Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Muallim'den Cenevre değerlendirmesi
ABD psikolojik savaş yürütüyor
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
17-02-2014 09:54 - 954 Okunma

 CENEVRE – Suriye Arap Cumhuriyetinin Cenevre'deki resmi heyetinin başkanı Başbakan Yardımcısı Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Velid el Muallim; II. tur görüşmelerinin başarısız olmadığını belirtti.

Muallim Cenevre'den dönüşünde uçakta kendisine eşlik eden basın heyetine yaptığı açıklamada; Suriye heyetinin BM Suriye temsilcisi Ahdar İbrahimi’nin ilan ettiği ve terörle mücadelenin yanı sıra şiddete son vermekle başlayan görüşme gündemi taslağını kabul etmekle resmi heyetin önemli bir ilerleme kaydettiğine dikkat çekti.

Dolayısıyla kimi medya yorumları yada Fransa ve İngiltere dışişleri bakanlarının tepkilerinin tam tersine bu görüşmelerin birok önemli noktada başarı kaydettiğine dikkat çeken Muallim; İbrahimi’nin öne koyduğu müzakereler gündemi taslağının her şeyden önce terörle mücadele ve şiddete son vermeyi gerektirdiğini belirtti. Muallim resmi heyetin II. turda bir sonraki turlar için müzakereler gündemi talep ettiğini ve bunun da olduğunu ifade etti.

Muallim ABD’nin Suriye'ye yönelik askeri saldırıya ilişkin açıklamalarının, Suriyeli müzakerecilere baskı amaçlı psikolojik bir savaştan ibaret olduğunu belirtti.

ABD’nin Cenevre'de görüşmeler için oldukça negatif bir ortam yaratmak için büyük çabalar harcadığına dikkat çeken Muallim; terörle mücadele ve şiddete son vermekle başlayan bir görüşme gündemi taslağının kabul edilmesi nedeniyle ABD’nin II. tur görüşmelerini başarısızlığa düşürmek için elinden gelen her çabayı yoğunlaştırdığını söyledi.

İngiltere ve Fransa dışişleri bakanlarının daha önce hazırlanmış bir senaryo ile ortak bir orkestrayla II. tur görüşmelerinin başarısız olduğunu ve bu başarısızlığın sorumlusunun Suriye resmi heyeti olduğunu iddia ettiklerine dikkat çeken Muallim; Fransa ve İngiltere'nin baştan beri Suriye'ye yönelik komplonun başrolleri olduğunu, görüşmelerin içeriğine ve sonuçlarına göz atmadan bile suçlamalara başladıklarını belirti.

ABD’nin ‘muhalefeti’ silahlandırmasına ilişkin bir soruya cevabında Muallim; ABD’nin geçen turun başından beri ‘ılımlı muhalefet’ olarak adlandırdığı silahlı gruplara silah ve finans temin edeceğini ilan ettiğine dikkat çekti.

Muallim ABD’nin Suriye'ye yönelik komplosuna son verdiği ya da vereceğini düşünenlerin tamamen hayallere kapıldıklarını vurguladı. Suriye ve halkının İsrail ve planlarına karşı sürekli mücadele vermesi nedeniyle ABD’nin her daim komplo kurduğuna işaret eden Muallim; dolayısıyl Suriye ve halkının İsrail’e karşı mücadele verdiği sürece ABD’nin bu komplosunu sürdüreceğini ifade etti.

ABD’nin komplosunun askeri saldırı düzeyine ulaşma ihtimali konusunda muallim; bunun sadece psikolojik bir savaş olduğunu, resmi heyet müzakerecisinin koalisyon heyetine istediğini teslim etmesi için baskı amaçlı olduğunu belirtti. Muallim bunun da kesinlikle gerçekleşmeyecek bir hayal olduğunun altını çizerken, resmi heyetin Suriye ve halkının onuru ve bağımsızlığından ödün vermesinin hiçbir şekilde mümkün olmadığını belirtti.

Cenevre görüşmelerinden sonra ABD ve Fransa'nın kayıplarına ilişkin bir soruya cevabında Muallim; resmi heyetin Cenevre'ye sadece ve sadece siyasi sürece girip ülkenin tanık olduğu krize son vermekle birlikte Suriye halkının ideallerini ve acılarını aktarmaya geldiğini ifade etti.

