ve Suriyeliler arasındaki anlaşmayı yansıtan belgeyi BM Güvenlik Konseyi'ne sunulmak üzere onaylanacaktır.

5. Suriyeli tarafların, Konferansın ikinci bölümünde, aşağıdaki noktaları kapsayacak bir anlaşmaya varmaları istenmeli ve buna ilişkin müzakereler BM Genel Sekreteri'nin gözetiminde anlaşmaya varılıncaya kadar sürdürülmelidir. 

a) Ateş-kes 
b) Sahadaki fiili duruma ilişkin mutabakat 
c) Ülkedeki bütün din, mezhep, etnik ve diğer farklı grupların varlık, kimlik, hak ve özgürlüklerinin güven ve teminat altına alınması 
d) Suça karışmamış tutukluların salıverilmesi 
e) İnsani yardım akışının sağlanması 
f) Suriye'den kaçanların geri dönüşlerine ilişkin koşullarının tespiti 
g) Siyasi geçiş süreci koşullarının ve takviminin belirlenmesi 
h) Yeni Anayasa, siyasi partiler ve seçim yasalarının hangi yöntemle oluşturulacağı 
i) BM Güvenlik Konseyi ve uluslararası toplumdan beklenti ve katkılar. 

6. Konferans sonuçları bir BM Güvenlik Konseyi kararına dönüştürülerek bağlayıcı hale getirilmelidir.

7. BM Güvenlik Konseyi, varılan mutabakatın uygulanmasını izlemeli ve uygun sayıda BMGK üyesinden oluşan ve BMGK'ya kısa aralıklarla rapor sunacak olan bir Gözleme Komitesi oluşturmalıdır.

8. Varılan mutabakatın uygulanması amacıyla BMGK onayıyla ayrıca bir uluslararası barış gücü oluşturulmalıdır.

Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
28-08-2012 12:31 - 1149 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
29-11-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım