Avrupa Birliği'nin Hizbullah'ın “askeri kanadı”nı kara listeye alma kararı, ABD ve Suudi Arabistan'dan gelen şiddetli baskıdan sonra, Direniş'i, Suriye'deki krize müdahalesi sebebiyle cezalandırmak için alındı.

El Ahbar gazetesinde yayınlanan Nasser Charara imzalı analizde çarpıcı yorumlar bulunuyor.İşte Medya Şafağın çevrisini yaptığı o analiz yazısı
Avrupalı kaynaklar Suudi Arabistan ile birlikte ABD'nin, Hizbullah'ın askeri kanadını terörist organizasyonlar listelerine alması için AB'ye yapılan baskıda önemli bir rol oynadıklarını haber veriyorlar.

Bu karara yol açan bu zorlu süreç, Avrupalı dışişleri bakanları tarafından ulaşılan bu netice, partinin, sadece askeri kanadının değil, bir bütün olarak kara listeye alınmasına yönelik ABD talepleriyle bu gibi bir adımı büsbütün devre dışı bırakma gayretindeki Avrupalılar arasındaki uzlaşıyı gösterir.

Müzakereleri izleyen diplomatik kaynaklar bu kararın, Hizbullah'ı Suriye silahlı kuvvetleriyle birlikte Kusayr'daki kader savaşında çarpıştığı için cezalandırmak isteyen Washington'un tekrarlanan müdahalelerinden sonra gönülsüzce alındığını ileri sürüyorlar.

Başlangıçta Avrupalı bakanlar böylesi bir karara yasal zemin sağlayacak şekilde Hizbullah'ın kendi bölgelerinde bir terör eylemi gerçekleştirdiğini ileri sürmeye yeterli delil olduğuna ikna olmamış göründüler. Lübnanlı partiyi 2012'de Bulgaristan'daki Burgaz bombalamasıyla ilişkilendirme çabası ülkenin yetkililerine karşı merhametsiz Amerikan ve İsrailli baskısına rağmen başarısızlıkla sonuçlandı.

Bir Avrupalı elçi, komite Burgaz bombalaması gibi güvenlik risklerini değerlendirmekle görevlendirildi, iki önemli sebepten Direniş'e karşı herhangi bir eylemi tartışmadı, diye açıkladı.
 
Birincisi, soruşturma hala devam ediyordu ve Bulgaristan Avrupalı ülkelerin benzer saldırıları önlemek için sadece ‘sınırlı tedbirler' almasını istemişti, Hizbullah'ın kara listeye alınmasını değil. Ve ikincisi, bakanlar Hizbullah'a karşı herhangi bir eylemin Lübnan'ın iç istikrarına yönelik etkisi hakkında endişeliydiler.

Hesaplaşma vakti yaklaşırken, Avrupalılar üç seçenekten birisiyle yüzleşiyordu: Washington'un yedeğine çekilip çeşitli kanatları arasında fark gözetmeksizin Hizbullah'ı kara listeye almak; Hizbullah'ın askeri kanadı isimlendirmesiyle bir uzlaşma pozisyonu (bulmak); ve sadece bombalamaya karışmış kişileri belirtip onları terörist olarak listelemek.
 
Kısa bir süre için, ABD ve İsrail ancak uzlaşma pozisyonuna ulaşmak için bütün bu durakları yerinden sökene kadar, bakanlar son seçeneğe yönelmeye meyilliydiler.
 
Gelişmeleri çok yakından takip eden diplomatik kaynaklar, Washington –Kusayr öncesi ve sonrası- Avrupalılara, Hizbullah'ın sınırlarını aştığına ve eyleminin sonuçları hakkında açık bir mesaj gönderilmesine dair açıklamada bulundu. Bu kaynaklar daha ileri giderek, Körfez İşbirliği Konseyi'nin Lübnanlı Direniş partisine karşı daha çok baskı kurmak için kısa süre içinde Avrupalıların adımlarını takip edebileceğini belirttiler.