KULLANDIĞIMIZ DİLE DİKKAT EDELİM
Parti genel merkezinde haftalık basın toplantısı düzenleyen Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, gündemle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin dört bir taraftan kuşatılmaya çalışıldığına dikkat çeken Karamollaoğlu, referandum sürecinde kullanılan dile herkesin dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Sarıyer’de ‘hayır’ çadırını ziyaret etmesini bu anlamda önemsediklerini kaydeden Karamollaoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hayır çadırını ziyaret etmesini takdir ile karşıladım” dedi.
HERKES BU VATANIN EVLADI
Referandumda evet veya hayır diyecek olan herkesin bu ülkenin evlatları olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu, birbiriyle uğraşan Türkiye’nin kimseye bir faydasının olmayacağını, tam aksine Siyonizm’in planlarına hizmet edileceğini kaydetti.
BATI’NIN UYDUSU DEĞİL, MAZLUMLARA ÖNCÜLÜK EDEN BİR TÜRKİYE KURALIM
Karamollaoğlu, şöyle konuştu: “Bu devasa problemlerimizi çözmenin ilk şartı kutuplaşmak değil, kucaklaşmaktır. Bir kez daha söylüyorum, görüşlerimiz, düşüncelerimiz, kararlarımız farklı olabilir. Ama hepimiz bu milletin evlatlarıyız. Birlik olursak aşamayacağımız hiçbir engel, hiçbir zorluk yoktur. Ama kutuplaşırsak, birbirimizi düşman olarak görürsek hepimiz kaybederiz. Gelin meselelerimizi el birliği ile çözelim. Batı’nın uydusu bir Türkiye yerine, İslam dünyasının mazlumlarına öncülük eden bir Türkiye’yi kuralım” dedi.
HEDEFLERİ İSLAM ÜLKELERİ
İslam dünyasının Moğol istilalarından bu yana tarihin en büyük yıkımını, işgalini yaşadığını ve bütün İslam coğrafyasının topyekûn bir kuşatma ile karşı karşıya kaldığını kaydeden Karamollaoğlu, “Sadece şu son birkaç haftada olanlara bakalım. Önce ABD tarafından 9 ülkeye vize yasağı getirildi. Bu 9 ülkenin tamamı İslam ülkesiydi. Hemen ardından aralarında THY’nin de yer aldığı bazı havayolu şirketlerine bilgisayar, tablet yasağı getirildi. Bu şirketlerin tamamı da yine İslam ülkelerine ait şirketlerdi. Biliyorsunuz daha önce de aynı ABD, 11 Eylül olaylarından bazı İslam ülkelerini sorumlu tutan ve tazminat hakkının önünü açan bir tasarıyı senatodan geçirmişti” değerlendirmesinde bulundu.
MASUM İNSANLARI KATLETMEYİ ÇOK İYİ BİLİYORLAR
ABD’nin dönüp kendine bakması gerektiğini söyleyen Karamollaoğlu, tepkisini şu sözler ile dile getirdi: “Masum insanları katletmek ABD’nin alışkanlığıdır. Bir yere gittiği zaman önce masum insanları katleder, gözdağı verir. Amerika ‘kimyasal silah var’ yalanıyla Irak’ı işgal etti. Bu yalan yüzünden 2,5 milyon insanı öldürdü. Bu yüzden asıl terörist kendileridir. Tazminat ödemesi gereken bir ülke var ise o da ABD’dir. Ama yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali, kendi suçlarını örtmek için İslam dünyasına çamur atmaya kalkmaktadırlar.”
ŞİA DÜŞMANLIĞI O KADAR İLERİ GİTTİ Kİ
Şu sıralarda dış güçlerin yapmak istedikleri en büyük işlerden bir tanesi Türkiye ile İran’ı kapıştırmak, bir kavga çıkarmak. Şia düşmanlığı o kadar ileri gitti ki bir ara, biz bunu söylüyoruz diye Şiacı olduk. Başkaları da tam tersine ‘İlle de önce İran’la kavga etmeliyiz’ dedi.
Nefret tohumu ekerseniz o toplumda nefret üretiyor. Sevgi tohumu ekerseniz sevgi üretiyor, kardeşliği üretiyor. Şuanda bizim sevgiye, kardeşliğe kucaklaşmaya ihtiyacımız var. Onun için bize sorduklarında ‘Türkiye’nin en önemli problemlerini nasıl sıralarsınız’ diye, bir numaraya her zaman kamplaşmayı ve kutuplaşmayı koyduk. Hele bizim gibi tehdit altında bulunan bir ülkenin en çok kucaklaşmaya ihtiyacı var. Bunun da bir numaralı görevlisi siyasi liderlerdir.
3 AYLAR DİRİLİŞE VESİLE OLUR İNŞALLAH
Basın toplantında üç ayların önemine de vurgu yapan Karamollaoğlu, mübarek ayların İslam dünyasının direniş ve dirilişine vesile olmasını temenni etti. Bütün Müslümanların Regaip Kandili’ni de kutlayan Karamollaoğlu, “İslam coğrafyası olarak öyle bir dönemden geçiyoruz ki, gerçekten her şeyden çok düşünmeye ihtiyacımız var. Düşünmeliyiz. Dünyanın en zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarına sahip olmasına rağmen neden en yoksul ülkeleri İslam ülkeleridir. Barış ve merhamet dini olmasına rağmen neden hemen her İslam ülkesinde bir çatışma, bir kaos, bir kutuplaşma, bir gerginlik var. İslam, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi emrederken, neden Müslümanlar bugün bu kadar dağınık, bu kadar birbirine düşman? İşte mübarek 3 ayları fırsat bilip, başımızı da önümüze koyup bunları düşünmeliyiz” dedi.