2006'dan bu yana komada olan eski İsrail Başbakanı Ariel Şaron öldü.
Organ yetmezliği nedeniyle başkent Tel Aviv yakınlarındaki Şeba hastanesine kaldırılan Şaron'un durumu son zamanlarda giderek ağırlaşmıştı.
85 yaşındaki Şaron, 2006'da geçirdiği beyin kanamasının ardından, o günden bugüne bitkisel hayat sürüyordu.
Doktorlar daha önceki açıklamalarında Şaron'un sağlık durumunun giderek kötüleştiğini ve yaşamsal tehlike gösterdiğini söylemişti.
2001-2006 yılları arasında başbakanlık yapan Şaron, siyasi liderliğinin yanı sıra İsrailliler tarafından büyük bir askeri lider olarak da görülüyordu.
Ancak 1982'de Beyrut'ta İsrail denetimindeki Sabra ve Şatilla kamplarındaki Filistinli mültecilere karşı düzenlenen katliamlardan sorumlu tutulan Şaron Filistinlilerin nefretini kazanmıştı.
Başbakanlığı döneminde Filistinlilere ait topraklar üzerinde Yahudi yerleşimlerin inşasını hızlandırmış ve Filistinlilerin geçişini önlemek için Batı Şeria'da tartışmalı bir duvar inşa ettirmişti.
Ancak 2005'te, İsrail içindeki muhalefete rağmen, İsrail askerlerinin ve yerleşimcilerin Gazze Şeridi'nden çekilmesi kararını da Şaron almıştı.
Aynı yılın Kasım ayında Likud Partisi'nden ayrılarak merkezci Kadima partisini kuran Şaron, kısa süre içinde üst üste geçirdiği beyin kanamalarıyla komaya girmiş ve bir daha uyanmamıştı.
Birçok katliama imza attı
Beyrut’ta iki hafta (15-29 Eylül) süren İsrail işgalinin ikinci gününde (16 Eylül), Şaron'un, 2000 Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) üyesinin Sabra ve Şatilla kamplarında olduğunu ikinci kez duyurması üzerine İsrail tankları "uluslararası koruma altına alınmış" Beyrut'a doğru ilerlemeye başladı. Bu, Beyrut'ta kamplarda kalan FKÖ üyeleri meselesi daha sonraları Robert Fisk tarafından, alaylı bir ifadeyle "efsane" olarak nitelenecektir. İsrail askerlerinin bu manevrasını fotoğraflamak isteyen bir Fransız Birleşmiş Milletler yetkilisi meçhul bir sniper ateşiyle öldürüldü.
Olayın öncesinde Hıristiyan Falanj Milislerinin lideri Beşir Cemayel'in bir bombalı saldırı sonucu öldürülmesiyle Falanjistler, intikam fırsatı aramaya başladılar. Dönemin Savunma Bakanı Ariel Şaron’un emrindeki İsrail ordusunun açtığı yoldan ilerleyen Elie Hobeika komutasındaki Hıristiyan Falanjist milisler, Sabra-Şatila’da bulunan, ezici çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan kamp sakinlerine saldırdılar. Kampta bulunan Filistinli mültecilerle Lübnanlı yoksullar silahsız ve savunmasız durumdaydılar. Falanjistlerin yanı sıra İsrail ajanı Said Haddad da saldırganlar arasındaydı. İsrail, katliamı durdurmak için hiçbir eylemde bulunmadı. Katliamlardaki rolü dolayısıyla Ariel Şaron Beyrut kasabı diye anılır.