Arabistan’ın doğusundaki Elevamiye halkı Şehit Numer Haftası merasimlerinde Suudi hanedan rejiminin dikta ve baskıcı politikalarını lanetleyip, şehit edilenlerin cenazelerinin ailelerine teslim edilmesini istediler. Suudi krallık rejimi, Siyonizm gibi, İngiltere sömürgeci devletinin türevi olarak halkın desteğinden yoksun ve seçilmemiş bir rejim olarak Mekke mükerreme ve medine’yi Münevvere’yi sultası altında tutup sui istimal ederek kendiri “Hadim ul Haremeyn ve Şerifeyn” olarak yansıtıp, zengin petrol yataklarını batılı güçlere peşkeş çekip, İslam ve Arap dünyasının lideri olduğunu iddia etmektedir.
Suudi krallık rejimi İslam ve Arap ülkelerini şiddet ve teröre boğan bir rejimdir. Hatta Siyonist rejimle yarışta daha fazla İslam ve Arap alemine zarar verdirmektedir. Arabistan halkı da beş bin kişiden oluşan ve Arabistan petrol ve zenginliklerine tekel kurmuş olan Suudi hanedan rejimi ve prenslerinin sultasını kabul etmemektedir. Ancak katliamlar, tutuklamalar ve işkencelerden dolayı, sesini çıkaramamaktadır. Suudi krallık rejimi ve saray müftüleri sapık ve harici temelli Vahhabilik inancı ve öğretilerinden dolayı, İnsan haklarına, medeni haklara, vatandaşlık haklarına, demokrasiye asla itibar etmemektedir. Arap insan hakları şebekesinin raporunda, Arabistan’a hüküm süren Suudi Hanedan rejimi, diktatörlüğün zirvesidir.
Arabistan halkı genel olarak Şiiler özel olarak bütün temel hak ve özgürlüklerden mahrum bırakılmışlardır. Arabistan’da birinci sınıf ve mutlu azınlık Suudi hanedanı ve onların emir kulu olanlar, ikinci sınıf genel Sünni halk ve üçüncü sınıf Şii halk kitleleridir. Arabistan’da Vahhabi olmayan halk kitleleri baskı altında tutulmaktadırlar. Suudi krallık rejimi, Halkın seçme ve seçilme hakkını ayaklar altına almıştır. Çünkü demokrasiden korkmaktadır. Eğer seçimler yapılırsa, Suudi rejimi bir gün bile sultasını sürdüremez. Suudi krallık rejimi petrol gelirlerini Amerika ve batılı bankalarda yatırarak, Amerika ile batılı müttefiklerinden rüşvet verme amacıyla milyarlarca dolar silah satın alarak, korku ve dehşet salarak gayri meşru ve seçilmemiş iktidarını onlarca yıldan beri sürdürmektedir.
Arabistan’ın doğu bölgeleri petrol yataklarını içinde barındırmaktadır. Yaklaşık 3.5 milyon Şii Müslüman’da petrol zengini doğu bölgelerinde yaşadıkları halde yoksulluk içinde ve baskı altında çile çekmektedirler. Arabistanlı Şii Müslümanların yaşadığı bölgeler, Irak’ın güney sınırlarının bitişiğinde bulunuyor. Suudi krallık rejimi Irak’taki demokratikleşmeden dehşete kapıldığı için Irak’ta tekfirci teröristleri besleyip bu İslam ve Arap ülkesini kan gölüne çevirip yıkımına sebep olmuştur. Irak’ın güneyi de petrol zengini bir bölgedir. Irak halkının çoğunluğu da Şii olduğu için Suudi krallık rejimi Arabistanlı Şiileri bastırmak ve Irak’tan etkilenmelerini ve ilişki kurmalarını önlemek için Şii Müslümanları tekfir etmektedir. Suudi Hanedan rejimi Vahhabi fırkasına karşı Arabistanlı Şii İslam Âlimlerini tehdit kaynağı olarak nitelendirmekte ve onları tutuklayıp işkence ve katletmekte ve de komşusu Irak’ta da terör estirmektedir. Nitekim Lübnan İslami direniş hareketi Hizbullah sekreterinin yardımcısı Şeyh Naim Kasım, Şeyh Numur’in Şahadet yıldönümü münasebetiyle Beyrut’ta düzenlenen anma töreninde yaptığı konuşmada, Suudi krallık rejiminin Irak ve Suriye güvenliğini sarstığını ve bu ülkeleri viraneye çevirdiğini belirtti. Şeyh Naim Kasım Şehit Numer Elbakır Numer’in Siyonist İsrail rejimiyle emperyalist güçlere karşı amansız mücadele eden bir İslam âlimi olduğunu, asla zülüm ve zorbalığa boyun eğmediğini, Suudi rejiminin devlet terörü estirerek bu seçkin ve muttaki İslam âliminin kafasını keserek idam ettiğini söyledi.
