2006 yılında Hizbullah’ı yok etme amacıyla başlatılan savaşta İsrail’in bir haftada Hizbullah’ın adının silineceğini iddia ettiğini belirten Özgündüz, daha sonra İsrail’in aracılara “gelin bizi Hizbullah’tan kurtarın” diye yalvardığını söyleyerek, “Allah’a güvenip sığınanlara Allah yeter.” ayetini hatırlattı.
Beş yıl önce basın yoluyla da yaptığı değerlendirmeleri, dönemin başbakanı olan Sayın Erdoğan’a bizatihi anlattığını belirten Özgündüz, “Şii hilal-Sünni eksen diye bizim beyinlerimizi meşgul edip, İsrail hilali oluşturulmaya çalışılıyor. Güneyimizde Müslüman İsrail, Doğumuzda Hıristiyan (Ermenistan) İsrail ve aşağıda Yahudi İsrail. Böylece Türkiye’nin İslam dünyasıyla ve Türk dünyasıyla bağını kesmeyi hedefliyorlar. Bu plana karşı ben de kendi fikirlerimi iletmiştim sayın başbakanımız, şimdiki cumhurbaşkanımıza. Şimdi söylediğim hilal tamamlanıyor güneyimizde. Şimdi “ne pahasına olursa olsun buna müsaade etmeyiz” diyorsunuz. Günaydın!” diyerek uyarıda bulundu:
“Bedel ödenecekse, bunu millete ödetemezsiniz. Tabii ki kendiniz istediğiniz bedeli ödeyebilirsiniz. Bu durumu siz yarattınız, bunu gizlide yapmadınız, açıktan yaptınız. Bugünkü başbakanımız oradaki bütün gruplara dostumuz demedi mi? Dostlarınızla beraber ödeyebilirsiniz, ama bu millete ödetemezsiniz. Bu duruma sizin dostlarınız getirdi, millet bu duruma onay vermiyordu.
En başından beri milletin büyük çoğunluğu Suriye politikasını benimsemedi, yanlış gidiyorsun dedi. Bütün kamuoyu araştırmaları bu yöndeydi.
Siz İsrail karşısında tek dik duran Arap Devletini yıkmaya çalışırsanız, komşunuzda fitne fesat çıkarmaya çalışırsanız, o doğacak boşluktan bunlar oluşur.
Siz istediğinizle düşman olabilirsiniz, bu olabilir, bu gönüldür herkese meyledebilir. Devlet kişilerin takıntısıyla yönetilmez.” dedi.
Mehmetçiğin dünyanın en şanlı ordusu olduğunu vurgulayan Türkiye Caferileri Lideri; “aman ha Mehmetçiği bulaştırmayın.” uyarısında bulundu.
“Yorumcuları seyrediyorum, onlarda aynısını söylüyor. Oraya girmenin kolay değil, Türkiye oraya girerse herhangi bir örgütün meselesi olmaktan çıkar, uluslararası bir mesele olur. Genelde bu yönde diyorlar.Ama kimse meselenin diğer yanına dikkat çekmiyor.
Kobani’yi IŞİD vurduğunda, siz Kobani’deki Kürt kardeşlerimize yeterli destek vermiyorsunuz diye neredeyse ülkemde iç savaş çıkıyordu, 50 kişi hayatını kaybetmişti. Yeterli destek vermediğiniz için bunlar oldu, birde Kobani’de Kürtleri yok etmek için oraya girerseniz ülkemizde neler yaşanacağını hiç düşündünüz mü? Böyle bir durumda Rusya’yla, İran’la, hatta AB ve ABD’yle karşı karşıya kalabileceğimiz de ihtimal dışı değildir.
Bunları yıllar önce televizyon kanallarıyla da demiştim. Bahreyn’de, Yemen’de, Suriye’de çözümlerin anahtarı elinizdedir dedim. Gidip bedevi Araplara inanacağınıza, bu vatandaşınıznaçizane bir şey diyor, neden dikkate almadınız? Ve diyordum ki zatı aliniz İslam tarihinin yıldızı olacaksınız, Türkiye Cumhuriyeti de bölgenin yıldızı olacaktır. Bölgeye kansız-kokusuz demokrasi gelecektir. Bahreyn’de, Suriye’de, Yemen’de kan akmayacak. Hala barışçıl çözümler varken, Müslüman kanı akmasında çare aramak doğru değildir.
Allah ülkemizi emperyalizm ve siyonizm belasından korusun…”
