Libya’da bağımsızlığını ilan eden Sireneyka Özerk Bölgesi’nin siyasi büro başkanlığı görevini yürüten İbrahim El Catran, yaptığı açıklamada, ülkenin doğusunda bulunan petrol bağlantı noktaları ve tesislerine yönelik kuşatmanın halen devam ettiğini söyleyerek, bu petrol ünitelerinin ve tesislerinin yeniden faaliyete geçebilmesi için Trablus Hükümeti ile bir süredir yapılmakta olan görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlandığını belirtti.

Es Sider, Ras Lanuf ve Zeytin petrol tesislerini kontrol eden El Catran’ın emrindeki milis güçleri, petrol satışından elde edilen gelirden ülkenin doğu bölgelerinin daha fazla pay almasını ve ülkedeki yolsuzluklarla ilgili olarak soruşturma başlatılmasını talep ediyor. Bu arada, petrol terminallerine yönelik olarak devam eden kuşatma ise günlük 1,5 milyon varil olan ham petrol üretim ve satışının 250 bin varile kadar düşmesine sebep oldu.

Libya Başbakanı Ali Zeydan, daha önce yaptığı açıklamalarda, devletin petrol satışından elde ettiği gelirin %80 oranında azaldığını ifade ederek Libya’nın bir ekonomik krize girdiğini ifade etmişti. Rusya’nın eski Libya Büyükelçisi Veniamin Popov ise ülkedeki mevcut durumun gelecekte düzeleceğine dair hiçbir emarenin bulunmadığını ifade ediyor:

Libyalıların silahlı çatışmalar, protesto gösterileri ve sonu gelmeyen bazı görüşmeler yapmak suretiyle kendi aralarındaki ilişkileri netleştirmek ve belirlemek adına bir takım faaliyetlere devam edecekleri kanaatindeyim. Her silahlı grubun ülkenin bir tarafını kendi kontrolü altına almak istemesi ise zaten anlaşılır bir durum. Bu sürece engel olabilecek bir ordu gücünden bahsetmek ise mümkün değil. Bu sebeple, mevcut Libya Hükümeti’nin bizzat kendi varlığı artık tartışma konusu olmuştur. Bahsi geçen tüm bu meseleler ülkenin ekonomisine yansımaktadır. Eğer Muammer Kaddafi döneminde günde 2 milyon varilden daha fazla olan ham petrol üretimi bugün 250 bine düşmüşse, o zaman ülke nüfusunu besleme konusunda ciddi bir takım tehlikeler söz konusudur diye düşünüyorum. Bu meselenin dışında ülkede herhangi bir gelişmeden bahsetmek ise mümkün değildir.

Mevcut meseleye ilişkin olarak bir başka görüş de mevcut. Bazı gözlemciler ciddi miktarda azalan ve ülkede istikrarsızlığa yol açan petrol ihracatının, bu petrolün ulaştığı ülkeler nezdinde Libya’ya duyulan güveni ciddi bir biçimde sarsacağı görüşünde hemfikir. Yani, Libyalılar kendi aralarında anlaşmaya varsalar bile, bu zamana kadar geçecek olan zaman zarfında Trablus, mevcut pazardaki müşterilerini diğer enerji tedarikçilerine kaptırabilir.

Uzmanlar Libya’nın ve Libya ekonomisinin kısa bir zamanda yeniden ayağa kaldırılabilir olduğunu ifade ediyor. Ancak bunun gerçekleşebilmesi için ülkede öncelikli olarak ulusal bir diyalog sürecinin başlatılması ve anlaşmazlık yaşayan tarafların uzlaşması gerekmekte. Fakat petrol ihracatının yeniden başlatılması için yapılan görüşmelerin dahi başarısızlıkla sonuçlandığı günümüz konjonktüründe, Libya’daki mevcut güç odakları, durumun giderek daha da kötüleştiği bir zeminde hareket etmeyi tercih etmektedir.