Kutlu bir davaya gönül verenler bölümünde bu ay İstanbul’un Esenyurt ilçesinde bulunan Allahu Ekber Camisini sizler için tanıtmaya çalıştık.

Bu güzel caminin imamı çok değerli Caferi alimlerinden H. Ş. Yakup Yaşlak ve dernek yönetimiyle bir araya gelerek Allahu Ekber Camisinin yapılış sürecini konuştuk.  

  Cami imamı H. Ş. Yakup Yaşlak’tan öncelikle kendisini tanıtmasını rica ettik.

1970 yılında İzmir Karşıyaka’da doğdum. İki yıl açık öğretim fakültesinde tahsil gördüm. Ve o sürece kadar İzmir’de ikamet ettim. 1991 yılında İran’ın kum şehrine İslami ilimler tahsil etmek için gittim.

1999 yılında Türkiye’ye dönerek karsın Esenyayla yani eski adıyla Uzun Kise de alimlik hizmetimize başladık. Bu hizmet 2005 yılına kadar devam etti diyerek, 2005 yılında da Ağrı’nın Taşlıçay İlçesi’ne hizmet için gittim. 4 yıl da burada hizmet ettiğini ve 2009’un dördüncü ayında Esesnyurt Allahuekber Ehli beyt camisine hizmet için geldiğini,  dört yıldır bu camide hizmet ettiğini söyledi.  

Ş. Yakup Yaşlak, evli ve iki kız-bir erkek çocuğu bulunmaktadır. Aslen Serhat İlimiz Kars’ın merkez Küçük Pirveli köyünden.

Sohbetimize Dernek başkanı H. Erkan Erdağı’nın caminin yapılış sürecini anlatmasıyla başladık. Başkan Erdağı o günleri şöyle anlatıyor:

Bu bölgede ilk önce Kars Apraçay Sosyal Yardımlaşma Derneği’ni kurduk daha sonra bölgemizde ihtiyaç olan medrese ve camii ihtiyacını giderme adına bir mescit yapılmasına karar verdik. O zamanlarda bu işe Fazlı Koçer, hacı Erkan Büyükdağ, Yaşar Küçükdağ, Adnan Dadaş, Sabahattin Polat, Seyyid Yusuf Öztürk, Mevlüt Erdem bey öncülük etmişlerdir. Fahri başkan olarak da Hacı Beyler Koçer vardı.

O dönemde Esenyurt belediye başkanı sayın Gürbüz Çapan beydi. Sayın başkanın dernekte  olan Sayın Seyyid Yusuf Öztürk’e rahmetli babasından dolayı ayrı bir saygı ve sevgisi vardı. Bir gün mahallemize ziyarette bulunan belediye başkanımız sayın Gürbüz Çapan yönetimimizin ricasıyla şuanki arsamızı camii yapılması için derneğimize tahsis ettiler.

Arsa verildikten sonra özellikle temelinden bugüne kadar Sayın Seyid Yusuf Öztürk, H. Beyler Koçer ve o dönemin yöneticilerinin büyük emekleri vardır.

Seyyid Yusuf Öztürk caminin temelini, duvar işçiliğini, betonunu ve bunun gibi ihtiyaçlarını karşıladı. Kereste ve ahşap ihtiyacının büyük çoğunluğunu ise, Koçerler kereste hediye etti. Ulu kereste ve diğer esnaflarımız da sürece katkı sağladılar. Bunun yanında yine cefakâr ve cömert halkımıza, cemaatimize ellerinden gelen maddi-manevi tüm desteklerinden dolayı teşekkür ederiz.

Bu arada yeri gelmişken temelle ilgili çok önemli bir anımız var. Bunu sizinle paylaşmak isterim. Camimizin temelinin atılmasından başlayarak, emek veren inşaatında çalışan ve bitimine kadar sürdüren Cafer Güngör bey cami bittikten sonra vefat etmiş ve camimizde ilk cenazesi kaldırılan kişi rahmetli Cafer Güngör kardeşimiz olmuştur. Yine Camimizde ilk ezanı (Aliyyen veliyullah sedasını) okuyan da Cafer Güngör kardeşimizdir. Bu olay bizi çok derinden etkilemiştir. Kendisine yapmış oldukları hizmetlerden dolayı Allah’tan rahmet diliyoruz. Emeği geçen tüm kardeşlerimizle birlikte,  bu emektar kardeşimiz de gönlümüzde yaşayacaktır. Bu arada camimizin açılışını yapan ve ilk cemaat namazımızı kıldıran sayın H. Ş. Aziz Utar hocamıza da ayriyeten teşekkür ediyoruz.

Mescit yapıldıktan sonra halkımızın yoğun ilgisi sonucu mescit küçük kaldığından  şimdiki bu camimizi inşa etmeye karar verdik. Her yerde olabileceği gibi burada da camimizin yapılmasına karşı çıkan çevreler oldu. Allah’a hamdolsun cemaatimizin birliği sayesinde bu sorunları da aştık. Camimizin temeli 2000 yılında atıldı ve 2010 yılında ibadete hazır hale geldi. Bu arada on yıl gibi kısa bir sürede biten tek camii herhalde Allahuekber Ehlibeyt Camisi’dir. Camii temelimiz 650 metre karedir. Erkeklerin ibadet yeri 400 metre karedir. Bayanların ibadet yeri ise 350 metre karedir. Camimizin yan tarafında 250 metre kare arsamız bulunmaktadır. Camimize ait morgumuz, kütüphanemiz ve çay ocağımız, abdesthanelerimiz ve hayrat salonumuz bulunmaktadır. Toplamda 2200 metre karelik hizmet alanı vardır.

Yine camii içersinde derneğimizin faaliyetlerini sürdürmek üzere toplantı odamız ve cami gençlerinin oluşturduğu güzel hizmetler yapan Sefinet-un Necat Gençliğine ait çalışma yerleri vardır.

Bu arada şu anki belediye başkanımız Sayın Necmi Kadıoğlu’na da ayriyeten teşekkür ederiz. Belediye Başkanımız camimizin 250 metrekare ek hizmet alanını kamulaştırarak camimize hediye etmiştir. Yine camimizin dış kaplaması çalışmalarında da önemli yardımda bulunmuşlardır. 

Bu arada yardımlarını esirgemeyen tüm halkımıza katkılarından dolayı teşekkür ederiz. Dergimizin sayfaları kısıtlı olduğu için küçük büyük tüm yardım yapanların isimlerini yazamadık. Bundan ötürü bizi bağışlasınlar.

On yıllık süreçte sayın işadamlarımıza esnaflarımıza, tüccarlarımıza, camii cemaatimize, dışarıdan yardım yapan işadamlarımıza diğer camii yönetimlerimize ayrıca teşekkür ederiz. Allah hayırlarını kabul etsin...

Bu arada on üç yıldır camimizin hizmetinde olan Sayın H. Allahverdi Öngel’e de teşekkürü bir borç biliriz.

CAMİMİZDE BUGÜNE KADAR HİZMET ETMİŞ ÂLİMLERİMİZ KİMLERDİR?

2000 yılında ilk olarak Ş. Yüksel Utar hocamız kısa bir süre hizmet etmişlerdir.

2001’den sonra Sayın Ş. Salih Güzeloğlu hocamız 4 yıl boyunca hizmet ettiler. Daha sonra Sayın Ş. Aziz Utar hocamız 2009 yılına kadar hizmet ettiler. 2009 yılında Sayın Ş. Yakup Yaşlak hocamız göreve geldiler ve halen devam etmektedirler.

Yeri gelmişken farklı bir konuyu da sizin aracılığınızla ifade etmek istiyorum. 2008 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Caferi camilerini bünyesine katma,  özellikle Esenyurt bölgesinde bulunan cami âlimlerimizin Diyanet kadrosuna alınmaya çalışılması ve bazı âlimlerimize yönelik teşvikleri bölgemizde ciddi manada huzursuzluk doğurmuştur.  Ancak halkımız mektebi şuur ve bilinçle hareket ederek buna rıza göstermemiş ve üzerlerine düşen görevi yerine getirmiştir. 

 Allahu Ekber Camisinin imamı H. Ş. Yakup Yaşlak günlük ve yıllık faaliyetleri konusunda şunları söyledi:

Genel olarak gündelik cemaat namazlarımıza 50-60 kişi katılmaktadır. Akşam namazlarında ise, 20- 30 kişi olmaktadır.

Cuma namazlarında camimiz tam olarak dolmakta ve takriben 700 kişi civarında cemaatimiz olmaktadır.

Özellikle matem ayı Muharrem’de yas merasimimiz Muharrem’in 13’üne kadar devam etmektedir. Aşura günü sabah erkenden camimizde programımız olmakta ve daha sonra Halkalı’da yapılan Evrensel Aşura Matem Merasimine toplu olarak katılmaktayız. On dört masumun doğum ve şehadet günlerinde çeşitli programlar yapıyoruz.

