Bağımsız Filistinli Yazar Abdullah Atvan Suudi İstihbarat Başkanı Bender bin Sultan'ın çeşitli ülkelere yaptığı ziyaretlerin ne anlama geldiğini çarpıcı çok çarpıcı bir yazıyla ortaya koydu.İşte o yazı.
İngiliz Daily Telegraph gazetesi, geçen ay Rus lider Vladimir Putin ile Bender bin Sultan arasında gerçekleşen görüşmenin ayrıntılarını ortaya çıkardı. Suudi krallığının ve bölgenin en tehlikeli isimlerinden biri olarak görülen Bender bin Sultan Moskova'ya, Suriye rejiminden vazgeçmesi ve rejimin kınanmasına dair herhangi bir karara engel olmaması karşılığında, Rusya'nın petrol sözleşmelerine güvence, Avrupa'daki gaz hegemonyasının sürmesi, Tartus'taki Rus üssünün olduğu gibi kalması, Arabistan Krallığının hegemonyası ve finansmanı ile hareket eden Çeçen isyancıların direnişini durdurma ve gelecek yıl Rusya'da düzenlenecek kış olimpiyatlarına Çeçenlerden gelebilecek herhangi bir saldırıyı engelleme ve 15 milyar dolar civarında silah anlaşması teklifinde bulundu. Rus lider bu cazip teklifi reddedip Rusya'nın itibarelı bir süper güç olduğunu ve bir avuç gümüş için müttefiklerini kurban etmeyeceğini ifade etti. Bunun ardından Bender bin Sultan, Rus lidere dönüp, savaş geliyor sonuçlarına katlanmak zorundasın dedi.
Bender bin Sultan'ın Rus liderle görüşmesi bize, kot pantolonu ile koltuk kenarında oturduğu, o zamanlar gazetelerin çoğunda ilk sayfada yayınlanan fotoğrafı ile Bush ile Teksas'taki çiftliğinde görüşmesini hatırlatıyor. Bu görüşmede Irak'a karşı savaşın tarihi kararlaştırılmıştı ve o zamanlar Amerika Dış İşleri Bakanı Colin Powell'a söylenmeden önce, Suudi Emir Bender'e kararlaştırılan tarih tebliğ edilmişti ki bu durum Colin Powell için şimdiye kadar etkisi süren bir hakaret niteliğindeydi. Emir Bender Putin'i tehdit etti ve şimdi Obama'nın, sürekli uyarıda bulunmakla yetindiği ve isteksiz olduğu pozisyonunu bıraktığını görüyoruz. Suriye için savaş tamtamları, önümüzdeki günler içinde gerçekleşmek üzere çalıyor.
...
Cruise füzeleri, nükleer savaş başlıkları ve savaş uçakları taşıyan Amerikan, İngiliz ve Fransız savaş gemileri Suriye sularına doğru yol alıyor. Üçlü şekilde ile gerçekleşecek saldırıların büyüklüğü ve süresi ne kadar olacak? Sonuçları ne olur?
Bu saldırı ve hedefleri ile ilgili Amerikan ve İngiliz basınına sızan birkaç senaryo var:
1- Suriye'nin askeri üslerini, rejimin tüm savunma sistemlerini tahrip edecek ve 8 noktada bulunan kimyasal silah depolarına zarar verecek şekilde bombalamak. Bu bize, ABD'nin Nairobi ve Darüsselam elçiliklerine yapılan saldırılara karşılık, Amerikan Başkanı Bill Clinton'un El-Kaide'nin Afganistan'daki merkezlerine 75 füze atması senaryosunu hatırlatıyor.
2- Bu füze saldırısı, Irak'ta veya daha az ölçüde Sırbistan'da yaşandığı gibi, rejimi devirmek adına, kara işgaline başlangıç amacı ile birkaç gün belki de birkaç hafta boyunca sürebilir. Lakin muhalefetin içinde Esad rejimine alternatif olacak bir yapının bulunmayışı ve İslami grupların yönetime gelebilme korkusu nedeni ile bu senaryoyu reddedenler var.
Arap ülkesine karşı bu saldırıyı savunanlar, Obama'nın, ülkesini itibarlı ve saygınlığını koruyan bir süper güç olarak korumak istediğini söylüyorlar. Çünkü tarih boyunca, bu iki askeri şeyi gözden kaçıran güçlü imparatorluklar, çöküşe başlamıştır. Saldırı olması durumunda bu sefer Rusya'nın itibarı hususunda sorular sorulmaya başlanacak. Putin bu itibarı nasıl savunacak? Yoksa Irak'ın işgalinde ve Libya'nın NATO eliyle devrilmesinde yaptığı gibi bu hakarete de mi katlanacak?
Rusların cevabı ne olacak bilmiyoruz. Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ülkesinin, Suriye toprakları üzerinde kimseye karşı savaşmayacağını söyledi. Fakat bu savaşa, müttefikleri olan İran ve Suriye aracılığı ile farklı yollarla katılabilirler.
Suriye'nin, uçaksavar S-300 füzeleri ile desteklenmiş modern hava sistemleri var deniliyor. S-300 veya başka füzelerle desteklenmiş müttefikinin hava sistemleri çökerse veya Suriye'nin etkili bir cevabı olmazsa, Rusya geri kalan itibarını ve saygınlığını da kaybedecektir.
Kesin olan ise Amerika, İngiltere ve Fransa kaynaklı üçlü saldırının, bölge açısından tahripkar olacağıdır. Çünkü saldırı uluslararası bir görevlendirme ile gerçekleştirilmeyecek ve şu ana kadar kimyasal saldırıyı Suriye rejiminin yaptığına dair elimizde hiç bir delil yok.
...
Olası saldırının kurbanları olacak Suriyeliler, belki de kimyasal saldırıda hayatını kaybedenlerden daha fazla sayıda olacak. Her daim İsrail'e hizmet ve işgalinin devamı için Arapların ruhlarını satın alan Amerika'nın füze saldırısına, sevinecek ve dans edecekler için utanç verici bir hadise.
Savaşlar, ne zaman başlar biliriz ama savaşın müsebbipleri dahil kimse, savaşların ne zaman ve nasıl biteceğini bilemez. Amerika'nın bize karşı olan tüm savaşları her zaman İsrail kışkırtması ile ve İsrail'e hizmet içindi. Bu savaşlar ve saldırılar hizipçi ve mezhepçi fitnelere, coğrafi ve demografik parçalanmalara yol açtı. Bunlarla birlikte saldırılan Arap devletler başarısız bir devlet haline gelmiştir.
Irak'ta 1 milyon kişi, Afganistan ve Libya'da binlerce kişi kaybettik. Suriye'de kaç masum insanımızı kaybedeceğiz?
Kimyasal silah ile hayatını kaybeden her çocuk için kan ağlıyor ve Guta saldırısını bir savaş suçu olarak görüyoruz. Lakin Amerika ve Batı'nın yalanlarına, gerçekleri çarpıtmak adına görevlendirilen Arap medyasının kampanyasına hiç bir şekilde inanmıyoruz! Bizi Irak'ta güpegündüz aldatmadılar mı?
Amerikan füzeleri ile hayatını kaybedecek herhangi bir Suriyeli için kederleneceğiz. Tüm Suriye halkının mülkiyeti olan herhangi bir askeri tesisin vurulması bizi öfkelendirecek. Çürütülemez gerçekleri istiyoruz. Böylece kim olursa olsun hüküm verilir ve suçlu cezalandırılır.
Amerika'nın Irak, Afganistan ve Libya'ya olan savaşlarına karşı durduk, Suriye'deki savaşına da karşı duracağız!
|