Kutlu bir davaya gönül verenler yazı dizimizde Camilerimizi ve yapılış sürecini, katkı sunanları, mesajlarını sizlerle paylaşarak tanıtmaya devam ediyoruz.
Bu sayımızda İstanbul Esenyurt’ta bulunan Muhammediye Camii’ni sizlere tanıtmaya çalışacağız.
Camimize gittiğimizde çok değerli ilim adamı H.Ş. Hamza Aydın ve Dernek Başkanı H.Cevad Koç ve dernek yöneticileri sevgiyle hürmetle bizi karşıladı. Muhammediye Camii İmamı H.Ş.Hamza Aydın hocamızın kütüphanesine geçip sohbetimize başladık.
H.Ş. Hamza Aydın hocamız serhat ilimiz Iğdır’ın Oba köyünden olduğunu söyleyerek tahsil hayatını şöyle anlattı: “Ben 1976 yılında Iğdır’dan ayrılarak komşumuz İran’ın Azerbaycan bölgesine gittim. Burada Farsça ve temel dini eğitimimi aldıktan sonra kutsal Kum kentine giderek buradaki ilim havzasında ilahiyat eğitimimi sürdürdüm. 7 yıl eğitim aldıktan sonra vatani görevimi yapmak üzere ülkeme geri göndüm. 1980 yılında vatani görevimi tamamladıktan sonra o zamanki 12 Eylül ihtilalında bizlere yurtdışı yasağı getirildi. Uzun bir zaman yurt dışına çıkamadım. Bu süre içerisinde kendi köyüm olan Oba’da imamlık yaptım. Daha sonra Ağrı ilinin Taşlıçay ilçesinden gelen talep üzerine 1989 yılında bu ilçeye gittim ve burada hizmete başladım. 5 yıllık bir hizmetin ardından yine tahsilime devam etmek üzere yurt dışı yasağı da kalkınca, kutsal Kum kentindeki ilim havzasına geri döndüm. 5 Yıl daha dini ilimler eğitimi aldıktan sonra yeniden ülkeme döndüm. İstanbul’a gittim. Esenyurt ilçesinde bulunan şu anki camimizin derneğinden gelen talep üzerine burada göreve başladım. Geldiğimde Cafer Bayar hocamız burada hizmet veriyordu. Yıl 1997’ydi. H. Ş. Cafer Bayar hocamız Almanya’ya gidince ben burada görevime devam ettim. 16 yıldır burada Ehli Beyt mektebine toplumumuza hizmet etmeye devam etmekteyim.
Yıllık faaliyetlerimize gelince gündelik ibadetlerin dışında her gün namaz sonrası kısa sohbetlerimiz oluyor. Hafta sonları akaid derslerimiz oluyor gençliğimize yönelik. Haftanın Çarşamba ve Perşembe günleri ise Kur’an ve Fıkıh derslerimiz oluyor. Bayanlara yönelik de derelerimiz var. 14 Masumun veladet ve şahadet günlerini diğer camilerimizde olduğu gibi burada da anıyoruz. Mübarek ramazan ayında da iftar programları, kadir gecelerinde sabah namazına kadar ibadetlerimiz dualarımız ve sohbetlerimiz oluyor. Matem ayı Muharrem’de yine öyle. Yaz dönemi Kur’an kurslarımız oluyor. Gördüğünüz gibi Camimizin bitişiğinde inşaatını sürdürdüğümüz müştemilatta Kur’an kursu ve gençliğimiz için yeni bir yer yapıyoruz. Muhammediye Cami gençliğinin daha iyi bilinçlenmesi için gençliğimize hizmet alanı açmak için burayı hızla yapıp bitirmek istiyoruz. Çocuklarımız yaz tatilinde yüce kitabımız Kur’anı Kerim’i ve temel inançlarımızı öğrensin diyen aileler çocuklarını gönül rahatlığıyla gönderebilirler. Derneğimizin aracıyla bir nevi servis gibi kurs bitiminde evlerine bırakılması da ayrı bir hizmettir.
H. Ş. Hamza Aydın hocamızdan gençlere, camiamıza ve İslam dünyasına ne gibi mesajlar vermek istersiniz diye sorunca şunları söylüyor: Gençliğimize tavsiyem inançlarını iyi öğrensinler, itikatlarını iyi öğrensinler. Faydalı kitaplar okusunlar. Fıkıh bilgilerini geliştirsinler. Dinlerini iyi öğrensinler ahlaklı olsunlar. Zararlı akımlara karşı uyanık olsunlar. Yetkin âlimlerden ve büyüklerinden görüş ve fikir edinmeden her ne adına olursa olsun bilmedikleri fikir ve akımların tuzağına düşmesinler. Bilinçli, birlik ve beraberlik içinde örnek bir gençlik için çaba göstersinler.