Muallim ABD’nin siyasi süreçten önce yönetimi teslim almak için oldukça aceleci davrandığına dikkat çekerken; çünkü onun Suriydeki edatları ve işbirlikçilerinin başarısız olduklarını belirtti.

Rusya'nın tutumu konusunda ise Muallim; Rusya ile günü birlik bir koordinasyon ve görüş alışverişinin bulunduğunu, dolayısıyla sonuçların Rusya açısından sürpriz olmadığını ifade etti.

Muallim BM Suriye temsilcisi İbrahimi’nin BM’ye sunacağı rapor konusunda ise İbrahimi’nin son basın toplantısında buna işaret verdiğini söyledi. İbrahimi’nin rapor ve tutumlarında tarafsız olması gerektiğini belirten Muallim; yapılan tüm oturumların tutanaklarının bulunduğuna dikkat çekerken, onun basın toplantısında tarafsız olacağına işaret verdiğini söyldi.

Muallim İbrahimi’nin bir aracı olarak müzakereler ne kadar sürerse sürsün tarafsız bir şekilde görevini sürdürmesi gerektiğini ifade eden Muallim; Suriye'de dış müdahaleler nedeniyle günden güne daha çok karmaşık hale gelen durumların bir günde çözüleceğini düşünenlerin evhamlara kapıldıklarını söyledi.

Wendy Sherman’ın ‘koalisyon heyeti mükemmel bir belge takdim etti’ açıklamasına ilişkin bir soruya cevabında Muallim; koalisyonun belge falan sunmadığını, sadece kendisine verilen bir müdahale kağıdını okuduğunu ifade etti.

Muallim; Suriye'de Cumhurbaşkanı makamının ne Sherman ne de koalisyon heyeti tarafından belirlenemeyeceğini belirtirken, bu hakka sahip yegane tarafın Suriye halkı olduğunun altını çizdi.

Geçici hükümet konusunda ise Muallim; Suriye heyetinin elinde bütünsel araştırmaların yanı sıra üstüne dayanılacak anayasa ve kanunların bulunduğunu vurguladı.

İngiltere dışişleri bakanının görüşmeleri başarısızlığa uğratma ve müzakere gündem taslağını kabul etmeme konusunda resmi heyete bulunduğu suçlamalar konusunda; onun görüşmeler sırasında ne olduğunu bilmediğini, İbrahimi’nin takdim ettiği taslağın açık ve net olduğunu, resmi heyetin de bu taslağı kabul ettiğini belirtti.

Suriye'ye yönelik geniş kapsamlı bir askeri operasyon ihtimali ve ABD’nin tehditler konusunda Muallim; ne geniş ne de dar bir operasyonun ihtimal olmadığını söyledi. Muallim içerde onlar adına savaşan işbirlikçi ve edatlarının bulunduğuna dikkat çekerken bu durumda neden bizzat kendilerinin savaşa girecekleri sorusuna dikkat çekti.

Muallim ABD’nin Suriye ordusunun meydanda sağladığı üstün başarılar, yurt genelinde meydana gelen ulusal uzlaşmalar ve resmi heyetin Cenevre'deki başarılı mücadelesinden dehşete düştüğüne işaret etti.

Resmi heyetin geçici hükümeti masaya yatırıp tartışmaya hazır olması konusunda Muallim; resmi heyetin bu konuyu her zaman değil de sadece zamanı geldiğinde, başka bir değişle diğer heyetin gerçekten teröre karşı olduğundan emin olduğunda açık ve şeffaf bir şekilde tartışmaya hazır olduğunu belirtti.

Muallim koalisyon heyetinin Suriye'de ne halk arasında ne de silahlı gruplar saflarında nüfuz yada tabana sahip olmadığını belirtti.

Resmi heyetin de bunu bildiğine işaret eden Muallim; müzakerelerde koalisyon heyeti ile değil de işverenleri olan ABD, Fransa, Suudi Arabistan ve Türkiye ile muhatap olduğuna dikkat çekti. Muallim dolayısıyla bu heyetin teröre son vermeyi kabul ettiği zaman bunun işverenleri söz konusu devletlerin teröre her türlü desteklerini kesmeleri anlamına geldiğini vurguladı.

Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
17-02-2014 09:54 - 954 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
23-11-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım