Film Arası Sinema Dergisi’ne konuşan dünyaca ünlü İranlı Yönetmen Mecid Mecidi, Hz. Muhammed’in çocukluk ve gençlik yıllarını konu ettiği filmiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Dilek Karataş’ın sorularını yanıtlayan Mecidi, sinemanın İslam’ı anlatmada büyük bir araç olabileceğini ifade ettiği konuşmasında, ‘Peygamberlik devam etseydi, peygamberler tebliği sinema ile yaparlardı’ dedi. Son filminde Hz. Muhammed’in çocukluğunun seslendirmesini yapacaklarını söyleyen Mecidi, tepkilerden endişe etmediğini söyledi. Mecid Mecidi ile yapılan röportajdan bazı bölümler şöyle:
''Her ne kadar da İslam’da Peygamberi tasvir etmek hakkında herhangi bir yasak ve men olmasa da Peygamber’e ve İslam âlemine olan saygımızdan bu filmde Peygamber’in vücudu ve bedeni görünse de yüzü tasvir edilmeyecek. Filmin yarısının çekimleri bitmiş durumda. Diğer yarısının da çekimleri devam etmektedir. Bu İslam dünyasındaki en büyük proje ve yapımdır. Söylediğim gibi 1400 yıl önceki Mekke ve Medine’yi büyük alan üzerinde mekân olarak, imkânlara kolay ulaşabilmek için Tahran’ın yakınında kurduk. Bu yapıyı İslam dünyasının lokasyonu olarak adlandırmak istiyoruz ve Müslüman ülkelerin bundan sonraki projelerinde bu alanı ve yapıyı kullanmaya davet ediyoruz. Bu alan İslam dünyası için yapılmış olan bir Hollywood sayılır.
'PROJEDE Şİİ-SÜNNİ AYIRIMI YOK'
İran hükümeti projemize olumlu bakıyor. Biz öncesinde projemiz hakkında hem devlet hem dini merkezler ile görüşmeler yaptık. Hatta Türkiye’nin dini mercileri ile görüşmeler yaptık. Hem Şii hem Sünni farklı ülkeler ile irtibat sağladık ve bu projeye karşı pozitif yaklaşımlarını aldık. Daha önce değindiğim gibi projenin bakışında Şii-Sünni ayrımı yoktur ve ortak bir bakışı içermektedir.
'PEYGAMBERLİK DEVAM ETSE, TEBLİĞ SİNEMA İLE YAPILIRDI'
Yaklaşık iki yüz tane film Hz. Mesih ile ilgili yapılmıştır. Hazreti Musa ile ilgili seksen film var. Buda hakkında kırk tane film çekilmiş. Ama Peygamberimiz hakkında sadece bir film. O da kırk iki yıl önce çekilmiştir. Bence bu ihmalin sebebi İslam camiasının, ulemasından kaynaklanmıştır. Bu konuya girmeyi biraz zorlaştırmışlar ve bence günümüz dünyası tasvir, görüntü ve iletişim dünyasıdır ve bu yolu kullanarak dış dünya ile çok rahat iletişim kurulabilir. Düşünüyorum ki günümüzde eğer peygamberlerin silsilesi devam etmekte olsaydı, bugün risaletlerini medya ve sinemayı kullanarak yerine getirip, insanlarla iletişime geçerlerdi. Sinema İslam hakkındaki doğru düşünceyi dünyaya gösterebilecek medyanın, büyük bir parçasıdır. Ama bu gerçekten de zorlu bir yoldur.
'HZ. MUHAMMED’İ CANLANDIRAN KARAKTER KONUŞACAK'
Filmde Peygamberimizin çocukluk dönemini anlatırken ses var sadece. Filmin ana kısmı Peygamber’in çocukluğunda geçtiği için hazretin 12-13’lü yaşlarına kadar ses belirgin bir şekilde var. Yetişkinlik döneminde ise sadece filmin son bir iki karesinde ses var ki orada da Allah’ın kelamını ve ayetleri söylemekte. Film, sadece Müslümanlara değil dünyanın bütün kesimleri ve kültürlerine hitap edecek bir yapımdır. Bundan dolayı bir tepkiden endişe etmiyorum.''
