Politik platformda Suriye anlaşmazlığına kuvvete dayalı dış müdahale imkanı hakkındaki konuşmalar yeniden dile getirilmeye başladı. BM Genel Kurulu’nda konuşan Katar Emiri Şeyh Hamad ben Halif at-Tani, bu yoldaki çağrısını ifade etti. Belli bir aradan sonra benzeri çağrılar Ankara’da tekrar dile getirilmeye başlandı.
Türkiye’de kabinenin ‘Suriye politikası’, iç politikası ile sıkı bir şekilde içiçe girmiştir. Muhalefet, hükümete ve şahsen Başbakan Erdoğan’a Suriye sorunu konusunda öngörülü olmayan bir politika yürütme konusunda eleştirilerde bulunuyor. Eleştiri sahipleri kayıtsız şartsız ayaklanmacıları destekleyen hükümetin fiilen sınırın Suriye tarafındaki kontrolün, orada yaşamakta olan Kürtlere verilmesi için uygun ortam yarattığını iddia ediyorlar. Kürtler ise PKK etkinliğine engel olmak niyetinde değiller. Sonuç ise Türk ordusu ve gerillalar arasında son 20 yıldır görüşmemiş çaptaki çarpışmalar şeklinde ortaya çıkıyor. Uzmanların görüşüne göre bu durum, Ankara’nın sınırın Suriye tarafında bir ‘tampon bölge’ oluşturma yolundaki eski düşüncesine dönmesine neden olabilir.
Bu arada Suriye Kürtleri ise bu ihtimalden dolayı rahatsızlık duyuyorlar. Suriye’de kurulu Kürt Birlik Partisi Genel Sekreteri İsamil Hamo, Rusya’nın Sesi Radyosu’na yaptığı açıklamada, Suriye anlaşmazlığına dışarıdan yapılacak herhangi bir müdahale kararı ancak tek bir makam tarafından alınabilir, o da BM Güvenlik Konseyi’dir, diğer tek yönlü kararların hepsi kanun dışı olacaktır dedi.
Soru – Dış müdahaleye müsaade edilemeyeceği konusundaki yaklaşımınız ‘iç’ muhalafet olarak adlandırılan kesimlere, yani Suriye’de az çok legal platformda faaliyet gösteren muhalif gruplara yakın. Türkiye’de faal Suriye Ulusal Konseyi de dahil dış muhalefet ise başka bir görüşe sahip.
İsmail Hamo – Bir noktayı belirginleştirmek isterim. Biz hiç bir müdahaleye karşı değiliz, karşı olduğumuz tek taraflı, keyfi, kanun dışı bir müdahaledir. Eğer BM Güvenlik Konseyi’nin kararı olursa, biz buna karşı çıkmayacağız, dünya kamuoyunun iradesini tanıyacağız. Biz gerçekten de Güvenlik Konseyi’nin onayı olsun olmasın Başar Esad’a her türlü yöntemle baskı yapmaya hazır olan bazı muhalif güçlerle farklı görüşlere sahibiz.
Soru- Birkaç gün önce Şam’da iç muhalefetin büyük bir konferansı düzenlendi. Kürt güçleri de davetliydiler. Ancak partiniz konferansa katılmadı. Neden ?
İsmail Hamo – İç olsun, dış olsun, her ne şekilde olursa olsun Suriye muhafaletinin bu tür görüşmelerine karşı değiliz. Ancak bu durumda bizim için sorun olan konu, konferansın düzenlendiği yerdi. Bize göre bu tür görüşmeler için Şam uygun değildir, çünki oradaki konferans belli bir derecede rejimin kontrolü altında gerçekleşebilirdi. Bu nedenle de katılmama kararı aldık, ancak konferans başka bir yerde, mesela Kahire’de ya da başka bir yerde yapılsaydı giderdik. Üstelik biz hiç de ‘iç muhalefetten’ arkadaşlarımıza karşı değiliz, tam tersi, onlarla çok iyi ilişkilerimiz mevcuttur.
Soru – Suriye’nin bazı komşuları, özellikle de Türkiye, Suriye’deki sivil savaşın sonunda Suriye’nin parçalanabileceğinden endişe duyuyorlar. Bazıları Suriye Kürtleri ayrılmak ve bağımsızlıklarını ilan etmek için bekliyorlar diyorlar. Bu konuda ne dersiniz ?
İsmail Hamo – Eğer anlaşmazlık bu tempoda devam edecek olursa Suriye devlet yapısı tamamıyla dağılma tehdidi ile karşı karşıya kalacaktır. Bu konunun Kürtlerle hiçbir ilgisi yoktur. Bizim amacımız tek bir Suriye devleti çerçevesinde Kürt Ulusal Sorunu’nun çözülmesidir. ‘Bazı komşulara’ gelince, kendi politikalarının aklıcı olup olmadığı konusunda düşünmeleri iyi olacaktır. Türkiye, İran ve bölgedeki bazı diğer devletlerin Suriye’de olaylara müdahale etmeleri ise esasen Suriye’nin kaderi konusundaki endişelerin asıl nedenidir. Suriye Kürtlerine ve genel olarak Kürtlere bu konuda serzenişte bulunmak yersizdir. Biz kendi tarihi anavatanımızda yaşıyoruz ve kendi ulusal özlemlerimizi gerçekleştirmek hakkına sahibiz. Bu otonomi şeklinde de olabilir ya da federal bir yapı içinde de olabilir, bu o kadar önemli değil. Bu durum ne Türkiye’ye ne de kim olursa olsun kimseye karşı bir tehdit yaratmaz.
Soru – Suriye’nin Kürt bölgelerindeki bugünki durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
İsmail Hamo – Kürt bölgelerindeki durum tamamen sakindir. Topraklarımız, yeri gelmişken belirteyim, Suriye’nin diğer bölgelerinden gelen çok sayıdaki mülteci için sığınacak bir yer olmuştur. Ümit ediyoruz ki topraklarımız bundan sonra da böyle emniyetli kalacaktır. Şimdi diğer Suriye mufalif birliklerine de buradaki sükuneti muhafaza etmek amacı uğruna çalışma yapmaları için çağrıda bulunuyoruz. Bu önemli bir konu, çünki bölgemiz Suriye’nin bir çok diğer bölgesinden kaçan insanlar için sığınacak bir yer haline gelmiştir.