Kudüs İntifadası'nın başlamasından bu yana psikologlar ve rehabilitasyon merkezleri işgal askerleriyle doldu taştı. İsrail basınında çıkan haberlere göre ruhsal bozukluklar sebebiyle işgal ordusundan ayrılan askerlerin sayısında ciddi bir artış görülüyor. Kudüs İntifadası'nın başladığı Ekim ayından bu yana artan bu rakamın en büyük sebebi ise işgal askerlerinin intihar saldırıları, arabayla ezme eylemleri ve bıçaklı eylemler olarak gösteriliyor.
Güvenlik duygusunun bulunmaması ve bunun sonucunda yaşanan ruhsal bozukluklar işgal askerlerinin psikologların ve rehabilitasyon merkezlerinin yolunu tutmasına, daha da ileri vakalarda ise ordudan ayrılmalarına sebep oluyor. Bu güvensizlik duygusunun yol açtığı korku psikolojisinin en bariz göstergesi ise işgal askerlerinin en ufak bir şüphede ateş açması, geçtiğimiz aylarda ise Filistinliler'in sosyal medya üzerinden yaydığı asılsız "intihar bombacısı küçük kız" haberleri üzerine işgal güçleri yoğun güvenlik tedbirleri almış ve her tarafta bu küçük kızı aramaya koyulmuştu.
Sosyal paylaşım sitesi facebook'ta paylaşılan, Kudüs sokaklarında "Arapları seviyorum, Müslümanları seviyorum" diye bağırarak yürüyen bir İsrailli yerleşimcinin videosu ise işgalcilerin ve yerleşimcilerin içinde bulundukları psikolojiyi açıkça gösteriyor.
İşgal devleti eğitim bakanı Naftali Bennett, Şehit Neşet Mulhim'in Tel Aviv'in en işlek caddesi "Dizengoff"ta gerçekleştirdiği eylemden sonra sokaklarda koşmaya çıkılmaması çağrısında bulundu.
Filistinli psikiyatr dr. Munzir Delul ise işgal devletinin sansürle bu durumu gizlemeye çalıştığını ancak yaşanan hadiselerden ve çıkan haberlerden işgalcilerde yaşanan psikolojik rahatsızlıkların ve ruhsal bozuklukların çok net görüldüğünü belirtti.
Delul, işgal askerlerinden bazılarında bu rahatsızlıkların çok ileri seviyede görüldüğünü, öyle ki halüsinasyon gören bazı işgal askerlerinin artık boşluklara ateş etmeye başladığını belirtti. Maarif gazetesinde çıkan bir haberde ise İsrail'de antidepresan satışlarında büyük bir artış yaşandığı belirtildi.
