Suriye konusunda, Batı ve Suriye muhalefeti, hükümeti göstericileri öldürmekle suçlarken. Şam yönetimi ise “ Silahlı militanları ve sabotajcıları olaylardan yaşanan olaylardan sorumlu tutuyor.
İran'ın ingilizce yayın yapan Press TV kanalı, Washington’daki Onur, İnsan Hakları ve Barış Müessesesi adlı kuruluş yetkilisi Randy Short’la konuyla ilgili bir röportaj gerçekleştirdi.
Press TV: Suriye Ulusal Konseyi bütün isteğinin açıkça rejim değişikliği olduğunu söylemiştir. Hâlbuki demokrasi vaatlerinin tam anlamıyla terk edildiği yer burası değil mi? Zira SUK’nin izlediği yönteme baktığımızda bunun hiç de demokratik olmayan silahlı mücadele çizgisi olduğunu, seçimler olmadığını görüyoruz.
Short: Onların kurmaya çalıştıkları demokrasi Libya’da kurulmak istenenin aynısı. Binlerce insan katledildi, kadınların ırzına geçildi, yerlerinden edildi ve koca bir toplum tahrip edildi.
Dürüst olmak gerekirse aynı insanlar ve sözde “Özgür Suriye Ordusu” Libya’dan gelen insanlarla oluşturulmuştur. Selefiler ve diğer terörist gruplar, NATO’nun, ABD’nin, M15’in, Mossad’ın ve İsrail’in çıkarlarına hizmet etmekteler.
Onların demokrasiyi umursadıklarını düşünmüyorum. Olayların demokrasiyle bir ilgisi yok. Bu bir jeopolitik mesele, tam bir hâkimiyet elde etme çabası.
Bu küçük gruplar, büyük oyunda kendileriyle taşeronluk anlaşmasının yapıldığı partner gruplar. Aynı zamanda bunlar ABD ve NATO üzerinden İsrail devleti için kirli işler kotarıyorlar.
Press TV: Suriye’deki silahlı muhalefetinin, silah bırakmak ve ön şartlar olmaksızın görüşme masasına oturmak için bir nedeni var mı? Özellikle de onlara sağlanan desteğin Suriye’de barışçıl bir geçişle ya da görüşmelerle ilgisi olmadığını söylemek mümkün mü?
Short: Bir kan banyosu istiyorlar. Bu, sözde insani müdahale için gerekecek kadar katliam istiyorlar. Onlar bu çılgın ve hastalıklı insanları halkı katletmesi için silahlandırdı ve ardından yeniden huzuru sağlamak için uçuşa yasak bölge ilan etmek istediler. Bu topraklara kendi güçlerini getirdiler, belki burada Türkleri kullanacaklar.
Esed’in ne pahasına olursa olsun gitmesini istiyorlar. Bu yeni bir şey değil, Bunu bir süredir yapıyorlar. Bunu yapmak için plan yapıyor ve çalışıyorlar. Bunu Irak’ta Saddam Hüseyin’e yaptılar, Kaddafi’ye yaptılar. Çok miktarda insanın hayatını kaybettiği bir yerde düşük yoğunluklu çatışmayı kullanarak kazanmak için ciddi bir çaba harcıyorlar. Ve cahil Amerikan kamuoyu ve başka ülkelerde beyni yıkanmış insanlar, ABD ve NATO’ya hizmet eden taşeron terörist grupların eylemleri karşısında hala halkı tarafından oldukça sevilen yönetimi suçluyorlar.
Onların demokrasiyle uzaktan yakından ilgileri yok.
Press TV: Kofi Annan şu an İran’da ve Suriye’de olaylar olurken Tahran’ın pozitif rolünü oynayabileceğini söylüyor. Bu oyuncular neden benzeri barışçıl bir rol oynamayı ve Suriye’nin istikrarına katkıda bulunmayı tercih etmiyorlar?
Short: Çünkü bunun alternatifi İran’daki İslami rejimin arkasından gitmek. İran Devrimi gerçek bir devrimdi. Halka insanların kendi kaderine hâkim olabileceğini söylüyordu. Bu devrim Batı dünyasının kapitalist, hedonist ve zenginlik yapısına büyük bir tehditti.
Suriye’nin elimine edilmesini istiyorlar. Onların bir kısmı, İran’a giden yolun Şam’dan geçtiğini söylüyor. Suriye’yi dize getirmek ve tahrip etmek böylelikle bölgede İran’ın güçlü bir müttefiki kalmasın istiyorlar. Çünkü İran, ABD ile NATO’nun çıkarlarına hizmet eden taşeron ülkelerle kuşatılmıştır.
Körfez ülkelerinin, bu şeyhliklerin kendi bindiği dalı kesen, kadın haklarına saygı göstermeyen bu insanlar, ABD, İngiltere, İsrail ve onların NATO’daki temsilcilerinin müttefikidir. NATO, ekonomik ve teknolojik olarak kendi yolunda ilerleyebilme başarısını gösteren Suriye toplumuna saldırmak istemektedir.
Press TV: Bundan sonra durumlar nasıl olur? Rusya ve Çin, ABD’nin baskısına maruz kalarak Suriye’nin Libya tarzı bir bombardımana uğramasına göz yumar mı?
Short: Ben Tanrı’nın adını olur olmadık yerde kullanmaktan nefret ederim ancak milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine neden olacak bölgesel bir savaşı engellemesi için en azından bu defa bu iki ülkeyi güçlendirmesi için Tanrı’ya dua ediyorum.
İnsafsızca sebep oldukları şiddetin, kapitalist açgözlülük, emperyalizm ve ırkçılık yerine İslam’la ilişkisi olduğunu söyleyecekler.
Rus ve Çinlilerin Suriye’yi tek başına bırakmayacaklarını ve rejimin düşmesine izin vermeyeceklerini düşünüyorum. Suriye hükümeti direnebilir çünkü bu devasa çabaları durdurma konusunda başarılı olabilirlerse böylesine ordulara sahip olan ve savaş için limitsiz bütçeler ayıran ancak kendi halkı için hiçbir şey yapmayan bu insanlık düşmanı manyakların kurguladıkları sapık planları geri çekmeye zorlayabilir. Bazı şeyler onları durdurmalı. İnşallah Ruslar ve Çinliler, rejimin düşmesine yanaşmayacaklar.
|