Hz. Peygamberimizin (s.a.v) ve yine aynı güne denk gelen İslam fıkhının babası Hz. İmam Cafer-i Sadık (as)’ın kutlu doğum günlerini büyük bir coşkuyla anmaktayız. Ramazan ayında özel programlarımız oluyor. Kadir gecelerini toplum olarak birlikte idrak ediyoruz. Yaz dönemi Kur’an kurslarımız oluyor. Her hafta gençlerimize yönelik her salı günü de bayanlara özel toplantılarımız ve evlerde sohbetlerimiz olmaktadır. Bahar bayramı Nevruz’da geleneksel kutlama etkinliği çerçevesinde baca baca şenlikleri yapılmakta, gençler arasında bilek güreşi, yumurta yarışı, halat çekme, yoğurt yeme ve çuval yarışması gibi eğlenceler düzenlenmektedir. Bayramlarda ise bayramlaşmalar camimizde yapılmaktadır. 

Kültürel etkinliklerimiz de oluyor mesela Mart ayında  Çanakkale şehitlerini anma gününe kafileler halinde şehitlerimizi ziyaret için Çanakkale’ye gitmek gibi...

Bu arada diğer camilerimize de örnek teşkil edecek bir uygulama başlattık. Ülkemiz dışında komşumuz Azerbaycan’ın Nahcivan kentinde bulunan Hz. Fatımat-üz Zehra camisini kardeş cami ilan ettik. Oradaki camiye yaklaşık 20 halı hediye ettik. Her yıl belli aralıklarla kardeş camimize yardımlarımız devam etmektedir.

Bölgemizde yaklaşık olarak 700 hanemiz bulunmaktadır. Takriben 4000 kişilik bir nüfusa sahibiz. 

Bu bölgede camimiz yapılmadan önce halkımız kendi imkânlarıyla bir şeyler yapmaya çalışıyorlardı. Fakat yeterli değildi. Sosyal ortam az olduğu için çalışmalar kısıtlı kalıyordu. Camimiz yapıldıktan sonra sosyal ortamlar oluştu ve örgütsel yapının oturmasıyla yapılan çalışmalar daha etkin bir hale geldi. Daha organize bir toplum olduk. Bu şekilde İhtiyaç sahiplerine yardımlarımızı  daha kolay ulaştırıyoruz. Cemaatimizin ve özellikle gençlerimizin birlik beraberliği sağlanmış oldu. İşadamlarıyla öğrenciler arasında ekonomik olarak güç birliği sağlandı. Böylece eğitim alanında da çalışmalarımız oluyor öğrencilere burs imkânları oluşturuldu.

Eğer bu bölgede Allahuekber camimiz olmasaydı toplumumuz ve özellikle gençlerimiz inanç ve kültürel anlamda eksik kalacağından asimile başta olmak üzere gençliği hedef alan birçok tehlhikeyle karşı karşıya kalırdı. Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’ın hicretten sonra  ilk işi bir mescit yaptırmak olmuştur. Mescitler sadece ibadet edilen bir mekân değildir. Bizlerde bunu yapıyoruz. Böylece toplumumuz hem inancını hem de kültürünü yaşayıp yaşatma imkânı buldu.  

Camimiz ibadet alanının dışında toplumumuzun cenaze hizmetlerini, düğün ve sünnet merasimlerini de yapma imkânlarına sahiptir. 

Allahuekber Cami derneğinin yönetiminde  şu anda görev yapanlar, H. Erkan Erdağı’nın başkanlığında, Seyyid Yusuf Öztürk, K.Mevlüt Erdem, Selçuk Hasanoğulları, Ahmet Akyol, Adnan Gökçek ve H. Hanlar Polat kardeşlerimiz bulunmaktadır. Allah kendilerinden razı olsun ve hayırlı işlerinde başarılarını artırsın.

Gençlerimize yönelik yukarıda bahsettiğimiz faaliyetlerin dışında Salı günleri yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’e yönelik çalışmalarımız olmaktadır. Erbain programlarında gençlerimizle birlikte Necef, Kerbela arası erbain yürüyüşüne katılıyoruz. Milyonlarla birlikte Kerbela’ya akan insan seliyle birlikte olma şerefini taşıyoruz.  Bu yıl yine gençlerimize yönelik dernek başkanımızın Meşhed kafilesi programı var. İnşaallah yakında bu kafile yola çıkacaktır.  

Benim bir din âlimi olarak temennim toplumun her türlü dar kalıplardan arınarak Ehli Beyt mektebine hizmet etme yarışında birlik ve beraberliğimizi koruyarak hareket etmemizdir.  

Zeynebiye toplumunun birlik ve dirliğinin her yere örnek olmasını arzu ediyoruz. İslam dünyasının birlik ve dirlik içerisinde hareket etmesini, İslam ümmetinin kardeşlik hukukunu muhafaza etmelerini diliyorum. İnsanlığa barış ve huzur temenni ediyorum.