Qodsna'nın naklettiği habere göre; Tel Aviv’deki Siyonist kaynaklar, Netanyahu-Putin görüşmesinin başarısızlığına dayanarak İsrail'in, Fars Körfezi Arap rejimleri ile İran'ın bölgede artan etkisine karşı koalisyon kurmasının hiçbir sonuç vermeyeceğini beyan etti.
Siyonist Kanal 20 televizyonunun naklettiği habere göre, üst düzey Siyonist siyasî kaynaklardan biri; İsrail'in, İran'ın Suriye'deki nüfuzunu kırabilmek için bölgesel ittifaklarını genişletme peşinde olduğunu söyledi.
Habere göre, kaynaklar şunları da ekledi: İsrail makamları bazı Fars Körfezi Arap ülkelerine işbirliği önerisinde bulunmak üzere ziyaretler düzenledi.
Kaynakların beyanatına göre; Siyonist Rejim Başbakanı Binyamin Netanyahu ABD ve Rusya'nın İsrail'in menfaatini düşünmediklerini anladı. İran, Suriye'nin bazı kesimlerinde askeri üstünlüğünü arttıracak, Filistin ve Golan sınırlarındaki askeri varlığıyla İsrail’i rahatsız edecek. Böylece İran, İsrail için çok daha ciddi bir düşmana dönüşecektir.
Buna ilaveten kaynaklar şunu da belirtti: İsrail, Arap ülkeleri ile anlaşmanın, Netanyahu liderliğindeki diplomatik savaşta en azından İran'ın bölgede yayılmasının önünü almaya yardımcı olacağına inanıyor.
Öte yandan Tel Aviv’deki uzmanlar ve siyasî analistler Siyonist Rejim Başbakanı Netanyahu ve Rusya Cumhurbaşkanı Vilademir Putin'in arasında yapılan son başarısız görüşme hakkında fikir birliğine vardılar. Bu bağlamda İsrail Kanal 10 televizyonu askerî analisti Alon Ben David görüşünü şu cümlelerle belirtti: ‘Rusya ile İsrail'in bu konudaki menfaatleri çelişmektedir.’
David, Netanyahu'nun, Suriye'de İran aleyhine askeri müdahale seçeneğinin masada olduğunu söylemesi ve bu ülkeye yönelik tehditleriyle ilgili olarak da şunları söyledi: ‘Bu tehdit sadece iç siyasete dönüktür ve İsrail Suriye üzerinden İran'a yeni bir cephe açabilecek konumunda da değildir.’
Siyonist analistlere göre Netanyahu'nun Putin'e aktardığı mesajlar şöyledir: İran'ın Suriye'deki askerî müdahalesi İsrail açısından kırmızı çizgidir ve bu adımlar sadece İsrail'i değil tüm bölgeyi ve Batı dünyasını da etkileyecektir.
Aynı şekilde Tel-Aviv'deki medya kaynakları; Netanyahu'nun Putin ile görüşmesinde, kuzey sınırları (işgal altındaki Golan Tepesi) yakınlarındaki İran varlığının savaşa yol açabileceği konusuna değindiğini de vurguladı.
Maariv gazetesi eski analistlerinden güvenlik uzmanı Yusi Milman bu konudaki görüşlerini şöyle açıkladı: İsrail makamları, Rusya'nın kilitleri açacak bir anahtar olduğuna inanıyorlar. Ancak Rusya, İsrail'in kapalı kapılarını açmaz, çünkü Tel Aviv ve Moskova'nın menfaati aynı ve ortak değil.
Milman şunları da hatırlattı: İsrail, İran'ın Suriye topraklarından özellikle de Golan Tepesi yakınlarından çıkmasını istiyor, ama Rusya'nın DAEŞ ile savaşa devam edebilmesi için İran'a ihtiyacı var.
Siyonist analistin dediğine göre Rusya, bu esasa binaen İranlı savaşçıları ve Hizbullah'ı Suriye topraklarında vurucu güç olarak kullanmak istiyor.
Milman, Netanyahu'nun Rusya Cumhurbaşkanını İran'ın Suriye'den çıkarılması konusunda ikna edebilmesinin geçmişte de olduğu gibi zayıf bir ihtimal olduğu ve aynı zamanda İsrail'in bu konuda manevra yapma gücü ve alanının da sınırlı olduğunu ifade etti.
Siyonist analist son olarak şunu da hatırlattı: Bir savaş olmayacak, ancak Tel Aviv'in Lübnan ve Suriye arasında bölünen (Filistin işgal toprakları ile Suriye ve Lübnan sınırları) kuzey cephesindeki durumu daha da tehlikeli bir hal almıştır.
Siyonist rejim medya kaynaklarından bu haberi nakleden El Yevm gazetesi de şunları yazdı: İsrail’in en büyük stratejistlerinden sayılan iç güvenlik konseyi eski başkanı General Gora Ayland'ın açıklamaları oldukça dikkat edilmesi gereken noktalar içermektedir. Kendisi açıkça ve hiçbir şüphe bırakmadan şunları söylemiştir: Uzun yıllar sonra ilk defa İsrail'e olumsuz strateji değişikliği tehlikesi hakim olmuştur. Dikkat ve himmet göstererek bu alana odaklanılması gerekir.
General şunları da iddia etti: ‘İran ikinci bir Hizbullah’ı oluşturmak için Golan Tepesinde güçlerinin konuşlanmasını sağlıyor ve bu güçler Tahran'dan emir alacaklar. Böyle bir şeyin gerçekleşmesi durumunda Hizbullah ile karşılaşma geniş ve kapsamlı bir savaşa yol açacaktır, öyle ki bu savaş Suriye'yi kapsayacak ve buna ilaveten Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad da Hizbullah’a ve İran’a yardım edecektir. İsrail ile Hizbullah karşılaşmasının İsrail ve Suriye arasındaki savaşı da kapsaması mümkündür.’
Siyonist general sözlerine şunları da ekledi: Bu tehlikeli olay karşısında İsrail'in seçenekleri sınırlıdır, çünkü ülkeler kendi menfaatleri esasınca davranırlar ve bu durumda Amerika ya da Rusya Cumhurbaşkanları İsrail'e yardım etmeyecektir. İran'ın bölgedeki varlığının artması bizim için çok kötüdür, bu durumun yani İran'ın Suriye'deki varlığının sağlamlaşması tüm Sünnî ülkeleri özellikle de Türkiye, Suudi Arabistan ve Ürdün'ü rahatsız edecektir. Fakat bu devletler zayıf oldukları ve etkisizleştikleri için İsrail'e yardım da edemeyeceklerdir.
Editörün Notu: Değerli takipçilerimiz bilindiği gibi 80'li ve 90'lı yıllarda İsrail ve Batı medyası İslam ülkelerini kavmiyetlerine (Türk-Fars-Arap) veya yönetim şekillerine göre (Laik ve Anti Laik) tasnif edip halkları bu yönde kamplaştırıyordu. Şimdi ise, özellikle 2007'den bu yana İslam ülkelerini(devletlerini) Sünni-Şii şeklinde tasnif ederek mezhebi fay hatlarını tetiklemeye çalışıyor. Haberde Siyonist generalin bu çabası gözden kaçmamaktadır.
