18 Temmuz Perşembe günü gerçekleşen ziyarette Turgutlu İmam Hüseyin Camii İmamı Ali Rıza Yeşilkaya tarafından karşılanan Özgündüz, cami içerisinde kendisini bekleyen Ehlibeyt dostları tarafından salavatlarla kurbanlar kesildi ve samimi şekilde karşılandı.
Manisa Turgutlu İmam Hüseyin Camii İmamı Ali Rıza Yeşilkaya cami cemaatine şu bilgileri verdi, “Türkiye genelinde her bir hareketin adı var. İstanbul’da yaşayan Caferiler ise harekatın adını Zeynep (s.a) adı bırakıldı. Zeynebiye Hareketi’nin kurucularından Allah Rahmet eylesin Hamit Turan ile Dünyada ve Türkiye’de Şia’nın rehberi olarak anılan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz ile beraber kurdular. Türkiye’nin her tarafına yayılan bu hareket bizim burada da bu hareketin devamını sürdürüyoruz. Dedelerimiz Şia olduğumuzu gizlediği zamanlar oldu. Şimdi burada Türkiye’ye ve dünyaya Şia’lığı tanıtan, nereye gitsen . Şu anda İran’daki müesseseler ve alimler nerden geliyorsun dediklerinde Zeynebiye dediğinde, Zeynebiye’yi bilmeyen yok. Bu bir gurur kaynağıdır. Allah kendisinden razı olsun. Annesine ve babasına rahmet diliyorum. Zeynebiye Hareketi’nin kurucusu ve bizlere bu guru yaşatan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz aramızda, bizler o güzel sohbetlerinden, öğütlerinden yararlanacağız.” dedi.
Oldukça samimi bir havada geçen ziyarette, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Manisa Turgutlu’da Caferilerin yoğun yaşadığı bir bölgede var olan toplumsal barışın birlik ve beraberliğin devamı takdire şayan olduğunu söyledi.
Öğlen namazının ardından kürsüye Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Turgutlu İmam Hüseyin Camii İmamı Ali Rıza Yeşilkaya tarafından kürsüye davet edil. Özgündüz şunları söyledi; “Allah birliğimizi, dirliğimizi bozmasın. Özgündüz dini konulara değindi. Musa (a.s)’ı öldürmek istediklerinde o dönemde birisi ortaya atılıp “Onu neden öldüresiniz demiştir. Bir peygamberi neden öldüresiniz.” Dediler ki “O yalancıdır.” Bunun üzerine Hz. Musa’yı savunan adam dedi ki “Nereden biliyorsunuz yalancı olduğunu? Bundan uzun bir zaman önce de Yusuf gelmişti ve siz ona da inanmadınız. Sonra onun mucize ve kerametlerini gördünüz. İşte o da peygamberdir ve Musa’da onun soyundan gelmektedir. O peygamberse ve onu öldürürseniz Allah’ın gazabına uğrarsınız. Diyorsunuz ki mucizeleri sihirdir, o da sihirbazdır. O zaman ortaya çıkarın mucizelerindeki hileleri.” Velhasıl Hz. Musa hakkında çıkartılan öldürülme kararını bozmuş oldu. Dolayısıyla bir sıddık odur.
Bir diğeri Hz. İsa’nın Antakya’ya gönderdiği Habib’dir. Hz. İsa’yı savunmuştur ve bu durum onu saygın bir dereceye yükseltmiştir.
Üçüncü sıddık ise Ebu Talip’in oğlu Ali’dir. Bu iç sıddık arasından en üstün sıddık da odur.
Birisi size gelip derse mesela “Çarşıya nasıl gidebilirim?” siz ona yolu kendiniz tarif edersiniz, sağa dönmesi gereken, sola dönmesi gereken yerleri söylersiniz. Adam da yanlış anlayabilir, sağa dönmesi gereken yerde sola, sola dönmesi gereken yerde sağa dönebilir. Ama o adamın kolundan tutup istediği yere de götürebiliriz. İşte biz de Allah’tan bunu istiyoruz, diyoruz ki: “Allah’ım bizim kolumuzu, elimizi bırakma.”
Nebilerden ve Sıddıklardan bahsettik. Şimdi şehitlerde sıra. Onlar der ki: “Allah yolunda gurbeten illallah.” Bakın kahramanlık, şan, şöhret gibi nedenlerden değil Allah için savaşıyor. Peki şehitlerin şahı kimdir? İmam Hüseyin’dir.
Dördüncü sıfat da “salihtir”. Yararlı adamlardır, iyi iş yapanlardır, doğru iş yapanlardır. Kur’an da bir ayette denilir ki: “Yer yüzünde er ya da geç Salihler hakim olacaktır.” Peki Salihlerin imamı kimdir? İmam Mehdi’dir. Bundan dolayı ki biz her gün en az on defa istiyoruz ki: “Allah’ım bizi Hz. Muhammed’in (s.a.v), Hz. Ali’nin (a.s), Hz. Hüseyin’in (a.s) ve İmam Mehdi’nin (a.s) yolundan ayırma.” dedi.
İmam Hüseyin Camii Çaybahçesi'nde Ehlibeyt dostlarıyla çeşitli konular üzerine sohbet eden Özgündüz, onuruna verilen yemekten sonra cami lokalinden ayrıldı.