Sınırda askere saldıran atlılarla Türkiye’ye sokulan mazotların oluşturduğu milyar dolarlık kaçak akaryakıt pazarı ve temmuz ayında Türkiye’ye kayıtdışı olarak sokulan 4.8 milyar dolarla gündeme gelen Suriye’yle ekonomik ilişkilerde yeni bir iddia daha gündemi sarsıyor. Güneydoğulu işadamları, iç savaşın hüküm sürdüğü ve otorite boşluğunun olduğu Kuzey Suriye’de, Esat döneminde faal olarak çalışan ancak son dönemde işletilemeyen fabrikaların parça parça sökülüp Türkiye’ye getirildiğini belirtiyor. İşadamlarının verdiği bilgilere göre, bugüne kadar yaklaşık 15 dev fabrika sökülüp sınırdan geçirilerek Türkiye’ye getirildi. Bunun yanında birçok küçük tesisin parçaları da yine aynı şekilde sınırdan Türkiye’ye sokuldu. Bu fabrikalardan bazıları bölgede kurularak işletmeye alındı. Bir kısmı ise Güneydoğu’da parça parça ikinci el olarak el değiştirdi. Daha sonra başta İstanbul olmak üzere ihtiyacı olan Batı illerine hurda olarak satıldı.
“NE İSTERSEN VAR”
Bir işadamı, “Zeytinyağı, iplik, ayakkabı fabrikaları ve daha ne isterseniz var. Parça parça satılıyor. Özellikle El Nusra üyeleri bu fabrikaları söküp getiriyor. Sadece Tartus ve Lazkiye sınır kapıları Esad güçlerinin elinde gerisin denetimini El Nusra, Özgür Suriye Ordusu’na ait kuvvetler ve PYD güçleri kontrol ediyor. Özellikle El Nusra’nın kontrol ettiği kapılardan bunlar rahatça kamyonlarla Türkiye’ye geçirelebiliyor” diyor.
Bir başka işadamı, özellikle Halep Bölgesi’nin Esat döneminde Suriye rejiminin ekonomik merkezi olduğunu kaydederek, “Şimdi buradaki fabrikalar savaş nedeniyle çalışamıyor. Türkiye’de Hatay başta olmak üzere pekçok şehirde Halep Bölgesi’nden getirilen makine ve techizat bulabilirsiniz. Çalışır durumdaki makineler, fiyatları da düşük” diye konuşuyor.
Aynı işadamı, El Nusra’nın Suriye halkının hakkı olan fabrikaların yağmalanıp satıldığını belirterek, bunun komşu ülkenin fakirleşmesine neden olduğunu da kaydediyor.
Buğur: Her çeşit malzeme getiriliyor
TÜRKİYE Umum Ayakkabıcılar Federasyonu Başkanı İbrahim Buğur, Suriye’den getirilip Türkiye’de kurulan fabrikaları doğruladı. Geçen hafta, Suriyeliler’in kaçak ürettiği ayakkabılar nedeniyle yerli üreticinin mağdur olduğu yönündeki açıklamalarıyla gündeme gelen Buğur şunları söyledi: “Sınırdan her çeşit malzeme getiriliyor bunun bir kısmını üretim tesisi, fabrika malzemeleri oluşturuyor. Yetkililer artık bu kayıtdışı üretime çözüm bulsun.” (Taraf)
'ARKEOLOJİ MAFYASI' Suriye'yi talan ediyor
Suriye, iç savaşla birlikte binlerce yıllık tarihi eserlerini de kaybediyor. Foreign Policy, muhaliflerin silah karşılığı antik tabletler, Bizans sikkeleri, heykel ve fresk sattığını yazdı
Suriye'deki iç savaşın yol açtığı tarihi eser kaçakçılığı korkunç boyutlara ulaştı. Amerikan dergisi Foreign Policy, muhaliflerin eserleri silah karşılığı nasıl sattığını ve binlerce yıllık kültür mirasının "internete bile düştüğünü" ortaya çıkardı. Derginin Lübnan-Suriye sınırında konuştuğu kaçakçı Ebu Kader, Hitit, Pers, Roma, Bizans ve Osmanlı uygarlıklarına ev sahipliği yapmış Suriye'deki tehlikeyi tek bir cümleyle anlattı: "Eserlerin dönemi olduğu önemli değil. Yalnızca kaç para ettikleriyle ilgileniyorum."
77 BİN ESER DEPODA
Kader, çivi yazısı tabletler, antik Roma dönemine ait fresk ve heykellerin yanı sıra Bizans sikkelerinin özellikle revaçta olduğunu anlatarak, "Hür Suriye Ordusu bana tarihi eser, ben de onlara silah veriyorum. En az 100 obje aldım" dedi. Buna göre, Kalaşnikoflar 1200, M4 tüfekleri de 4 bin 500 dolara satılıyor. En pahalı çivi yazısı tabletlerse 20 bin dolara alıcı buluyor.
Suriye Müzeler Genel Direktörlüğü yetkilisi Mamun El Kerim'se geçen yıl çoğu sınırlarda ele geçirilen eser sayısının 4 bini bulduğunu açıkladı. Irak müzelerinin 2003'teki ABD işgalinde yağmalanışını hatırlatan El Kerim, Şam Ulusal Müzesi'nde 77 bin eseri paketleyip kaldırdıklarını anlattı. Ancak Hama, Halep ve Humus'taki müzelerin dış cephelerinin zarar gördüğünü saklamadı.
TÜRKİYE İDDİASI
Suriye'deki tam 10 bin arkeolojik alanı korumaksa daha zor. Abdülkerim buralarda "silahlı arkeoloji mafyası"nın yağma yaptığını söyleyerek, Lübnan, Türkiye ve Irak'tan ülkeye giren silahlı grupları" suçladı. Makalenin yazarı Fernande Van Tets ayrıca, Beyrut'ta bir antikacıda beğendiği bir parçayı sorunca, "Onlar Palmira'dan, yenisini getirtebilirim" yanıtını aldığını yazdı.
ABD Dışişleri Bakanlığı'na göre, Suriye'nin tarihi eserlerinin sadece yüzde 3'ü savaş alanının dışında. Küresel Miras Fonu'nun 2012 raporunda, Suriye'nin UNESCO Kültür Mirası Listesi'nde yer alan altı dünya mirasının altısı da (Şam, Halep ve Busra tarihi kentleri, Palmira antik kenti, Şövalye Şatosu ve Selahaddin Kalesi) zarar gördü.