2000-2007 yılları arasında 8'i Türk 10 kişiyi öldüren Neonazi terör hücresi NSU üyelerinin ve destekçilerinin yargılanmasına Münih'te devam ediliyor.
Sanık Carsten S.'nin itirafları ile dava süreci yeni bir aşamaya gelirken, Saksonya eyaletinde ortaya çıkan yeni belgeler, NSU hücresinin geçmişine ilişkin yeni bilgilerin ortaya çıkabileceği beklentilerini artırdı.
Saksonya eyaletinde iç istihbarattan sorumlu olan Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Gordian Meyewr-Plath, henüz arşiv kaydı altına alınmamış, NSU ile ilişkili yeni belgeler bulunduğunu doğruladı. Belgelerden birinin geçmişte yapılan ancak başarısız olan gizli dinleme operasyonuna ait olduğu, diğer iki belgenin de gruba destek vermiş olabilecek isimler hakkında olduğu kaydedildi. Belgeler hakkında, Federal Meclis ve eyalet meclisindeki soruşturma komitelerinin de bilgilendirildiği ifade edildi.
'13 yıl önce biliniyordu'
Alman birinci kanalı ARD geçen ay yayınladığı özel haberde, Saksonya eyaletinin Anayasayı Koruma Teşkilatı'na ait bulunan yeni bir belgede, istihbarat birimlerinin bundan 13 yıl önce, Neonazi grubun faaliyetlerinin bir "terör grubunu" andırdığını ve çok ciddi suç eylemlerine girişebileceğini tespit ettiğini öne sürmüştü.
8 Nisan 2000 tarihli çok gizli belgede, 3 kişilik NSU grubunun ve destekçilerinin isimleri sıralanırken, ARD'nin haberinde eyaletin o dönemdeki İçişleri Bakanı Klaus Hardraht ve diğer yetkililerden, şüpheliler hakkında gizli telefon dinlemesi ve izleme yapılmasının talep edildiği kaydediliyor.
Daha önce NSU ile ilgili bazı bilgileri sakladığı iddiaları ile gündeme gelen Saksonya eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın bir önceki Başkanı Reinhard Boos, geçen yıl Temmuz ayında istifa etmişti.
Karanlık noktalar
Türk göçmenleri hedef alan ve yıllarca failleri bulunamayan cinayetlerin arkasında Neonazilerin olduğu, 2011 yılı Kasım ayında ortaya çıkmıştı. Kamuoyu, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör hücresinin adını da ilk kez 2011 yılında öğrendi.
NSU üyelerinden Uwe Böhnhardt ile Uwe Mundlos’un bir banka soygununu sonrasında, polis tarafından yakalanmak üzereyken kiraladıkları karavanda intihar etmeleri ve NSU hücresinin diğer üyesi Beate Zschäpe’nin kaldıkları evi ateşe vermesinin ardından olaylar aydınlatılabilmişti. Cinayetlerde kullanılan Ceska marka silah, bu evin enkazında bulunmuştu.
Halen tutuklu yargılanmakta olan 1 numaralı sanık Beate Zschäpe “susma hakkını” kullandığı için cinayetlere ve grubun karanlık bağlantılarına ilişkin birçok soru işareti yanıt bekliyor.