Evrensel Aşura Matem Merasimini organize eden CAFERİDER adına selamlama konuşmasını CAFERİDER Yönetim Kurulu Başkanı Av. Sinan Kılıç gerçekleştirdi.
Kılıç şunları söyledi; “Kıymetli protokol mensupları, değerli basın mensupları, değerli Hüseyin aşıkları Caferider’in organize ettiği “Evrensel Aşura Matem Merasimi’ne” katılımınızdan dolayı hepinizi Caferider adına selamlıyorum.
Bugün bu salonda toplanmamızın sebebi Muharrem ayının onuncu günü olan Aşura gününde Fırat nehrinin kenarında Kerbela denen yerde başta Hz. Hüseyin olmak üzere Hz. Peygamber’in emaneti olan Ehl-i Beyt mensuplarının hilafet makamını gasp eden Yezid tarafından vahşice katledilişini anmak ve anlamaktır. Bu ay matem ayıdır.
Aşura, Kerbela vakasının vuku bulduğu Muharrem ayının onuncu gününün adıdır. Malumunuz bu ay Ehl-i Beyt’in katledildiği ve insanlık tarihinin en büyük acılarının yaşandığı gündür. Bugün Hz. Hüseyin şehit edilmiş, yarenleri kılıçtan geçirilmiş, Peygamber hanedanı kadınlar esir ve sürgün edilmiştir. Aşura bir gün adı olarak sadece bir takvim günü değildir. Kerbela vakası da sadece belirli bir günde anılıp sonra unutulacak bir olay değildir. Kerbela bize evrensel mesajlar vermiştir. O evrensel mesajların en önemlisi, özü Hz. Hüseyin’in çok önemli bir sözünde yatar. İmam buyurmuştur ki: “Zillet bizden uzaktır.” Zilletin uzak olması ne anlama gelir? Zilletin bizden uzak olması ırkı, dili, rengi hatta dini ne olursa olsun insan olmayı gerektiren bir vasıftır. Dolayısıyla Hz. Hüseyin ve Ehl-i Beyt bütün insanlığın ortak değeridir.
Ne mutlu bize ki bu alanda hiçbir ayrım olmadan Hz. Hüseyin’e olan sevgimizi paylaşmak için toplanmış bulunmaktayız. Aşura’nın mesajları iki muhataba yöneliktir; birisi mazluma ve diğeri de zalime. Zalimlere verilen mesaj saltanatın, makamın esiri maddenin ve nefsin kölesi olanların akıbet geçici bir süre kazandıklarını zannetseler bile Allah’ın huzurunda ve insanlığın vicdanında kaybedenler onlardır. Mazlumlara verilen mesaj ise inandıkları değerli hayatları pahasına, onurla korumanın bu yolda bütün dünyevi varlıklarını kaybetmenin; zulüm karşısında o gün kaybetmiş gibi görünseler bile Allah’ın huzurunda ve insanlığın vicdanında kazananların kendileri olduğunu bilmeleridir.
Biz bu duruşu Hüseyni duruş olarak tanımlıyoruz. Bu duruş özgür ve onurlu insanların ilkesidir. Çünkü Hz. Hüseyin bizi safımızı seçmeye zorlayarak kendisini katledecek olanlara “Eğer dininiz yoksa ve ahirete de inanmıyorsanız bari ölmeden önce özgür insanlar olun.” Demiştir.
Hiç şüphesiz ki yaşadığımız hayat seçtiğimiz yola göre şekillenecektir. Ne mutlu bize ki biz Ehl-i Beyt aşkıyla yoğrulmuşuz.
Değerli Ehl-i Beyt dostları, bu törenin hazırlanmasında çok büyük emeği geçen Selahattin Özgündüz hocama teşekkürlerimi sunuyorum. Yine güvenliğimizi sağlayan İstanbul Valiliğine, İstanbul Emniyetine, Zeynebiye’nin çeşitli kurum ve kuruluşlarına huzurlarınızda şükranlarımızı arz ediyoruz.
Bütün şehitlerimize selam olsun, Allah bizleri Hüseyin’in yolundan ayırmasın.” dedi.