Yaptığımız açıklama makamları şaşırtmamalı. Çünkü 2012 yılında federal yönetim şekline ihtiyacımız olduğu konusunda ısrarcı olmuştuk. Bunun nedeni ise bölgemizdeki başsızlık, siyasi anarşi ve kaos artık dayanılmaz hale geldi.

"Bu bizim suçumuz değil. Bölgemizde düzeni sağlayabilecek durumdayız. Tek istediğimiz ilgili haklar. Şu anda devlet güvelik sistemi çökmüş durumda. Hırsızlık, haraç oldukça arttı. Sokaklarda düzen yok. Tamamen şeffaf olan sınırlar düşman dahil herkese açık. Libya’da iktidar yok, ülke kendi kendine yaşıyor ve anlaşılan kimsenin de Libya’ya ihtiyacı yok. Hareketimiz, Trablus’un bize ve sorunlarımıza yönelik duyarsızlığına bir cevaptır. Tanrı’nın yardımıyla belki, sözde halk milisleri denilen yapılardan arındırılmış bir bölge kurup bütün ülkenin saplandığı bu bataktan kurtulabiliriz.

Monarşi veya cumhuriyet önemli değil. Bunu hiç düşünmüyoruz. Bunun bir anlamı yok. Önemli olan, altını çiziyorum, güvenliktir. Bu tür suçlamalar temelsizdir. Bu açıklamalar açıkça bana ve tüm Libya’ya yönelik düşmanlık içermektedir. Tüm bunların coğrafi olarak Libya’nın bölünmesine yol açacağı yönündeki düşünceler bağlamında şunu söylemek istiyorum: Bir zamanlar Sirenayka, Trablusgarp ve Fizan tarihsel bölgelerdi. Ancak tümü de bir ülkede yer aldılar. Neden dünyanın en başarılı ve federal sisteme sahip ülkelerin tecrübelerinden faydalanmıyoruz? Hiçbir zaman ‘ayrılma’ kelimesini telaffuz etmedik, kendi ordumuzu kuracağımızı söylemedik. Bu devlet propagandasıdır. Sıfırdan bir polis gücü kurmamız gerekiyor. Bize gerekli olan tek şey budur" değerlendirmesinde bulundu.