Batı Asya konuları uzmanı Mesud Esedullahi, Tesnim Haber'e verdiği röportajda Staffan de Mistura'nın baskılarını arttırmasının ardından, Suriye krizinin siyasi çözümü için gösterilen uğraşlar konusunda, terörist grupları destekleyen ülkelerin görüşlerinin değiştiğini belirterek şu açıklamalarda bulundu: Geçtiğimiz son aylarda Suriye askeri operasyonlarında ve siyasi ve uluslararası alanlarda çok önemli gelişmeler yaşandı. Suriye ordusu birlikleri ve ortakları, savaş alanında bir yıldan fazladır Suriye'de sürekli olarak zafer ve başarı sağlayıp farklı ve geniş bölgeleri kurtarıyorlar.
Bu uzman, tekfirci grupların geçtiğimiz bir yıl içerisinde, hatta sadece bir yerde dahi herhangi bir bölgeyi işgal etmekte başarılı olamadıklarını vurgulayarak; "Bu konu tüm dünya için özellikle de yolun sonuna gelmiş bu silahlı grupları destekleyenler için çok önemli bir mesaj içeriyor. Onlar artık bu terörist gruplara destek verdikleri bunca yılın ardından, hiçbir başarı elde edememiş olmalarının yanı sıra, işgal ettikleri bölgeleri de koruyup ellerinde tutamamışlardır" açıklamalarında bulundu.
Batı Asya konuları uzmanı, tekfirci grupların kontrolünde olan bölgelerin günbegün azaldığını belirterek; "Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde IŞİD'in elinde bulunan bölgelerin yalnızca yüzde 15'i onların elinde kaldı ve bu bölgelerin %85'ini kaybettiler. Bu konu oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra IŞİD, Irak'ta da büyük yenilgiler aldı ve aynı zamanda Suriye-Lübnan sınırında bulunan Kalamun bölgesinde de başarısız oldular. Diğer silahlı grupların durumu ise IŞİD'den çok daha kötü durumda" şeklinde konuştu.
Esedullahi devamında tekfirci grupların kendi içlerinde yaşadıkları problemlerin çok daha arttığına işaret etti ve şöyle söyledi; İdlib bölgesinde Nusra Cephesi ve Ahrar-ı Şam teröristleri arasındaki çatışmaların daha da arttığına şahit oluyoruz. Doğuda da Ceyş ul İslam ve Feylak er Rahman grupları arasında çok büyük kanlı çatışmalar yaşanıyor. Aynı şekilde bu gruplar Dera bölgesinde de birbirlerine saldırılarda bulunuyorlar. Yani silahlı gruplar arasında bir iç savaş yaşanıyor ve bu konu tüm dünyanın gözünden gizleniyor.
Esedullahi, Suriye dışındaki siyasi muhaliflerin arasında da ayrılık düştüğüne dikkat çekerek şöyle vurguladı; Suriye'nin dışında yaşayan siyasi muhaliflerden bazı önemli şahıslar, ya ülkeye dönmek için talepte bulunuyorlar veya da siyasi emeklilik istiyorlar. Bu şahısların açıklamalarına göre; bu savaşın kimliği artık dış ülkelere o denli bağlı ki artık bu koşullar altında siyasi faaliyetlerine devam etmek istemiyorlar.
Esedullahi terör örgütü IŞİD gibi silahlı grupların batılı ülkelerde yaptıkları terör faaliyetlerine dikkat çekerek şöyle ekledi; Bu eylemler Batı ülkelerinin görüşlerinin değişmesine neden oldu. Batının bu grupları direkt olarak veya dolaylı yoldan desteklediğini ve onların kendi milli güvenlikleri için de bir tehdit haline dönüştüğünü anlamalarını sağladı. Tüm bu konular üst üste gelerek Suriye'deki siyasi süreçte köklü değişiklikler yaşanmasına sebep oldu.
Batı Asya konuları uzmanı, artık uluslararası atmosferin siyasi bir çözüm yoluna ulaşmak için müsait olduğuna işaret etti ve şöyle söyledi; Muhalifler geri çekilmeye başladılar. Onları destekleyen ülkelerin görüşleri değişti ve Beşar Esad'ın geri çekilme konusunu artık gündeme getirmiyorlar. Halbuki bu konu daha önceden muhaliflerin esas şartıydı. Günümüzde hatta bu şahısların ufak konulardaki görüşleri bile değişmektedir. Buna göre Staffan de Mistura, böyle bir ortamda çok daha fazla çaba göstererek müzakere sürecini başlatmak istiyor. İran'a düzenlediği ziyaret de bu doğrultuda idi. Böylelikle bu oluşan ortamdan yararlanarak Suriye krizi konusunda farklı bir siyasi çözüme ulaşmayı planlıyor.