Geleneksel hale gelen İslam ülkeleri hac organizasyon başkanları buluşması Mekke’de yapıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı Hac Organizasyonunun daveti üzerine Hac İdare Merkezi Başkanlığında düzenlenen davete40’ın üzerinde İslam ülkesi katıldı. İslam ülkelerinin hac organizasyonları hakkında değerlendirmelerin de yapıldığı toplantıda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, haccın, müminlerin benliğinde ve nefsinde büyük izler bıraktığını belirtti.
“İslam kardeşliği Allah’ın bir lütfudur…”
İslam kardeşliğinin Allah'ın en büyük lütfu olduğunu ve bu kardeşliğin, gücünü ve meşruiyetini ne ailevi, ne coğrafi, ne ırka dayanan aidiyetlerden almadığı gibi Maddi Maslahatlardan da almadığını, aksine takva ve iman gibi yüce değerlerden aldığını hissedecektir.İslam ailesine ve Muhammed Ümmetine aidiyeti ile iftihar edecek, mezhepsel ve kavmiyete dair aidiyetlerden uzak durarak, kendisinin, din kardeşlerinin arasında bir fert olmasını sağlayan değerlere aidiyet gösterecektir. Aynı zamanda da mezhepsel ve kavmiyete dair aidiyetlerin, tehlikeli bir şekilde İslami aidiyetlerin önüne geçtiği tehlikesini de görecektir.
İran, Endonezya, Bosna Hersek, Bulgaristan, Sudan, Ürdün, Katar gibi birçok İslam ülkesinin katıldığı ve ülkelerinin hac organizasyonu hakkında bilgi verdiği toplantı, Hindistan Ehl-i Sünnet Alimleri Cemiyeti Başkanı Şeyh Ebubekir Ahmed’in duasıyla son buldu.
İran hac organizasyon merkezini ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, burada İran Hac Başkanı Gazi Ali Asker’le görüştü. Sözlerine “Biz sizlerle sınır komşuluğumuzun yanında Mekke’de de komşuyuz. Hac ibadeti bittiğinde insanlar kendilerini kuşlar gibi hafiflemiş hissediyor. Bu sebeple Rabbimiz haccın menasikini bitirince Allah’ı zikretmemizi emrediyor. Cenab-ı Hak’tan bu buluşmamızı Allah’ın zikri saymasını niyaz ediyorum” diyerek başlayan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Mekke her Müslümanın ana kucağıdır, baba ocağıdır. Hz. Havva validemiz, Hz. Hacer Validemiz, Hz. Hatice Validemiz bu topraklardadır. Kabetullah’ın sınırı yoktur. Dünyanın en ücra köşesindeki Müslüman da Kabe’de hak sahibidir. Gerçekte Kabe’nin sahibi Yüce Allah’tır. Ancak her Müslümanın Kabe’de hakkı vardır. Haremin ve meşairin kullanımı noktasında İslâm ülkeleri ve İslâm âlimleri bu mekânları yöneten kardeşlerimize yardımcı olmalıdır. Huccaca ev sahipliği yapan kardeşlerimize yardımcı olmalıyız.” şeklinde konuştu. Ayrıca hacda refes, füsuk ve cidalin olmaması gerektiğini bildiren Kur’an ayetinin kapsamına emri bil maruf, nehyi anil münker yapmanın girmediğini, bunun cidal olmadığını belirterek “Mühim olan nizaa girmemektir. İhtilaf rahmettir” dedi.
“En büyük günah rahmet dini İslâm’ı korku dinine dönüştürmektir…”
İran Hac Başkanı Gazi Ali Asker’le görüşmesinde Müslümanların hata ve günahlarına dikkat çeken ve Arafat’ta bu günahlar sebebiyle Allah’tan af dilediklerini ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez: “Şiisiyle, Sünnisiyle bugün Müslümanların en büyük günahı rahmet dini İslâm’ı korku dinine dönüştürmeleridir. Gerçi İslâm dinini korku dinine dönüştürmede küresel siyasetin aktörlerinin de payı vardır. Biz Arafat’ta bu günahtan topluca af diledik” dedi.
