Fıtır bayramı, kendisine özgü ibadet ve ameller içermektedir. Masumların (as) rivayetleri de bu doğrultuda olmakla birlikte birkaç özel duaya da işaret etmektedir.
Masumların (a.s) sözlerinden de istifade edildiği üzere Fıtır bayramı günü, ödül alma günüdür. Buna binaen bu günde insanın çokça dua edip Allah'ı anması ve gününü miskin ve tembel bir şekilde geçirmeyip dünya ve ahiret hayrını elde etmek için çaba göstermesi müstehaptır. Bayram namazının kunutunda şöyle diyoruz: "İlahi! Müslümanlara bayram, Muhammed'e ve Onun ailesine birikim, şeref, keramet ve fazilet karar kıldığın bu gün hakkına; senden Muhammed ve Ehlibeyt'ine salat etmeni ve beni Muhammed ve Ehlibeyt'ini dahil ettiğin her hayra dahil etmeni, Muhammed ve Ehlibeyt'ini uzak tuttuğun her kötülükten beni de uzak tutmanı istiyorum senden. Salat ve selamın ona ve Ehlibeyt'ine olsun. Ey Rabbim! Senden, senin layık kullarının istediklerini talep ediyor, çekinen kullarının sana sığındığı şeylerden ben de sana sığınıyorum."
Yine Sahife-i Seccadiye'de İmam Seccad (a.s)'dan mübarek ramazan ayına veda ve gelecek olan Fıtır bayramını karşılama münasebetiyle rivayet edilen bir duada şöyle geçmekte:
"Ey Rabbim! Muhammed'e ve Ehlibeyt'ine selam eyle ve bu ayda musibetimizi telafi et.
Ve Fıtır gününü bizim için seçkin ve mübarek bir bayrama dönüştür. En iyi gün, affına mazhar olduğumuz ve günahlarımızın yıkandığı gündür. O halde bu günü hakkımızda en iyi gün karar kıl. Allah'ım gizlide ve aşikârda günahtan uzak durmayı nasip et bize. Ey Rabbim! Bu Fıtır bayramımızda ki müminler için mutluluk ve bayram, Müslümanlar için toplanma ve birbirlerini gözetme günü olarak tayin ettin bulaştığımız her günahtan, yaptığımız her kötü işten ve hareketimize, dış görünüşümüze yansıyan, yakışık almayan her niyetimizden, bu günde sana yöneliyor ve tövbe ediyoruz. Öyle bir tövbe ki onda asla günaha dönüş olmasın. Öyle bir dönüş ki onda asla masiyete meyil olmasın.
İlahi! Bu bayramı bütün müminlere mübarek kıl. Ve bu günde sana yönelme başarısını ve tevfikini, günahlardan tövbeyi inayet buyur..
Hadislerde Ramazan Bayramı
-Cabir’in İmam Bakır’dan (a.s) rivayet ettiğine göre Peygamber Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şevval ayının birinci günü (Ramazan bayramı) geldiğinde bir melek “Ey müminler erkenden ödüllerinize (mükâfatlarınıza) doğru koşun” diye nida eder. Daha sonra şöyle buyurdu: “Ey Cabir! Allah’ın ödülleri padişahların ödülüne benzemez.” Ardından da şöyle buyurdu: “O gün mükafat ve ödüller günüdür.”
-Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Bayram günü melekler sokak başları ve insanların geçiş güzergâhlarında durarak şöyle derler: Büyük günahları bağışlayan ve mükâfatlar bahşeden; Kerim olan Allah’a doğru koşun.”
-İmam Ali (a.s) (Bayramlardan birinde) şöyle buyurmuştur: “Bayram, ancak Allah'ın orucunu kabul ettiği, namazını övdüğü kimseler içindir. Allah'a isyan edilmeyen her gün bayramdır.”
-İmam Hasan Müçteba (a.s) fıtır (ramazan) bayramı günü oyunla meşgul olan ve gülüp oynaşan bir grubun yanından geçince durdu ve ashabına dönerek şöyle buyurdu: “Allah Ramazan ayını itaatleri sebebiyle kendi hoşnutluğuna doğru öne geçmeleri için yarış meydanı karar kılmıştır. O halde bir grubu öne geçerek kazananlardan oldular (mutluluğa eriştiler). Diğer bir grubu ise geride kalarak mahrum (mutsuz) oldular. İyilik sahiplerinin mükâfata eriştiği ve batıl işlerle uğraşanların zarar gördüğü böyle bir günde, gülüp oynayan insan ne kadar da şaşırtıcıdır. Allah’a yemin olsun ki eğer perde kenara çekilecek olursa, iyilik sahibinin iyiliği ile meşgul olduğunu, kötülerin ise kötülüğü ile uğraştığını bilirler.”
-İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: Fıtır (Ramazan) bayramı Müslümanların toplanabilecekleri bir günün olması, Allah’a yönelmeleri, onlara vermiş olduğu lütuf ve nimetlere hamd etmeleri için bayram günü karar kılınmıştır. O gün bayram, toplanma, iftar edildiği (artık yemek yenildiği), fıtır zekâtının verildiği, Allah’a şevkle ve yakarışla yaklaşılan bir gündür. O gün, yılın ve yeme-içmenin helal olduğu ilk gündür; zira Ramazan ayı hak ehlinin nezdinde yılın ilk ayıdır. Dolayısıyla, Allah insanlar için bugünün toplanma (bayram) olmasını o günde de Allah’ı hamd edip övmelerini istemiştir. Bugünde namazda tekbir, Allah’ı büyük bilip, hidayet edip afiyet verdiğinden dolayı anmaktır. Nitekim Allah-u Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “Bir de sayıyı tamamlamanız ve size yol göstermesine karşılık Allah'ı ululamanız (tekbir getirme) için (bu hükmü koymuştur) umulur ki şükredersiniz.” (Bakara Suresi;185) O günde on iki tekbir vardır; zira her iki rekâtta on iki tane tekbir getirilir. Birinci rekâtında yedi, ikinci rekâtında ise beş tekbir bulunmaktadır ve ikisi arasında bir eşitlik yoktur (ikisinin tekbir sayısı aynı değildir); zira farz namazlara yeditekbir ile başlamak müstahaptır. Dolayısıyla, bu namaza da yedi tekbir ile başlanılır. İkinci rekâtta ise beş tekbir vardır; zira bir günde kılınan namazların tekbiretu’l ihramının toplamda beş defa olmasından dolayıdır. Diğer bir sebebi ise, her bir rekâtta tekbir sayılarının tek rakamlı sayısı olması içindir (çünkü yedi sayısı tek olduğu gibi, beş sayısı da tektir).
Hüküm ve Adabı
Ramazan Bayramının Gecesi
-Dua etmek, namaz kılmak ve Kur’an okumak; İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: Mümkün olduğunca Ramazan ve Kurban bayramı gecesini ve… murakabeyle geçirin, bu gecelerde çok fazla dua edin, namaz kılın ve Kur’an okuyun.
-Şevval ayının birinci gecesinde, şevval ayı hilalinin görülmesiyle hilali görme duasını okumak müstehaptır.
-Bu gecede İmam Hüseyin’in (a.s) ziyaretini okumak müstehaptır.
-Bayram gecesinde gusül almak müstehaptır. O gecenin bayram gecesi olduğu bilindiği zaman guslün, Fıtır bayramı gecesi güneş batımından önce alınması rivayet edilmiştir. Aynı şekilde guslün bayram gecesi gece yarısına kadar gusül edilmesi gerektiği de rivayet edilmiştir.
-Meşhur görüşe göre Fitre zekâtı fıtır (Ramazan) bayramı akşamından itibaren farz olur. Ancak bazıları fitre zekâtının bayram günü fecrin doğuşuyla farz olduğuna inanmaktadır.
-Namaz kılmak; İmam Sadık (a.s) Hz. Ali’den (a.s) rivayetle şöyle buyurmuştur: Her kim Fıtır (Ramazan) bayramı akşamı, birinci rekâtında bir defa Fatiha suresi ve bin defa ihlas suresi ve ikinci rekâtında ise bir Fatiha ve bir defa da ihlas suresini okumak suretiyle iki rekât namaz kılarsa, Allah-u Teâlâ istediği her şeyi ona verir.
-Namazlardan sonra Tekbir getirmek.
-İhya etmek (sabahlamak): İmam Kazım (a.s) şöyle buyurmaktadır: İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “İnsanın yılda dört gece, Fıtır (Ramazan) bayramı gecesi, Kurban bayramı gecesi, Şaban aynın ortasındaki gece, Recep ayının ilk gecesi kendisini Allah’a ibadet etmek için başka şeylerden uzak tutması (vakfetmesi) beni sevindirir.”[13]
-İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: Babam Ali bin Hüseyin (a.s) Fıtır (Ramazan) bayramı gecesini mescitte, sabah namazına kadar namaz kılarak ve o geceyi ihya ederek geçirirdi ve şöyle buyururdu: Ey oğlum! Bu gece Kadir gecesinden daha az değildir.”
Ramazan Bayramı Günü
-Ramazan Bayramı günü gusül almak müekket (tavsiye ve tekit edilen) müstehaplardandır. Guslün vakti fecrin başlamasıyla başlar; ancak guslün vaktinin son bulma zamanı hakkında bayram namazı için dışarı çıkmayana veya güneşin zevaline (öğle namazı vakti) veyahut gün batımına kadar olduğu noktasında görüş ayrılığı bulunmaktadır.
-Bayram namazı kılmak gaybet asrında müstehaptır; ancak İmam’ın (a.s) huzur ve hakimiyeti asrında farzdır.
-Bayram namazından önce özellikle hurma olmak üzere iftar etmek (bir şeyler yemek) müstehaptır.
-Bayram gecesi akşam ve yatsı namazından sonra ve aynı şekilde sabah namazı ve bayram namazından sonra tekbir getirmek meşhur görüş esasınca müstehaptır.
-Ramazan bayramında oruç tutmak haramdır ve yiyecek ve diğer başka şeylerle aileye genişlik ve bolluk sağlamak ve aynı şekilde Nudbe duasını okumak müstehaptır.
-Bayram namazının farz olması durumunda bayram günü güneşin doğmasından sonra ve bayram namazından önce yolculuk yapmak haramdır ve bunların dışında ise mekruhtur.