Muammer Kaddafi rejiminin yapılan uluslararası askeri müdahale sonucunda devrilmesinin ardından iki buçuk yıl geçmesine rağmen Libya’da sular bir türlü durulmuyor. Aşırılık yanlısı silahlı militanlar geçtiğimiz Çarşamba günü Bingazi’de bulunan yerel bir televizyon istasyonuna saldırı düzenledi. Bu olaydan kısa bir süre önce ise yine Bingazi’de bulunan bir okulun girişinde patlayan bomba, 17’si öğrenci olmak üzere onlarca insanın yaralanmasına sebep oldu. Ülkede görev yapan emniyet mensuplarına, merkezi yönetim temsilcilerine ve yabancı diplomatlara karşı düzenlenen saldırılar, Libya’da artık sıradan ve günlük bir olay haline gelmiştir. Ülkedeki yönetim, mevcut durumu kontrol altına alma noktasında etkisiz ve yetersiz kalmaktadır. Bunu çok iyi bilen ve bundan yararlanan terör grupları ise ülkenin çöllerinde kurdukları eğitim kamplarında yetiştirdikleri militanları Dünya’nın dört bir tarafına yollamaktadır.
Afrika ülkelerinin istihbarat servislerince sağlanmış olan bilgilere göre, uluslararası bir yapılanma olan El Kaide Örgütü, son zamanlarda Libya’da 4 terörist eğitim kampı ve 2 büyük silah deposu kurdu. Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz Ortadoğu Enstitüsü uzmanlarından Sergey Seryogiçev, pek çok farklı ülkeden Libya’ya gelen militanların söz konusu kamplarda eğitim gördüklerini söylüyor:
‘‘Libya’da eğitim almış olan militanları bugün Ortadoğu topraklarında görmek mümkündür. Şu anda Suriye’de, Sina Yarımadası’nda, Lübnan’da ve Filistin’de savaşıyorlar. Sayıları çok fazla. Nerede iyi para ödeniyorsa ve nerede sıcak çatışma varsa, bu militanlar orda. Söz konusu teröristler Irak’ta da yoğun bir şekilde faaliyet göstermektedirler’’.
Libya topraklarına sürekli olarak devam eden militan akımının temel kaynağı ise komşu ülkeler olmaktadır. İnsan kaynağı olan bu komşu ülkeler, Libya’dan kendilerine doğru devam eden illegal silah, askeri mühimmat, kaçak göçmen ve eğitimli militanlardan dolayı ise ciddi şekilde mağdur olmaktadır. Nijer’de durum öyle bir hale gelmiştir ki, bu ülkenin yönetimi hemen yanı başında bulunan terörist eğitim kampından kurtulabilmek için Libya’nın güneyine düzenlenecek bir uluslararası askeri operasyona onay verme ve kendi sınır bölgelerinde bu operasyondan kaynaklanacak çok ciddi sıkıntıları üstlenme noktasına gelmiştir. Nijer İçişleri Bakanı Massud Hassumi’ye göre, Libya’da faaliyet gösteren terörist eğitim kamplarının ortadan kaldırılması için gereken sorumluğu, Kaddafi rejimini devirmek için 2011 yılında bu ülkeye askeri müdahalede bulunan devletlerin üstlenmesi gerekmekte.
Bir Rus kuruluşu olan Libya ve Suriye Halkları ile Dayanışma Komitesi’nin başkan yardımcılığını yapan Nelli Kuskova, Nijer İçişleri Bakanı’nın söz konusu görüşünün çıkmaz bir yol manasına geldiğini ifade ediyor:
‘‘Askeri müdahale herhangi bir yarar sağlamaz. 2011 yılında bunu çok iyi gördük. O tarihte Afrika’nın en müreffeh devleti olan Libya’ya düzenlenen uluslararası askeri operasyon, ülkeyi tam bir yıkım ve kaos ortamına sürüklemiştir. Irak’a düzenlenen operasyonun sonuçlarını da gördük. Libya’yı bugünkü durumuna getiren devletlerin onun kurtarıcısı olabileceğine ihtimal vermiyorum. Böyle bir şeyi yapmaları, her şeyden önce kendi başarısızlıklarını kabul etmeleri manasına gelir ki, bu yapmak onlar için gerçekten çok zor’’.
Libya’da işbaşında olan hükümet, mevcut durumu kontrol altına alabilme noktasında yetersiz kalmaktadır. Büyük kentlerde asayişi sağlamak için gereken güç, teçhizat ve otoriteye sahip değildir. Ortadoğu Enstitüsü uzmanlarından Sergey Seryogiçev, ülkenin kenar bölgelerindeki terörist eğitim kamplarının şu an Libya Hükümeti’nin gündeminde olmadığını belirtiyor:
‘‘Şu an Libya’da herhangi bir otoriter devlet yapısının olduğunu söylemek mümkün değildir. Ülkede faaliyet gösterecek olan emniyet kurumları, ordu, etkili bir polis teşkilatı ve iç güvenlik dairesi kurulması için bugüne kadar yapılan tüm girişimler hem İslamcıların, hem de yerel aşiretlerin büyük tepkisi ile karşılaştı. Çünkü ülkenin şu an içinde bulunduğu durum, kendi silahlı kuvvetleri ile bulundukları bölgeleri kontrol altında tutan bu güç odaklarına yaramaktadır’’.
Söz konusu mesele üzerine çalışmalar yürüten Rus uzmanlar, Libya’nın mevcut durumdan tek bir çıkışının bulunduğunu; onun da ülkenin sosyal ve ekonomik yaşamının yeniden canlandırılmasına bağlı olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, ülke halkının refah seviyesi ne kadar yükselirse, militanlara ve suç örgütlerine verdiği desteğin de bir o kadar azalacağı görüşünde. Meselenin uluslararası terörizm boyutu ise hep birlikte verilecek bir mücadele ile bertaraf edilebilir. Fakat bunun gerçekleşebilmesi için her şeyden önce teröristleri ‘‘iyi terörist’’ ve ‘‘kötü terörist’’ olarak sınıflandırmaya bir son verilmesi gerekmektedir.
|