ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu bağlayıcı olmayan 'Ermeni Soykırımı' tasarısını 5'e karşı 12 oyla kabul etmesine yönelik tepkiler sürüyor. Senato'nun kararına  Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz'den de sert tepki geldi. Halkalı Zeynebiye Camii'nde kılınan Cuma Namazındaki hutbesinde değerlendiren Özgündüz şu değerlendirmelerde bulundu: 

"ABD Dış İlişkiler Komisyonu'nda Ermeni Soykırımı hezeyanı kabul edildi. Yıllardır başımızın üzerinde Demokles’in kılıcı gibi duruyor bu konu, 24 Nisan öncesinde temcid pilavı gibi ısıtıp ısıtıp önümüze getiriyorlar, bunu bizi ABD kulluğunda tutmak için bir araç olarak da kullanıyorlar.

Faşizm dediğimizde akla ilk gelen Hitler oluyor değil mi? Hitler soykırım yaptı diyorlar değil mi? Hitler kendi halkına veya savaştığı halka karşı kimyasal veya biyolojik silah kullanmış mıdır? Bendeki bilgiye göre hayır. ABD bütün bu silahları kullanmıştır, bununla beraber atom bombası da kullanmıştır. Hiroşima bunun örneğidir, Irak’ta da zayıflaştırılmış atom bombası kullandı.

ABD kime aitti? Kızılderililere değil mi? Ama o ırk yok oldu, o ırkı yok ederek o ülkeye kondular. Kızılderililerin alınteri üzerinde bir emperyalist güç oluşturuldu. Siz misiniz dünyaya demokrasi sunan? Utanmaz mısınız? Başka bir şey söylemiyorum, tarihçiler, hukukçular konuşsunlar.

Biz öteden beri diyoruz ki Karabağ asla Ermeni’ye bırakılmamalı. Ermeni’ye mezar dahi olamaz Karabağ, cenazesini nereye gömerse gömsün. Karabağ bizimdir bizim kalacaktır. Bu noktada yapılabilecek bir takım şeyler var, kolay olmayan. Eğer bir avuç Ermeni’yle muhatap isek, sadece Türkiye’deki Azeri kökenliler de yeter orayı almaya, hatta Erivan’ı da alırız, nüfusumuz da onlardan çok, her birimiz de birer aslanız. Ama şükür ki devletimiz var, gereğini yapıyor, umudumuz var barışçıl çözümler üzerinde.

Bölgenin üç büyük devleti var Azerbaycan açısından, biri İran biri Türkiye’miz. Bu iki ülke kardeş olarak gereğini yapmalı, biri de Rusya. Rusya’yla dost olmak bizim de hayrımızadır, Azerbaycan’ında. Rus dostlarımız da akıllarını başlarına devşirip, barışçıl çözüm noktasında destek olmalılar. En kötü barış, savaştan iyidir. Biz barış tarafıyız, ama barış yolu kapanırsa, savaşla da olsa biz vatanımızı Ermeni’ye vermeyiz. Bu trafikte bu göz ardı edilmez umarız. Rusya’ya rağmen değil, Rusya’yla çözüm daha doğrudur, Ermenistan’ın da hayrına olan budur. İki milyon aç Ermeni iki yüz milyon Türk’ün arasında mutlu olamaz barışmadıkça.

Bu sorun bu üç bölge ülkesinin katkısıyla kan dökülmeden çok rahat halledilebilir. BM de, Rusya da kabul ediyor ki Karabağ, Azerbaycan toprağıdır. Uluslararası yasalar bizden yanadır. Biz başka ülkenin toprağını işgal edelim demiyoruz. Ermenistan da aklını başına toplasa, onların da, bölgenin de Rus’un da hayrına olan budur.

Bizim tek ihtilafımız Azerbaycan-Ermenistan sorunu değil, onlar bizim sınırımızı kabul etmiyor, vilayet-i sitte’yi kendi toprağı sayıyor, bana soykırım uyguladın, bunu kabul edeceksin, kan parası ödeyeceksin, o vilayetleri bana vereceksin diyor, Ağrı dağını kendisinin kutsalı sayıyor. Bunun karşısında sus-pus duranlar, Ermeni’ye karşı da aslanlaşmalı, sadece Müslümanlara karşı değil. Rum’a Ermeni’ye karşı teslimiyet intibası oluşturulmamalı diye düşünüyorum.

Ermeni’yi caydıracaksın ki aklını başına alsın, anayasasından o zırvaları çıkarsın, topraklarımızdan çekilsin. Bir soykırım varsa, bunu Ermeniler yapmıştır, işte buradaki cemaat de bunun şahididir."