Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD’nin ülkesini açık bir şekilde şantaj etmeye, Rusya ve dünya toplumuna Suriye çözümüne ilişkin içi dışa çevrilmiş planı dayatmaya çalıştığını açıkladı.
Rusya’nın ulusal televizyonu Pervıy’a demeç veren Lavrov, Batı’nın Suriye krizine yaklaşımını son derece siyasileştirdiğini ve karmaşık uluslararası sorunları çözümünde üstünlüğünü kanıtlamayı hedeflediğini belirtti. Bakan, Batı’nın dünyanın uzun zamandır çok merkezli olduğunu ve münhasır görüşünü dayatmanın kabul edilemez olduğunu anlamaları gerektiğini belirtti.
Sergey Lavrov, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılmak üzere New York’a gitmeden önce demeç verdi. BM’de önümüzdeki hafta “bakanlar haftası” olarak adlandırılıyor. Lavrov, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry dâhil üst düzey onlarca görüşmede bulunacak. Lavrov, Kerry ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon arasında üçlü görüşmenin ardından Suriye çözümüne ilişkin yeni konferans olan Cenevre-2 için tarihlerin ilan edilmesi bekleniyor.
Lavrov, BM kimyasal silah denetçilerinin son raporu etrafındaki manipülasyonların Batı’nın aslında hiçbir rapora ihtiyacı olmadığını gösterdiğini söyledi:
“Fransa ve ABD, herhangi bir rapora ihtiyacı olmadıklarını gizlemiyordu. Rapor sunulmadan çok önce uzun zamandır her şeyi bildiklerini ve istihbarat bilgilerinin kusursuz olduğunu açıklamışlardı. Ancak bu bilgileri sonuna kadar bize sunmadılar. Bize sundukları ise bu olayın kimyasal silah kullanımıyla ilgili olduğuna bizi ikna etmedi.”
Lavrov, ABD’nin Ağustos ayında Şam yakınlarında yaşanan olaya ilişkin raporun çarpık yorumları temelinde Rusya ve dünya toplumu üzerinde baskı kurarak kendi yaklaşımını dayatmaya çalıştığını ifade etti:
“Amerikalı ortaklar, bize şantaj yapmaya başladı. Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi’nde 7. maddeye ilişkin kararı kabul etmemesi durumunda Lahey’deki Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü’nün (KSYÖ) çalışmalarını durduracaklarını söylediler. Bu, John Kerry ile önce anlaştıklarımızdan mutlak bir uzaklaşmadır. Önce KSYÖ kararı ve ardından bu kararı destekleyen BM Güvenlik Konseyi kararını kabul edecektik, ancak 7. madde söz konusu değildi.”
BM Tüzüğü’nün barış tehditlerine karşı eylemler, barış ihlalleri ve saldırganlık eylemleri hakkında 7. maddesinde, güç kullanımına izin veriliyor. Rusyalı diplomata göre Batı, Suriye’nin kimyasal silahlarının uluslararası denetime devredilmesine ilişkin 14 Eylül 2013 tarihli Rusya-ABD anlaşmasını, gezegenimizi önemli miktarda zehirli maddelerden kurtarma fırsatı olarak değil bugüne kadar Rusya ve Çin’in engel olduğu “güç kullanımı” önergesini kabul ettirme fırsatını görüyor. Suriye rejimine karşı olan ve muhalefeti destekleyen bu önergede her şeyden Beşar Esad sorumlu tutuluyor. Lavrov, Batı’nın bu önergeyi kabul ettirerek müdahale senaryolarının önünü açmak istediğini vurguladı:
“Bir kez daha yanıldıklarını kabul etmek istemiyorlar. Libya’da yanıldıkları gibi. Ülkeyi bombaladılar ve bölünmenin eşiğine getirdiler. Irak’ta da aynısını yaparak yanılmışlardı. Kara operasyonunu düzenlediler ve ülkeyi zor bir durumda bıraktılar. Her gün terörist saldırıda onlarca kişi ölüyor. Bunları kimse artık hatırlamıyor. Herkes sadece Beşar Esad’ın gitmesi gerektiğini söylüyor. Oysa bir dizi hareketin bölgede faciaya yol açtığını söylemek elbette kimse için bir anlamı yok.”
Rusya Dışişleri Bakanı, muhalif savaşçıların üçte ikisinin Cihatçı olduğunu anımsatarak hedeflerinin Suriye’de İslami halifelik kurmak olduğunu, bunun tüm bölgede faciaya yol açabileceğini belirtti.
Sergey Lavrov, Suriye’nin kimyasal silahlarının imha edilmesinden sorumlu tek ülke olarak Rusya’nın gösterilmesi girişimlerini reddetti:
“Suriye’de kimyasal silahsızlandırmaya garanti olmadığımızı açıklığa kavuşturmak istiyorum. Suriye’nin kayıtsız olarak Kimyasal Silahları Yasaklama Anlaşması’na katılmasını sağladık. Oysa ABD’nin bile bu anlaşmaya katılımı kayıtsız değil. Şimdi Suriye, bu yasal olarak bağlayıcı belgenin bir tarafı oldu. Bu yüzden Suriye’nin kendi yükümlülüklerini yerine getirmenin garantisi tüm dünya toplumudur. Söz konusu durumda KSYÖ’dür.”
Lavrov, kimyasal silahları imha etmek için Suriye’ye uluslararası güçleri göndermeye ihtiyaç olmadığını da sözlerine ekledi. Sadece KSYÖ denetçilerinin korunması için polis birliklerinin gönderilmesinin yeterli olacağını belirtti.