“Tekfir hastalığı hepimizin mesul olduğu bir başka günahtır…”
İran hac idare merkezinde gerçekleşen görüşmede Müslümanların işlediği bir başka günaha dikkat çeken Diyanet İşleri Başkanı Görmez: “Bugün Müslümanların birbirini tekfir ederek tekbir getirerek katletmesi hepimizin mesul olduğu bir başka büyük günahtır.” dedi.
“Din eğitimi veren bütün müesseselerimizi, müfredatlarımızı yeniden gözden geçirmeliyiz…”
Tekfirciliğin din eğitiminin yanlış verilmesinden kaynaklandığına dikkat çeken Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Tekfir hastalığını yok etmek için sadece kitaplar basmak yetmez. İlkokuldan üniversiteye kadar Müslümanların din eğitimi veren bütün müesseselerini, öğretim programlarını, müfredatlarını yeniden gözden geçirme mecburiyetleri vardır. Bugün Ezher Üniversitesi âlimleri ile Kum Mustafa Üniversitesi alimlerinin; Türkiye’deki âlimlerle Medine İslâm Üniversitesindeki âlimlerin bir araya gelmesine ihtiyaç vardır. Bugün İslâm dünyası yeni yetişen nesillere din eğitimini öyle vermelidir ki Sünni bir memlekette ilkokulda öğrenim gören bir çocuk Şii dendiğinde kafasında menfi, olumsuz bir şey oluşmamalı. Aynı şekilde Şii bir memlekette eğitim gören bir çocuk da halifelerin ismi geçtiğinde, sahabelerin ismi geçtiğinde onlardan nefret etmemeli. Bugün İslâm kardeşliğine zarar verebilecek her türlü fitne, fesat ortamından kaçınmalıyız. Tarihteki acıların hesabını birbirimize sormamalıyız. Onlar yaşadılar geçtiler gittiler. Biz de yaşayıp geçip gideceğiz. Hz. Ali Efendimiz biz sözlerinde ‘Hakikati insanlara göre değil, insanları hakikate göre tartın’ buyuruyor. Hepimiz hakikate itibar etmeliyiz.” şeklinde konuştu.
Irak hac idare merkezini de ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, burada Ayetullah Sistani’nin temsilcisi Cevad Şehristani ile görüştü. Haccın iç içe geçmiş beş yolculuk olduğunu anlatan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Müslüman âlimlerin mezhep, meşrep farkı gözetmeksizin bir araya gelerek cehalet ve taassubu ortadan kaldırmak için çalışmaları gerektiğini, bu noktada kalbinde sızı hissetmeyen bir Müslümanın Arafat’ı hakkıyla idrak edemeyeceğini belirterek şunları söyledi: “İslam dünyası çok zor bir süreçten geçiyor. Hiçbir İslâm âliminin bu şartlarda rahat uyuyamaması lazım. Siyasetçilerin bir stratejisi olabilir. Müslüman siyasetçilerin bir stratejisi olabilir. Ancak Müslüman âlimlerin stratejisi fitneyi ortadan kaldırmaktır, masum insanların, masum çocukların katledilmesini önlemektir. İslâm medeniyeti büyük bir medeniyettir. Bu medeniyetin iki büyük ailesi vardır: Ehl-i Sünnet ve Ehl-i Beyt. Sünnet de Resululah’ındır Beyt de. Aralarında büyük bir fark yoktur. İkisini de birbirinden ayıramayız” şeklinde konuştu.
Cevad Şehristani de ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getirerek Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e Mekke’de gerçekleşen bu görüşmeden dolayı teşekkür etti. Irak’ta gerçekte Sünni-Şii ihtilafının bulunmadığını, ancak tekfircilerle birlikte çok büyük sıkıntıların baş göstermeye başladığını dile getirdi.
Ziyaret ve görüşmelerde Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Raşit Küçük, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Ekrem Keleş, Cidde Din Hizmetleri Ataşe Vekili Süleyman Sarı ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Müslüman Ülke ve Topluluklar Daire Başkanı Erdal Atalay da hazır bulundu.