Hani Zade sözlerinin devamında, Amerika ve Siyonist rejimin teröristleri güçlendirmeye çalıştığına dikkat çekerek şöyle konuştu:”Amerika, abluka altında olanlara insani yardım gönderme bahanesiyle, terörist gruplara silah göndermek istiyordu. Bu yüzden Suriye’nin doğusunda Deyrizor’a düzenlediği saldırıda, yaklaşık seksen Suriye ordu kuvvetini hedef aldı. Amerika bu eylemiyle aslında Suriye’deki atmosferi terörist grupların lehine değiştirdi. Siyonist Rejim de Kuneytra saldırısıyla Şam etrafındaki cephelerdeki durumu teröristlerin lehine dönüştürmeyi amaçladı.’
Hani Zade Amerika’nın ateşkesteki hedefi hakkında da şu değerlendirmelerde bulundu: “Amerikalıların bu ateşkesteki amacı, Suriye’deki satrancın durumunu terörist grupların lehine değiştirmekti. Son derece şüpheli ve karışık bir durum olan insani yardım konvoyuna düzenlenen son saldırı, Amerika’nın Suriye’deki savaş alanlarına doğrudan girdiğini göstermektedir.
Suriye hükümeti Halep’in kuzeyinde ve Suriye ve Türkiye’nin ortak sınırı olan Azez’de ilerleme kaydedince, Amerika, Arabistan ve Türkiye için, Suriye hükümetinin terörist grupları bastırarak savaşın durumunu Direnişin lehine dönüştürmeye çalıştığı endişesi doğdu. Bu yüzden Amerikalılar, Suriye krizini Amerika Başkanlık seçimleri sonuna kadar uzatmaya çalışmaktadır.”
Hani Zade, “Washington bu ateşkes anlaşmasının bazı maddelerini gizliyordu ve bu yüzden Moskova, ateşkes anlaşmasının bazı bölümlerini yayınladı. Bu ateşkesin perde arkasında hangi amaçlar yatmaktadır?” sorusu üzerine şu açıklamalarda bulundu: “Amerika’nın ateşkesi gündeme getirmesinin sebebi, Halep’in kuzeyindeki durumun Suriye hükümeti lehine değişmesi ve Suriye’deki terörist gruplar arasında yenilginin etkisinin açıkça görülmesiydi.
Ateşkesten önce askeri alanlarda durum, Suriye hükümetinin lehine değişiyordu. Şartlar böyle olunca da Amerika krizi devam ettirmeye çalıştı ve bu yüzden ateşkes konusunu gündeme getirdi. Bu sayede, ateşkesi suistimal ederek, terörist gruplara silah yardımı yapacaktı. Geçtiğimiz günlerde bombalanan insani yardım konvoyu, Halep’teki teröristler için bir dizi Amerikan silahlarıyla yüklüydü. Bu olay, Suriye’de askeri alanlardaki durumun çok karmaşık olduğunu ve mevcut şartların Amerika’nın B planı için uygun olduğunu gösteriyor.”
Hani Zade, Amerika’nın B planı üzerinde değerlendirmelerde bulunarak şunları söyledi: “B planı olarak adlandırılan şey, daha önce de Amerika tarafından gündeme gelmişti ve şimdi daha da açığa çıkıyor. Amerikalılar bu tip ateşkeslerle Suriye’yi parçalamaya çalışıyorlar. Bu yüzden Amerika’nın B planı olarak adlandırılan ikinci planı, Suriye’yi birkaç ülkeye bölmeyi amaçlıyor ve bu planın bazı bölümlerini Rusya açığa çıkarmıştır. Yani ateşkes planı Suriye’yi bölmeyi amaçlamaktadır.”
Hani Zade, “Amerika’nın Suriye’yi bölmeyi amaçladığı böylesi bir ateşkes planının ileride Şam tarafından kabul edilmesi mümkün mü?” sorusu üzerine de şunları söyledi: “Suriye kamuoyunu sakinleştirmek ve kendi iyi niyetini kanıtlamak için bu ateşkesi kabul etmek zorundadır. Suriye defalarca sivillerin öldürülmesini durduracak bütün ateşkesleri desteklediklerini açıkladı.”
Hani Zade bazı terörist grupların ateşkese karşı çıkmasına değinerek şunları söyledi: ‘ Suriye hükümeti defalarca Amerika tarafından terörist gruplara silah gönderilmemesi şartıyla ateşkes planlarını destekledi. Suriye, ateşkes planının teröristlere Amerika tarafından silah gönderilmesi ile sonuçlanmaması gerektiğini açıkladı ama şimdi teröristler birçok grup ve şubeden oluşmaktadır. Bu gruplardan Nusra Cephesi, IŞİD, Ehrar-ı Şam ve Ceyş’ul İslam gibi bazı gruplar asla ateşkese bağlı kalacakları yönünde bir açıklamada bulunmadılar ve ateşkese karşı çıktılar.
Amerikalılar gizli bir şekilde destekledikleri terörist gruplara silah göndermeye çalıştılar. Bu yüzden Suriye’deki mevcut durum şu an çok hassas bir aşamaya ulaştı gibi görünüyor. Hatta Suriye krizindeki iki önemli güç olan Rusya ve Amerika karşı karşıya gelebilir. Rusya ve Amerika, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısında da çok güçlü bir şekilde karşı karşıya geldiler. Savaş alanında düşüncesizce yapılan bir hareket, Rusya ve Amerika arasında çatışmaların yaşanmasına neden olabilir.”
Batı Asya konuları uzmanı, “ Savaş meydanındaki şartlar dikkate alınarak, gelecek aylarda siyasi bir müzakerenin başlama ihtimali ne kadardır?” sorusu üzerine şunları söyledi: “Siyasi müzakere konusu bir sonuca ulaşmayacaktır. Altmış beş ay süren krizin ardından Suriye’nin kaderini savaş meydanı belirleyecektir. Yani kazanan taraf, Suriye’de askeri durumu kontrol altına alan taraf olacaktır.”
Hani Zade Suriye krizinin siyasi olarak çözülmesinin çok uzak bir ihtimal olduğunu belirterek, “Suriye hükümeti, müttefikleri ve Direniş cephesi şu an Suriye’deki inisiyatifi ele almak üzeredir. Bu nedenle mevcut şartlarda Suriye krizinin siyasi olarak çözülmesi çok uzak bir ihtimaldir.”
Batı Asya konuları uzmanı Suriye krizinin çözülmesinin tek yolunun terörist grupların tamamen bastırılması ve bölgeden çıkarılması olduğunu belirterek şu ifadelerde bulundu: “Suriye’deki ılımlı muhalifler olarak adlandırılan silahsız siyasi gruplar, savaş meydanına ve terörist gruplara hâkim olamazlar.
Savaş meydanındaki silahlı gruplar da siyasi çözüm yoluna inanmıyorlar. Suriye krizinin tek çözüm yolu mevcut terörist grupların bu ülke topraklarından tamamen çıkarılması ve bastırılmasıdır. Bu yol dışında hiçbir müzakere Suriye’deki krizi sonlandıramaz.”
