Suriye hükümeti, Humus kentine bağlı Hula kasabasında 92 kişinin ölümüyle sonuçlanan katliamın zırh delici roket kullanan silahlı çeteler tarafından gerçekleştirildiğini açıkladı.
Bugün bir basın toplantısı düzenleyen Suriye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cihad Makdisi, muhaliflerin ilk kez ağır silahlar kullanmaya başladığını belirterek silahlı çetelerin 32 çocuk olmak üzere 90 kadar sivilin ölümüyle sonuçlanan saldırıda zırh delici roketler kullandığını söyledi.
Hula katliamını güvenlik güçlerine mal etmeye çalışan medya organlarını kınayan Cihad Makdisi, silahlı grupların Hula saldırısından önce bir noktada toplandıklarını ve pikap tarzı araçlarla taşıdıkları silahlarla bölgedeki beş güvenlik merkezine de saldırıda bulunduklarını söyledi.
Cuma günü söz konusu bölgede silahlı gruplarla güvenlik güçleri arasındaki çatışmaların saat 14’ten 23’e kadar sürdüğünü belirten Makdisi, bu çatışmalar sırasında 3 güvenlik görevlisinin de hayatını kaybettiğini açıklayarak “muhaliflere silah ve para yardımcında bulunan taraflar bu cinayetlere ortaktırlar. Suriye güvenlik güçleri düşmanlar istese de istemese de halkı korumaya devam edecektir” dedi.
Suriye hükümetinin Hula’da gerçekleştirilen katliamla ilgili olarak bir araştırma komisyonu kurduğunu ve komisyonun olayın ayrıntılarına ilişkin raporunu en kısa sürede açıklayacağını belirten Cihad Makdisi, bu saldırının BM Güvenlik Konseyi’nde Suriye konusunda yapılacak toplantı ve Kofi Annan’ın Şam ziyareti öncesinde gerçekleşmiş olmasının düşündürücü olduğunu söyledi.
Yaşanan kanlı olayların Suriye yönetiminin çıkarına olmadığını belirten Makdisi, Annan planının yürürlüğe girmesinden sonra silahlı grupların saldırılarının arttığına dikkat çekti ve "kafalarına ateş edilerek öldürülmüş çocuklar var. BU bir vahşet ve terör yöntemidir. böylesi bir şey devlet güçleri tarafından yapılabilir mi?" dedi.
Benzer bir katliamın Şumariye bölgesinde de gerçekleştirildiğini de hatırlatan Suriye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cihad Makdisi, saldırıların Annan planı sonrasında başlayan siyasi süreci başarısız kılmaya yönelik olduğunu öne sürdü.