İstanbul Zeynebiye Camiinde kılınan Cuma hutbesinde konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Vehhabi tehlikesine dikkat çekerek önemli mesajlar verdi.
Özgündüz: Her zaman söylediğim bir şey var, ABD ve İsrail bölgede işlerini yapması gerekeni yapıyor onların işi bu bölmek ve parçalamak. Onlar işlerini profesyonelce yapıyorlar. Kendi perspektiflerinden doğru olanı yapıyorlar.
Emperyalizm ve Siyonizm girdiği yerde tutunamıyorlar, vatanlarını ve topraklarını savunan aslanların önünden kaçmak durumunda kalıyorlar. Hava üstünlüğü kursalar bile yere indiklerinde aslanların pençesinden kurtulamadıkları için kaçmak durumunda kalıyorlar. Irak’ta bunu gördünüz. Lübnan’da bunu gördünüz. Bunun için bizi kendi içimizden yıkmak istiyorlar diyen Selahattin Özgündüz, Vehhabi anlayışın girdiği her yere bela, kan ve gözyaşı getirdiğini örnekler vererek anlattı.
Suudi Arabistan’a İngilizler tarafından bir görev verildi. O gün cetvelle çizilen haritalarda herkese bir rol verildi. İngilizlerin Osmanlı yıkmak için oluşturduğu ve Suudi Arabistan’ın resmi dini olan Vehhabilik, Tevhit bayrağını ellerine aldılar. Ancak o tevhidin içinde bir şeytanlık vardı. Bu tevhit anlayışında kendileri gibi düşünmeyen herkesi kâfir gördüler. Bunlar peygamber Ehlibeytinin nuruna secde etmeyen iblisi örek alarak şeytanın yolunu tuttular.
Suudi Arabistan’da bu anlayışın yaptığı ilk icraat peygamber hanedanının mezarlarını yerle bir etmek oldu. Peygamberin mezarını da yıkmaya teşebbüs ettiklerinde Atatürk, bunu savaş sebebi sayacağını ve Mehmetçiği oraya gönderirim ültimatomuyla durdurdu. Bu bilgi hariciyemizin arşivlerinde mevcut olan bir bilgidir. Yani Peygamberi mezarın hala duruyorsa bunu Atatürk’e borçluyuz. O buna engel oldu.
Bu anlayış girdiği her yere bela getirdi, gözyaşı getirdi. Ziya Ül Hak döneminde Pakistan’da Sünni-Şii ve diğer inançlar barış içinde yaşıyordu. Ziya Ül Hak Şii gelenekten gelen bir liderdi. Pakistan’ın yüzde seksenini oluşturan Sünni Müslümanlar da onu seviyor ve ona oy veriyordu. Ülkede yaşayan her inanç barış ve sükûnet içinde yaşıyordu.
Ne zaman ki Pakistan’daki medreselerinde eğitim alan Talibanlar güçlenmeye başladı ve Vehbilikte buraya girince, Pakistan’da kan ve gözyaşı başladı. O gün bu gündür Pakistan’da kan akıyor. Zülfikar Ali Butto ve onun kızı Benazir Butto dönemlerinde güçlenen bu anlayışın elinden halk bıkıp usandı. Daha sonra ABD bunları bahane ederek bu ülkeye girdi. Bir yandan bunlar sivilleri, camileri, otobüsleri, yas meclislerini, Aşura törenlerini bombalarken diğer yandan da ABD sivilleri vuruyor halen de masum insanları katletmeye devam etmektedir.
Afganistan’a girdiler orayı da yakıp yıktılar. Tarihi yok ettiler. Kültürel mirası katlettiler. ABD’yi oraya soktular. Afgan liderlere suikast düzenlediler. Halen Afganistan’da kan ve gözyaşı var.
Çeçenistan’ı özgürlüğüne kavuşturan merhumCahar Dudayev’in onca emeği Vehhab’iliğin oraya girmesiyle yok edildi. Bağımsızlığı elden gitti, binlerce çeçen öldürüldü. Sonunda Rusya’nın lütfedip özerk bir yapıya verdi Çeçenlere.
ABD’nin Irak’a girmesiyle Vehhabi anlayışta Irak’a girdi. İlk işleri ne oldu, tamamı Sünni Hanefi Müslümanlardan oluşan Samara kentinde bulunan bin yıllık Askeriye türbesine bomba koyarak yıktılar. Dünyanın en büyük altın kubbesini taşıyan bu kutsal türbede Peygamber Ehli Beytinden olan onuncu imam İmam El Hadi ve on birinci İmam Hasan Askeri (as)’nin mezarlarını vardı.
Kerbela’ya saldırdılar, Hz. Ali’nin mezarına saldırdılar daha geçtiğimiz günlerde Peygamberimizin Ehli Beyti’nden olan yedinci imam, İmam Musa Kazım (as)’ın matemine gidenlere havan topuyla saldırdılar.
Suriye’ye girdiler masum çocukları, sivilleri katlettiler. Sonra da Esat yaptı diye, satılmış Arap medyasının maharetiyle dünyaya servis eden de bu anlayıştır. Peygamberin torunu Hz. Zeyneb’in mezarına saldırdılar, Hz. Rukayye’nin türbesinin imamını katlettiler.
İsrail Filistinlileri öldürsün diye Hacc ve Umreden elde ettikleri paraları ve Petro dolarları İsrail ve ABD’ye verdiler. Bölgenin en büyük belası Suudi Krallığı, İsrail’e Kana’da ve Gazze’de çocukları akıllı füzeleriyle, fosfor bombalarıyla öldürsün diye 7 milyar dolar yardımda bulundu diyen Özgündüz, bu anlayışın Türkiye’ye de girmesi halinde durumun değişmeyeceğini söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı:
Ve ne yazık ki biz de onlarla askeri anlaşma peşindeyiz. Yarın bu ülkeye yerleştiklerinde buna sebep olanlar bunun vebalinin sorumlusu olacaklardır. Vehhabi anlayış sadece İslam dünyasının değil bütün insanlığının başının belasıdır. Bunlar Emperyalizme ve Siyonizm’e uşaklık edenlerdir diyerek Kur’anı Kerimin Maide suresi 51 ayetiyle sözlerini bitirdi: Allah Kur’anı kerimede açık ve net bir şekilde şöyle buyurmaktadır:
Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin, onlar birbirinin dostudur. Sizden kim onlarla dost olursa (onlarla cephe yoldaşı olanlara ithaf ederek söylüyorum) o da onlardandır!
Allah zalimleri hedefine ulaştırmaz, bu bir müjdedir. Kalbinde hastalık olanlar, Yahudi ve Hristiyanlara yaranmak için koşturup duruyorlar ve “Biz onlara uşaklık etmezsek başımıza bela gelir, bunlarla beraber olursak beladan kurtuluruz.” diyerek, "Onların bize çizdiği kırmızı çizgilerle biz hareket etmek durumundayız ki beladan kurtulalım." derler. Kuran bunu söylüyor ben demiyorum.
Ümit edin, Allah ya fetih getirecek ya da onların başlarına bir iş getirecek ki, o Yahudi ve Hristiyanlara uşaklık edenler yaptıklarına pişman olacaktır diyor Kuran. Bu ayeti ben müjde olarak kabul ediyor ve bu müjdeyi bize çabuk vermesini diliyorum.