Toplumumuza gelince birlik ve dirliklerini korusunlar. Birliğimiz bizim için ekmek ve su gibidir. Onu her ne pahasına olursa olsun korusunlar. İtikadi, fıkhi ve temel inançlarımız konusunda yüksek bilinç sahibi olsunlar. Ehli Beyt öğretilerini iyice öğrenip yaşayıp, yaşattırsınlar. İmamımız Şah-ı Velayet Hz. İmam Ali’nin buyurduğu gibi zamanını iyi tanıyan bir toplum olsunlar. Yaşadıkları zamanın tehlikeleri konusunda bilinç sahibi olsunlar. Tefrikadan uzak dursunlar. Camiamızda aynı amaca hizmet etmek için farklı hizmetlerle uğraşan kurum ve kuruluşlarımız var ancak dinimizi ve inançlarımız ilgilendiren sorun ve sıkıntılarda birlikte hareket etsinler.
İslam dünyası için de naçizane şunu söylüyorum İslam’ın özünde sorun ve sıkıntı yoktur. Anlayışlarda ve Müslümanlarda sıkıntı ve sorunlar vardır. Farklılıklarımızı düşmanlık sebebi saymadan, herkes kendi inancını yaşasın ama düşman karşısında birlik olsun. Tefrika ve fitneden uzak dursunlar. Sorun ve sıkıntılarını kendi aralarında ilmi bir platformda çözsünler. Düşmana hizmet eden eylem ve söylemlerden uzak dursunlar tavsiyesinde bulunuyorum. Bu vesileyle Caferiyol Dergisine bizlere de yer verdiğiniz için sizlere ve emeği geçenlere teşekkür ediyor Allah’tan başarı diliyorum.
H.Ş. Hamza Aydın hocamızın ardından sohbetimize Muhammediye Camii Dernek Başkanı H. Cevad Koç’la devam ediyoruz. Başkan Koç görüşmemizden duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söylüyor:
İstanbul’da yapılan ilk mescit Zeynebiye olduğu için bizler önemli günlerde bütün zorluklara rağmen Zeynebiye Camii’ne gidip geliyorduk. Nufusumuz artınca bizlerde bu bölgede bir cami yaptırmanın zamanın geldiğine karar verdik ve 1986 yılında önce bir dernek kurduk. Merhum abim H. Ülfet Koç’un başkanlığında H.Muhammed Edizer, Ali Yıldız, H. İbrahim Büyükaraslı, H. Kara Karadağ, H. Hüseyin Kulu Çiftçi’den oluşan yönetim bu camini arsasını aldılar. Allah onlardan razı olsun çok büyük emekleri oldu. 1987 yılında da inşaatına başladık. 2002 yılında merhum abim H. Ülfet Koç vefat etti. Benim başkanlığımda İlyas Edizer, H. Kara Karadağ, Asker Gilan ve İlhan Alagöz derneğimizde görev yapmaya başladı. Aynı yönetimle hizmet vermeye devamediyoruz. Camimizin yapımı 2004 yılında tamamlandı.
Camimiz 650 Metrekare üzerine inşa edilmiştir. Müştemilatında morgumuz, geniş avlumuz, cenaze namazlarını kıldırdığımız bölüm, geniş bir yemekhanemiz bulunmaktadır. 250 metrekarelik bir alanda yaptırdığımız yen inşaatımız bittiğinde ise orayı da Muhammediye Cami geçliği ve Kur’an kursları için kullanacağız. Camimizde bin kişi aynı anda ibadet edebilecek kapasiteye sahiptir.
Camimizin yapımında maddi ve manevi emeği geçen herkesten Allah razı olsun. El birliği ve gönül birliği içinde hizmetlerimize devam ediyoruz. Camiamız birlik ve beraberliğini korusun.
Bu çok önemli. Gençlerimiz ve insanımız birbirin daha sıkı bir şekilde kenetlensin. Birbirimize sahip çıkalım özellikle gençlerimize. 50-60 yıllarda buralara gelen insanımızı bir çoğu inancını ve kültürünü kaybederek asimile oldu. O zamanlar bu müesseseler olmadığı için. Ancak şimdi çok şükür İstanbul’un birçok noktasında Camilerimiz var âlimlerimiz var. Bu güzelliklerin farkında olsunlar, kıymetlerini bilsinler. Bu vesileyle sizlere Caferiyol dergisine yöneticilerine bizlere de yer verdiğiniz teşekkür ediyorum.” Temennisinde bulundu.
Öğlen namazının ardından ikram edilen çayı içip hatıra fotoğraflar çektirerek karşılıklı dualarla bu şirin camimizden ve tertemiz niyetlerle birlik içinde yaşayan bölgemizden ayrılıyoruz.
