Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz: İmam Ali’nin (a.s) hükümeti dönemindeki demokrasi ve ifade özgürlüğüne değinerek şunları söyledi: Dünyanın gerçek manada demokrasiye ihtiyacı var, bu da sadece Ehlibeyt ve Alevi hükümetinde olur ancak, çünkü dünya şimdiye kadar İmam Ali’nin hükümetinde uygulanan demokrasi tarzını görmemiştir.
Özgündüz; Peygamber (s.a.a) zamanındaki devletin tek bir şehirden ibaret olduğunu söyleyerek şunları ekledi: İmam Ali (a.s) zamanındaysa devlet İran’dan Kudüs’e, hatta Mısır’a kadar uzanan büyük bir devlet şeklini almıştı. Bizler gerçek manadaki İslam devleti örneğini İmam Ali’nin (a.s) hükümeti zamanında görüyoruz, fakat maalesef yaşanan iç savaşlar bu hükümetin daha fazla rüşt etmesini engelledi.
ABNA: Size göre böylesi konferansların düzenlenmesinin ne gibi gerekliliği bulunmaktadır?
Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz: Dünyanın gerçek manada demokrasiye ihtiyacı var, buda sadece Ehlibeyt ve Alevi hükümetinde olur ancak, çünkü dünya şimdiye kadar İmam Ali’nin hükümetinde uygulanan demokrasi tarzını görmemiştir.
ABNA: Öyleyse size göre Peygamber (s.a.a) zamanındaki hükümet İmam Ali (a.s) zamanındaki hükümetten daha düşük bir seviyede miydi?
Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz: Peygamber (s.a.a) zamanındaki devlet tek bir şehirden, yani Medine’den ibaretti. İmam Ali’nin (a.s) zamanındaysa İslam devleti İran’dan Kudüs’e hatta Mısır’a kadar Müslümanların elindeydi.
Bizler gerçek manadaki İslam devleti örneğini İmam Ali’nin (a.s) hükümeti zamanında görüyoruz, fakat maalesef yaşanan iç savaşlar bu hükümetin daha fazla rüşt etmesini engelledi. İmam Ali (a.s) hükümette değilken hükümete muhalif olmasına rağmen iç savaşın ve karışıklığın çıkmasına izin vermiyordu, fakat İmam Ali (a.s) hükümete geçtiğinde muhalifleri iç savaşlar çıkarmaya başladılar.
ABNA: Sebep neydi?
Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz: Toplumdaki insanlar dini ve milli sorumluluk hissetmiyordular. Tüm bunlara rağmen İmam Ali (a.s) savaş halinde dahi gerçek demokrasiden, yani insan hak ve hukukundan vazgeçmedi.
İmam Ali (a.s) İnsan hakları yolunda şehit olmuştur, İmam Ali (a.s) eğer birkaç dakikalığına İbn Mülcem’i gözaltına aldırsaydı şehit olmayacaktı, fakat insan hak ve hukuku açısından cinayetten önce kısas caiz değildir.
İmam Ali (a.s) hükümetinde insan hakları ve ifade özgürlüğü en had safhadaydı, bir toplantıda bulunanlardan birisi, İmam Ali’ye (a.s) hitaben; ‘‘Allah Ali’yi (a.s) öldürsün’’ dediğinde orada bulunan Müslümanlar o şahsı öldürmek istediler, fakat İmam Ali (a.s) izin vermedi.
ABNA: Genel olarak bakacak olursak İmam Ali’nin (a.s) hükümetini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz: Tüm inancımla söylüyorum; İmam Ali’nin (a.s) hükümetinde gerçek manada adalet, hürriyet ve eşitlik vardı, ayrıştırma diye bir şey söz konusu değildi.
İmam Ali’nin (a.s) kendisinden 20 yaş büyük kardeşi Akil’e karşı olan davranışına dikkat edin.
Akil, İmam Ali’den (a.s) para istiyor, İmam Ali’nin (a.s) tavrı karşısında kızan Akil, gidiyor Muaviye’den para alıyor. İşte eşitliğin gerçek manası budur, yani herkes kendi hakkına razı olmalıdır.
Bu konu çok önemlidir ve tüm dünyanın adalet, hürriyet ve ifade özgürlüğüne ihtiyacı var. İmam Ali’nin (a.s) hükümetinde ifade özgürlüğü öyle bir merhaledeydi ki, en üst makama ( İmam Ali ) hakaret ediliyor en üst makam taraftarlarının ve korumalarının o şahsa en ufak bir zarar vermesine izin vermiyor.
ABNA: Konferansa katılmanızdaki en büyük etken neydi?
Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz: Konferansa katılmamdaki en önemli etken; alimler, Şii dünyasındaki araştırmacılar ve İslam alimlerinin, İmam Ali (a.s) hakkında ne gibi araştırmalar yapmışlardır görmek isteyişimdi.
Bu konferansa dünyanın dört bir yanından alimler ve aydınlar görüş belirtmek üzere katılmışlardır, bizlerde bu görüşlerden yararlanacağız.
Belki de bizim gözümüzden kaçan bazı şeylerin üzerinde diğer araştırmacı ve yazarlar çalışmışlardır. Biz burada bunlardan istifade edebiliriz o açıdan bu konferans son derece önemlidir.
İkinci sebep; Müfit Üniversitesine olan saygı ve ihtiramımdan dolayıdır. Bu üniversiteyi yaptıran Hz. Ayetullah Musavi Erdebili’ye karşı olan alakamdır.
Üçüncü neden ise; Hz Masume’yi (s.a) ziyaret etmekti.
ABNA: Son olarak Türkiye’de Ehlisünnet ve Şia birbirleriyle nasıl geçiniyorlar?
Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz: Türkiye’de Ehlisünnet ve Şia arasındaki ilişkiler çok iyi düzeydedir. Türkiye’de 100 bin tane cami bulunmakta ve tüm Ehlisünnet camilerinde 3 halifenin isimlerinin yanında, Ehlibeyt’in (a.s) isimleri de yer almaktadır.
Ehlisünnet, Aşura programına katılıyorlar. Ehlisünnet bizim sohbetlerimizi kabul ediyor ve bizlere saygı duyuyor.
ABNA: Bize vakit ayırdığınız için teşekkürler.